Kıbrıs görüşmelerinin son turu başarısızlıkla sonuçlandıktan sonra Fransız Total ve İtalyan Eni şirketleri Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesinde gaz çıkarmak için gerekli arama ve sondaj çalışmalarına tekrar başladılar.
Türkiye’nin, buna karşı tedbirler alınacağını açıklaması üzerine Fransız ve İtalyan Savunma Bakanları Florence Parly ve Roberta Pinotti, sırayla Kıbrıs’ı ziyaret ederek adanın egemenliğini koruyacaklarını açıkladılar. Artı olarak geçen hafta iki ülkenin savunma bakanları Roma’da bir araya gelerek ortak Avrupa savunmasına ilişkin birtakım mesajlar verdiler.
Peki bu tür gelişmeler, Türkiye’nin AB ortak güvenlik ve savunma politikası çerçevesindeki rolünü nasıl etkileyebilir? Bu olaylar sonucunda Türkiye’nin Kıbrıs stratejisinde bir değişiklik olabilir mi?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan Türkiye Dış Politika Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi ve Uluslararası Programlar Başkanı, Emekli Büyükelçi Oktay Aksoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
Avrupa Birliği, Kıbrıs Rumlarını Avrupa Birliği üyesi yapmakla zaten sorunun çözümlenmemesi için elinden ne geldiyse onu yapmış bulunuyor. Kıbrıs Rumları da, AB üyesi olma rahatlığı içinde ve bütün adayı temsil ettikleri iddiasıyla Kıbrıs konusunda herhangi bir çözüme yanaşmıyorlar. Sadece zaman zaman, Birleşmiş Milletler kararları olduğu için göstermelik görüşme süreçleri yapılıyor. Her seferinde de bir yerde takılıyor. Ve takıldığı her sefer de bu meselenin çözülmeyeceği sonucuna varılabiliyor. Onun için Avrupa Birliği üyelerinin Kıbrıslı Rumları destekliyor olması, bence sürpriz değil.
Fransız ve İtalyan savunma bakanları ortak savunma filan diye ortaya çıkıp bazı gösterilerde bulunuyor olabilirler. Ama Avrupa Birliği, ne bir ortak savunma konseptine sahip ne de bunu sağlayacak bir mekanizmaya sahip. Amerika’nın gözünün içine bakarak bir savunma stratejisi yürütmeye çalışıyorlar. Belli ki, lüzumsuz yere gerginlik yaratmaya veya bunu bir gösteri haline sokmaya çalışan bazı politikacılar var. Halbuki Avrupa Birliği üyeleri, sorunlu bir ülkeyi üye yapmakla ne kadar büyük bir hata yaptıklarını farketmiş olmaları lazımdı şimdiye kadar. Çözüme yardımcı olacak bir çaba içinde olmaları daha normal olurdu. Ama çeşitli nedenlerle başka türlü pozisyonlar almak daha çok prim sağlıyor anlaşılan. O yüzden de savunma bakanlarını yolluyorlar, birtakım gösterilerde bulunuyorlar.
Türkiye şu ortamda Kıbrıs’a yönelik hemen silahlı bir müdahale yapacak değil. Önce derdimizi, güya üyesi olduğumuz NATO’ya anlatmaya çalışırız. Artık ne kadar yardımcı olabiliyorsa. Ancak AB ülkeleri tarafından ciddi bir müdahale tespit edilirse Ankara, gereken müdahalede de bulunabilir.
Kaynak: SPUTNIK NEWS
