SANATÇI HÜSEYİN ÖZİNAL: “KIBRIS’IN KUZEYİ’NDE ŞİDDET GÖRMEZDEN GELİNİYOR”
Ülkemizde kadına yönelik şiddet her zaman “öteki”nin sorunu gibi algılanıyor, ciddiye alınmıyor. Rakamları tam olarak bilemesek de, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu aktivisti Hüseyin Özinal, bu konuyla ilgili kendilerine çok sayıda başvuru geldiğini ifade ediyor.
Röportaj için bizi evinde ağırlayan Özinal, Kuzey Kıbrıs’ta özellikle aile içi şiddet vakalarının polise fazlaca yansımadığını, hasıraltı edindiğini söylüyor.
“Kıbrıs Türk toplumunda aile içi şiddete rastlanmaz” önyargısının bu durumla yüzleşmeyi ve çözmeyi daha da zor hale getirdiğini anlatıyor Özinal.
“Polise yansıyan çok az olaya da polis gerekeni yapmıyor, aile içi mesele denilerek kadın evine gönderiliyor ve bu şiddet devam ediyor. Bazen bu durum cinayete kadar varıyor” diyor Özinal ve ekliyor:
“Sadece fiziksel şiddet değil cinsel, ekonomik psikolojik şiddet de çok yaygın. Bunu nereden biliyoruz… Platformun bileşeni olan örgütlere kadınlar ulaşıyor, yardım istiyor. Buradan müdahale edilmeye çalışılıyor. Devlet dışında bireysel müdahalelerle bu çözülmeye çalışılıyor”
“MEKANİZMALAR KURULMALI, KURULU OLAN MEKANİZMALAR İŞLETİLMELİ”
Devletin bu konuda gerekli mekanizmaları kurması ve hali hazırda kurulu olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi gibi mekanizmaların çalıştırılmasını talep ediyor Özinal.
“Sığınma evleri açılması, polisin aile içi şiddet hakkında eğitilmesi, kadına hukuki destek verilmesi gerek. Örneğin aile içi şiddet olaylarında kadınların mahkeme masrafları devlet tarafından karşılanmalı”
STK’LAR FARKLI ETKİNLİKLER YAPMALI
Bu süreçte Sivil Toplum Örgütleri’ne (STK) de görev düştüğünü, 8 Mart’larda, 25 Kasım’larda sadece yürüyüş yapmanın yeterli olmadığını söylüyor Özinal ve bu anlayışla 25 Kasım’da gerçekleştirdikleri etkinlikten şu sözlerle bahsediyor:
“Biliyorsunuz savaşlarda en büyük acıyı hep kadınlar çekiyor. Bu konuya dikkat çekmek için 25 Kasım’da, Sivil Alan’ın da desteğiyle, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu olarak, Pembe Birinci’yle “kamusal alana müdahale” ettik. Savaşı ve bölünmüşlüğü temsil eden Lokmacı Barikatı’na dünyanın değişik bölgelerindeki kadınları temsil eden 9 halkadan oluşan bir enstelasyon çalışması yaptık. Bu çalışmamız büyük ilgi gördü ve konunun kamusal alana taşınmasını sağladı. Bundan sonra da benzer çalışmalar gerçekleştirmek istiyoruz”.
Haber: Doğa Öz.
