Narden Bingölle Nar-ı hayat

ÇİÇEK KOKUSU, FONDA SU SESİ VE YEMYEŞİL BİR BAHÇE!

Hani bazen gün içinde, yoğun iş temposunda boğazımıza bir şey çökmüş de nefes alamıyor gibi hissederiz ya, bir an olsun uzaklaşarak bir sakinlemek, durmak isteriz. Küçük molalarda kendimizi dinlemek…

Böyle anlarda ihtiyacımız olan tek şey ne olabilir? Hiç düşündünüz mü dostlar? Benim cevabım ; Tabi ki  doğaya çıkmak. Ormanda, ağaçlar ve çiçekler içerisinde olmak. Bol oksijen solumak…

O halde şimdi kalkın ve olduğunuz binayı terk edin. Bugün sizlere önce kendinize ve sevdiklerinize renkli çiçekler alacağınız sonra da bu huzur dolu ortamda küçük bir havuza karşı bir masa da keyif kahvenizi içebileceğiniz bir mekandan bahsedeceğim

Çiçek ekimi dikimi yapmak için en güzel aylar geldi de geçiyor bile. Hala bahçenizi ya da balkon ve pencerelerinizi rengarenk mevsim çiçekleriyle süslememişseniz geç kalmış olabilirsiniz benden söylemesi. Malum dostlar, yaz mevsimi kapıda.

İçeriye girer girmez çocuk ruhum devreye giriyor. Cıvıl cıvıl burası, yeşil, sakin…

”Aa en sevdiklerim burada. Sarı çiçekler! ”. Her ne olursa olsun, ama sarı olsun…

            İşte bendeniz…

Ziyaret eden herkesi kendine hayran bırakan mekanın sahipleri ve işletme sorumluları, Sezin-Eşref Eminağa çifti.

Bu büyülü bahçe ülkemizin en zengin botanik ürünlerine sahip bir bahçe olsa da, Eşref bey hepsini tek tek tanıyor, bıkmadan usanmadan saatlerce onlar hakkında konuşup, gelen misafirleri bilgilendiriyor. Bu da dikkatimden kaçmadı doğrusu…   

Burada sadece bitkiler yok dostlar. Bu güzeller güzeli beyaz tavşan gibi, kuşlar gibi sevimli dostlarımız da var. Kendilerini fotoğraflamak istedim.  İlk karşılaşmamızdı. Beni tanımadıkları için temkinli davrandılar. Yine de şu kısacık sürede iyi anlaştık diyebiliriz.

Büyük bir merakla, güneşte açılıp kendini gösteren gece ise kapanan rengarenk “Gazanya”lar  hakkında detaylı bilgiler alıyoruz Eşref Bey’den…

Gazanya  çiçeğinin az su ile daha uzun yaşayan çok yıllık bir bitki olduğundan bahsediyor Eşref Eminağa. Soğuktan hoşlanmadığını, güneşte kalarak ne kadar mutlu olduğunu anlatırken bir ses duyuyorum ve kafamı çevirince birde ne göreyim?

“Küçük, ürkek, pek de şeker bir misafirimiz gelmiş” . Kendisini rahatsız etmeden fotoğrafladım hemen. Zira, sizinle paylaşmasam olmazdı..

Dedik ya burası kafa dinlemeye, doğadan uzaklaşan, robotlaşan bizler için huzur bulmaya birebir bir yer diye?

 İçeride insanlar dolaşıyor, etrafa bakınıyor, alışveriş yapıp bir şeyler yiyor ya da içiyor.  Lakin bir de bakıyorum ki, çiçekler üzerinde devamlı bir hareketlilik. Dur durak bilmeyen bir üretim söz konusu. Arılar…

“Burada ne kadar çok arı var“ diyorum, Eşref Bey cevap veriyor: “Onların bizimle bir derdi yok, onların işi çiçeklerle”.

Bize bir şeyler ikram etmek isteyen Sezin Hanımla bahçenin en güzel köşesine kuruluyoruz. Gösterdikleri misafirperverlik için teşekkür ederiz, kendilerine selam olsun Nar-ı Hayat köşesinden…

Her geçen gün ve dakika, yıllar önce çok değerli şairlerin mısralarında bahsettiği o hümanist düşüncelere daha fazla ihtiyaç duyar gibiyiz. O halde yazımızla en uyumlusundan bir tane şuraya bırakalım.

“Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür , ve bir orman gibi kardeşçesine”

(Nazım Hikmet Ran)

Sevgiyle kalın…


Benzer Haberler

Sanat Işığıyla Aydınlanan Girne Akşamları

SysAdmin

Yeryüzünde Bir Yer. İnsanca Yaşamak İçin

Eralp Adanır’dan Geçmişi Aydınlatan Bir Eser Daha…

Hayalleri Olmalı İnsanın, Peşinden Koşabileceği..

ÜLKEMİZDEN SEÇKİN VE ULUSLAR ARASI BİR MÜZİK KONFERANSI GEÇTİ

ALASHİA’NIN KALBİ, KAYIP MİRASI İÇİN ÇARPIYOR