Ebru Çorbacı

Aşırı koruyucu aile tutumu çocuğa zarar veriyor

Uzman Adli Klinik Psikolog Ebru Çorbacı bu hafta “aşırı koruyucu aile” konusuna değindi. Ailenin aşırı koruyucu tutumunun çocuğa zarar vermekte olduğunu söyleyen Çorbacı, ailelere önerilerde bulundu.

 

Aşırı koruyucu aile tutumuna sahip ebeveynler, çocuklarına gerektiğinden fazla kontrol ve özen göstererek çocuğu aşırı korumaktadırlar. Ailenin aşırı koruması sonucunda çocuk diğer insanlara bağımlı olup, çeşitli konularda kendine güven eksikliği yaşamaktadır. Çocukluk döneminde yaşanılan başkalarına bağımlı olmak ve kendine güven eksikliği çocuğun yaşamı boyunca sürebilir. Aşırı koruyucu aile davranışları genelde toplum ve eşler tarafından desteklenmektedir. Bu tutumun altında ailenin çocuğunu korumak istemesi yatmaktadır. Ailenin aşırı koruyucu tutumu çocuğa zarar vermektedir.

 

Ailenin Aşırı Koruyucu Tutumunun Nedeni

Geç kavuşulan, aşırı istenilen, tek çocuk, evde daha önce çocuk kaybı yaşanması, tek erkek ve ya tek kız çocuk çocuklar genellikle aşırı sevgiye maruz kalırlar.

Bu konuda yapılan araştırma sonuçlarına göre; anneler babalara oranla çocuklarına daha koruyucu davranmaktadır. Ailenin çocuğuna karşı koruyucu tutum sergilemesinin nedenleri arasında; ebeveynlerin kendi çocukluk dönemlerinde yeterli sevi ve şefkat ortamında yoksun bir aile ortamında büyümüş olması ilk sıralarda gelmektedir. Genellikle sevgi ilgi eksikliğinde büyümüş olan anne babalar göremedikleri ilgi ve sevgiyi çocuklarına fazlası ile göstermek ister bunun sonucunda aşırıya kaçarlar.

 

Aşırı Koruyucu Davranışlar Nelerdir

Çocuğun ağlamasına, üşümesine, düşmesine, terlemesine, hasta olmasına, yorulmasına izin verilmez.  Üşüyüp üşümediği sorulmadan giydirilen çocuk, oyun oynarken düşmesin diye oyun oynaması engellenen çocuk, herhangi bir zarar görür diye evden çıkarılmayan çocuk kendini dinlemeyi, ihtiyaçlarını fark edip gidermeyi ve kendini korumayı öğrenemeden büyür.

Düşmesin, zarar görmesin diye her adımında engellenen çocuk hangi hareketin kendisi için tehlikeli olduğunu öğrenemez. Çocuğun rahatça oyun oynaması ve özellikle düşmesi çocuğa nerede durması gerektiğini, hangi hareketin kendi için zararlı olabileceğini ve hangi oyunun onun için tehlikeli olduğunu öğretir.  Ailenin aşırı kontrolcü tavrı çocuğun kendi sınırlarını keşfetmesine engel olur. Çocuğun kendi sınırlarını keşfetmesi çevresini tanımasını kolaylaştırır. Çocuk eğer çevresini tanıyabilirse kendini daha rahat korumayı öğrenir. Tüm bunlar ailenin aşırı kontrolcü davranışları yüzünden çocuğun sağlıklı gelişimini sekteye uğratır. Anne ve baba, çocuğun büyüdüğünü ve olgunlaştığını kabul etmek istemez. Aşırı koruyarak, çocuğun kendini tanımasını ve yapabileceklerini özellikle başarabileceklerini keşfetmesini engeller. Bu şekilde tutum çocuğun bireyselleşmesini engeller.

