Sizi tanıyabilir miyiz?
Adım Natali Neophytou 25 yaşındayım, Baf’ta doğdum, Lefkoşa’da yaşıyorum. 4 yaşında müzikle ilgilenmeye başladım. İlk olarak piyano çalmakla başladım, 13 yaşında ise “OBOE” çalıyordum. Gençlerin devlet orkestrasındaydım orada burslu okuyordum, daha sonra bu orkestra da yer aldım ve böylece Oboe’yle ilgilenmeye karar verdim. Şimdi arkadaşım Nihat ile “Kıbrıs Oda Orkestrasını” kurduk. Çok önemli bir ödül aldık, ödülün adı “Stelios”. Bu bizim için çok önemliydi aynı zamanda bir başlangıçtı.
Oda orkestrasında kaç kişi yer almaktadır?
Toplamda 20 kişiyiz, 10 Kıbrıslı Türk 10 Kıbrıslı Rum yer almaktadır. Kıbrıs’ın en iyi müzisyenleri ile bu işi yapıyoruz. Yurt dışında okuyanları da davet ettik ve hepsi kabul etti. Onun için gösterimizi 29 Aralıkta yapacağız özellikle tatil dönemine denk getirmek istedik ki yurt dışında okuyan öğrencilere de rahatlıkla uysun. Maestrosuz 20 kişiyiz yönetici Nihat olacak birinci kemanda.
Oda orkestrası hakkında bizi biraz bilgilendirebilir misiniz?
Tabi ki, bizim diğer orkestralardan farkımız daha az kişi ve maestrosuz olmamızdır. 20 kişilik profesyonel müzisyenden oluşmakta olan bu ekip çalınacak parçaları gayet iyi bilir ve bu nedenden dolayı maestroya gerek duymuyoruz ama maalesef çok iyi olmalarına rağmen çok tanınmış değildirler. Buna rağmen iyi bir iş çıkaracağımıza inanıyorum.
Bu orkestranın amacı nedir?
Amacı farkındalık ve iki toplumu bir araya getirmektir. Beğendiğimiz ve okuduğumuz şeyi yapıyoruz. Nihat ile ben Kıbrıs’ın Güney ve Kuzeyinde bulunan iyi müzisyenleri bir araya getirmek ve güzel projelere imza atmak istiyoruz, sonuçta hepimiz Kıbrıslıyız birbirimizden hiç bir farkımız yoktur. İki toplumdan da birçok arkadaşımız var mesela ben ve Nihat çok iyi arkadaşız. İnsanlara Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türklerin birlikte yaşayabilir mesajını vermek istiyoruz. Aynı zamanda iyi bir müzik yapmak ve güzel bir sonuç çıkarmak istiyoruz.
Aldığınız ödül hakkında bize bir şeyler söyleyebilir misiniz?
Her zaman Nihat ile birlikte bir şeyler çalmak istiyorduk, ama hiç fırsat bulamadık çünkü farklı Üniversitelerde okuyorduk. İlk sene “Stelios” ödülüne başvuru yaptık ama her şey çok hızlı organize olduğu için ödülü kazanamadık. Sonra kendileri bizimle bağlantıya geçtiler bizde tekrar katılmayı düşündük sonuçta kaybedecek bir şeyimiz yoktu.
Bu yapılacak olan gösteri nerede olacak?
“Pallas Tiyatrosu” Lidra Palasta olacak, 29 Aralık saat 19:30 yaklaşık 1 saat sürecek sonrasında ikramlar olacak. Şimdilik sadece bir gösterimiz olacak diğeri de umarım Paskalya zamanına yakın bir günde Kuzey Kıbrıs’ta olur.
Başka bir şey eklemek ister misiniz?
Herkesi 29 Aralıkta yapılacak olan gösteriye bekleriz eminim çok güzel bir iş ortaya çıkacak ve umarım güzel bir farkındalık yaratırız. Eğer bu gösteri iyi bir sonuç alırsa başka gösterilerle de devam etmek isteriz.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Adım Nihat Ağdaç, 29 yaşındayım. 6 yaşında piyano çalmaya başladım. Lise ve Üniversiteyi Ankara’da bitirdim. Sonrasında Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasını kazandım. 3 sene orada çalıştıktan sonrada İngiltere’ye yüksek lisansımı yapmaya gittim. Hep insancıl anlayışı olan bir ailede büyüdüm hiçbir zaman Kıbrıslı Rumların hakkında kötü bir şey söylemezdi babam, kısacası düşmanca büyümemizi istemezdi ne beni ne de ablamı. Böyle büyütüldüğüm için çok şanslıyım. Kıbrıs’ı temsilinde bazı orkestralarda yer aldım. 2009 senesinde ilk defa Güney tarafındaki gençlik orkestrasına çağırıldım, orada Natali ile tanıştım. İngiltere’de Mozart 25. senfonisini dinlerken bana bir fikir geldi ve bunu Natali’ye aktardım, sonra dedik ki neden birlikte bir orkestra kurup bir araya gelip birlikte çalışmıyoruz. İlk olarak tek bir konser projesi üzerinden başlamıştık oda orkestrasına.
Neden sadece iyi müzisyenlerle katılmak istediniz?
Çünkü çok iyi müzisyenlere sahip olduğunuz zaman 20 kişilik bir orkestrada maestroya ihtiyaç olmaz ve müzik ortamında farkındalık yaratmak için böyle bir şey düşündük. Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar kendi başlarına bir şeyler yapabilir diye bazı projeler başlamıştı bizde dedik ki o zaman bizde bir maestrosuz orkestra gösterisi yapalım, biri bize ne yapacağımızı söylemesin, biz Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olarak yan yana oturup üst düzeyde bir şeyler yapalım dedik. Gerçek anlamda tutkuyla bağlı olarak yaptığımız bir şeyi en üst düzeyde birlikte yapabiliriz diye düşündük. İlk olarak o dönemde tanıdığımız üst düzey Kıbrıslı müzisyenlerle bağlantıya geçtik onlarda bu projeye çok sıcak baktılar ama konseri bir türlü organize edemedik. Bu fikri de ilerde yapacak bir şekilde bir kenarıya koymuştuk.
Bu orkestranın amacı nedir?
Natali’nin söylediklerine ek olarak bir şeyler söylemek isterim burada iki toplumlu bir şeyler yapma mantalitesi olarak değil de iki toplum olarak yaptığımız işi birlikte yapalım diyerekten yola çıktık. Profesyonel olarak yapacağımız işe, mesleğimize olan bağlılığımızı herkese aktarmak isteriz. Natali’nin de dediği gibi burada hepimiz Kıbrıslıyız birbirimizden farkımız yoktur.
Başka bir şey eklemek ister misiniz?
“Voice of the Island” olarak çok güzel bir iş yaptığınıza inanıyorum, böyle bir fırsatı bize sunduğunuz için size teşekkür ederiz. Ayrıca bir Kıbrıslı Türk muhabirin iki toplumlu bir orkestranın başlangıcında iki direktör ile hem Türkçe hem Yunanca konuşabilmesi de aslında adada nasıl bir gelecek beklememizin en güçlü mesajını bize verir.
Haber: Buğçe Dalbay
Fotoğraf: Mete Azizoğlu
