Ara Anlaşma Diye Birşey Yok – Serkan Soyalan
Kıbrıs’ta yoğunlaştırılmış müzakere süreci devam ederken, liderler Cuma günü yeniden bir araya geldi. New York’taki zirvenin ardından, yoğunlaştırılmış müzakerelere devam edileceği açıklanmıştı.
Liderler görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na dönüşte basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kıbrıslıtürk lider Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının ara anlaşma arayışında olmadığını vurguladı.
11 Şubat mutabakatına da vurgu yapan Akıncı, kapsamlı bir çözüm hedeflediklerinin altını kalın kalemlerle çizerek bütünlüklü çözüm kavramına sadık olduklarını yineledi.
Akıncı, geçmişteki açıklamalarında olduğu gibi referandum konusunda yine 2017’yi işaret etti. Tarihsel açıdan 2017’nin ortasının geçirilmesiyle yoğunlaştırılmış çözüm sürecinin yokuşa girebileceği, geçmişte de defalarca dile getirilmişti.
Ekim ayında gerçekleşecek görüşmelerde masada açık olan dört başlığı da mümkün olduğu kadar tamamlamaya gayret edeceklerini de söyleyen Akıncı, müzakerelerde sarkacak konuları daha sonraki aşamalarda yeniden ele alabileceklerini vurguladı.
Kıbrıslırum lider Anastasiadis’te görüşme sonrasında yaptığı açıklamada ara anlaşmanın söz konusu olmadığını ve bütünlüklü bir çözüm için görüştüklerini dile getirdi.
Süreçten umutlu konuşan Anastasiadis, arada büyük bir uçurum olmadığını vurgularken, merkezi hükümetin yetkileri konularının pek çoğunda uzlaşı olduğunu, ancak askıda bekleyen üç dört konunun da bulunduğunu belirterek, iki taraf arasında mesafenin büyük olmadığına dikkat çekti.
Yıllardır süren görüşme trafiği içinde, yoğun ve gözle görülen bir ilerleme safhasında olduğumuzu gözlemlemekle birlikte, bu süreç dahilinde toplumların da kendi üzerlerine düşen çözüm inancıyla, liderleri sürüklemeleri gerekiyor.
Adanın kuzeyinde ve güneyinde çözüm yandaşlarının ayrı ayrı ve birlikte düzenleyecekleri etkinliklerle, liderleri çözüm yolunda cesaretlendirmeleri ve çözüm istencini haykırmaları gerekmektedir. Unutmayalım ki Kıbrıs’ta çözüm, halkların birbirleriyle temas halinde olmasıyla, birbirlerinin duygularına dokunmalarıyla mümkün olacaktır.
Sürecin ilerlemesinden rahatsız olan çevreler adanın iki kesiminde de açıklamalarına, meydan gösterilerine başladılar. Ortamı bulandırmak adına korku mekanizmasını kuran bu çevrelerin, yarın öbür gün sürecin referandum safhasına girmesiyle daha da keskinleşeceği aşikar.
O yüzden meydan boş bırakılmamalı ve çözüm, barış coşkusu yer almalıdır. Çözüm müzakerelerinin devam ettiği bu süreç içerisinde, masada görüşülen konuların toplumu uçuruma götürdüğünü iddia eden çevrelerin vurguladıklarının aksine, son sözü adada yine halklar söyleyecektir. Hiçbir metni görmeden, ortalığın bulandırılması manidar.
Başka zaman kaybına tahammülü yok bu halkın, çözümle beraber dünyayla buluşmanın zamanı geldi ve geçti bile.
