Her şey 1929 yılında o dönemin köy papazı Prokopios’un kilise yakınındaki tarlasında rastgele bir heykel parçasını bulmasıyla başladı.
O dönemde Kıbrıs’ta kazılar yapan İsveçli arkeologların durumu fark etmesiyle olayın boyutları değişti dostlar. Yapıldıkları ilk günkü gibi, yani el değmemiş olarak bulunan ve insan boyutlarına ulaşan yaklaşık 2.000 heykel, topraklarımızdan koparıldı ve İsveç’e götürüldü.
Sonra mı?
Sonrası malum. Heykeller bugün, İsveç’te Medelhavet Müzesi’nde sergileniyor. Ayrıca geriye kalan diğer eserler ise, Güney Kıbrıs’ta bulunan Kıbrıs Müzesi’nde.
Tam da bu sebepten, farklı ülkelerden bir çok değerli sanatçı bugün sizlerle konuşacağımız proje kapsamında Kıbrıs’ın Akdeniz Köyünde bir araya geldi.
Arkaik Döneme ait bu eserlerin replikalarını yani en yüksek kalitede kopyalarını yaparak, adamıza yeniden kazandırdı.
Yalnız şunu hatırlatmakta fayda var; Proje hayata yeni geçmedi dostlar. Zira, Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı , Kültür Dairesi ve Vakıflar Başkanlığı’nın destekleriyle 2014 yılının eylül ayında Akdeniz köyünde başlayıp Lefkoşa Bedesten’de devam etti ve 3 yılda 5. kez sanatseverlerle buluştu .
O zaman gelin biraz da, 5. Uluslararası Akdeniz Pişmiş Toprak Sempozyumu” ndan söz edelim. Ne dersiniz?
Uluslar arası Pişmiş Toprak Sempozyumları’nın ve Ayairini Açık Hava Müzesi’nin bir özeti aslında, “Alashia Yeniden Doğuyor” Projesi. Projenin küratör ve sanat yönetmeni ise, çamura can veren sanatçımız Ayhatun Ateşin.
Sempozyum Lapta Belediyesi ve Alashia Terracotta Sanat Topluluğu tarafından organize edildi. Lakin, geceye katılan sanatseverlerin 10 ülkeden toplam 25 değerli sanatçıyı bir arada görmesi de, farklı bir heyecan yarattı diye düşünüyorum.
Ya sizce?
Uluslararası Seramik ve Heykel Sergisi, 3 Haziran akşamı düzenlenen müthiş özel bir organizasyonla seyirciyle buluştu dostlar.
Bir düşünsenize, Almanya, Romanya, Mısır, İran, Letonya, İsveç, Ekvator ve Yunanistan gibi ülkelerin sanatçılarıyla bir arada olmak sanatseverler için ne büyük bir mutluluktur.
Sanatın tüm sınırları aşan gücü adına! Yaşasın sanat!
Madem öyle, yeri gelmişken Nar-ı Hayat’tan proje için gece gündüz çalışan ve ter döken tüm sanatçılarımıza kocaman alkışlar gönderelim mi?
“Peki, şimdi ne olacak?”,“Eserler bundan böyle nerede sergilenecek ?” diye merak edenler için hemen açıklayalım;
Replika eserler, Akdeniz köyünde açılışı yapılan Açık Hava Müzesine götürülürken, yaratıcı sanatçı çalışmaları ise Lapta Belediyesinin müzesindeki yerlerini alıyor dostlar.
Yurt dışına kaçırılan işlerin kopyalarını yapmaktaki en büyük neden, Akdeniz Köyü’nün ve dolayısıyla Kıbrıs’ın uluslararası platformda “Kültür ve Sanat” yolu ile tanıtılmasını sağlamak.
“Tarih Yeniden Canlanıyor” sloganıyla, “Alashia’nın Kayıp Mirası Yeniden Canlanıyor-Alashia Yeniden Doğuyor” sergi ve proje sayesinde, 10 bin yıllık kültür mirasımız yeniden üretilerek ait olduğu topraklardaki yerlerini aldı.
Kıbrıs adasının bilinen en eski adı “Alashia”nın da bu vesileyle duran kalbinin tekrar ayni hızla çarptığını söyleyebiliriz dostlar. Katkı koyan herkesi yürekten alkışlarım.
Sevgiyle kalın.