Aşırı Koruyucu Davranışlar ve Çocuğun Kişilik Gelişimine Etkisi

Çocuk bahsi geçen davranışlar yüzünden aşırı sevgi ve ilgiye boğulmuştur. Aile çocuğun yapması gereken her şeyi, çocuğunun yerine yapmaktadır. Bu yüzden çocuk girişim yeteneğinden yoksun bir birey olarak yetişmeyi öğrenir. Kendi kendine karar verme becerisi elde edemez. Tüm bu özelliklerin yanı sıra birey bağımlı bir kişilik yapısına sahip olur. Çünkü hayatı boyunca yapması gereken hiçbir şeyi kendi başına yapabilecek beceriye sahip olduğunu keşfetme fırsatına erişmemiştir.

Genellikle bu şekilde yetişmiş çocukların problem çözme becerileri gelişmemiştir. Bunun sebebi ailelerinin aşırı koruyucu davranışları ve özellikle çocuklarının yerine problemi çözmelerindendir.  Bu tip aile tutumu ile büyümüş çocuklar genellikle bir sorunla karşı karşıya kaldıklarında o sorunla baş edebilecek beceriye sahip olduklarına inanmazlar. Bunun sebebi bireyin, çocukluk döneminde bir sorunla karşı karşıya kalıp o sorunun üstesinden kendi kendilerine baş edebilme deneyimini yaşamamış olmamasıdır.  Aile sürekli çocukla ilgili her kararı çocuk adına aldığı için, karar alma ve seçenekleri değerlendirme becerisinden yoksun kalırlar. Aşırı koruyucu aile tutumu ile yetişen çocukların bazıları utangaç ve çekingen kişilik geliştirirken bazıları ise inatçı, aşırı otoriter ve etrafındaki bireylerin isteklerini haklarını dikkate almayan, sorumsuz, şımarık kişilik geliştirebilirler. Aşırı koruyucu aile tutumunda yetişmiş çocukların sosyal becerileri genellikle gelişmez. Genellikle kendilerini bir guruba kabul ettirmekte zorlanırlar. Bu çocuklar, yetişkin hayatında eş, arkadaş, ikili ilişkilerinde aşılması zor problemler yaşarlar.

 

Bu Konuda Yapılabilecekler

Çocuğunuzu büyürken destekleyin. Çocuk desteklerken yardımcı olmakla onun yerine her şeyi yapmak arasındaki ayırımı yapın.

Çocuğa engel olunması, korunması, denetlenmesi gereken durumlarda “Hayır”, “Dur”, “Yapma” gibi sözcükler kullanmak yerine anlayabileceği bir dilde neden izin vermediğinizin sebebini sabırla anlatınız ve anladığından emin olunuz.

Çocuklarınıza sorumluluk duygusunu öğretin. Bu duyguyu öğretmek için çocuğunuza belirli aralıklarda yaşına uygun görevler üslenmesini sağlayın. Sorumluluk duygusunun oluşması çocukta kendi başına bir şeyler başarma duygusunu tatmasını sağlayacaktır. Kendi başına bir şeyler başarabilen çocuğun kendine güveni gelişir.

Ona güvendiğinizi ve başarabileceğine inandığınızı hissettirin. Bu sayede kendisine inanmayı öğrenecektir. Kendine inanan birey daha sonraları kendine güvenmeyi ve değer vermeyi öğrenir.

Uzm. Adli+Klinik Psk. Ebru Çorbacı


Benzer Haberler

Anne, baba ve çocuk ilişkisinde dikkat edilmesi gerekenler

Voice Kıbrıs Haber

Özgüven –  Kendine Güven

Voice Kıbrıs Haber

‘Kısırlık sorunu olan çiftler çok ciddi baskı altındadırlar’

Voice Kıbrıs Haber

Bir tokattan bir şey olmaz!

Voice Kıbrıs Haber

Dikkat mükemmeliyetçi olmak tükenmişliğe sebep oluyor

Ne zaman psikoloğa gitmelisiniz?