Serkan Soyalan

Serkan Soyalan ” Yansımalar 1 ”.

 

Yansımalar-1

Serkan Soyalan

Yağmurun bereket olduğuna inanırdı eskiler, şimdi ise yağmur beraberinde felaketi getiriyor. Sanırım bu tanım sadece adanın kuzey kesiminde kullanılıyor.

Yanlış yapılaşma, düzensiz şehirleşme ve altyapı eksiklikleri her yağışla, su baskınlarını, taşkınları getiriyor. Yağmur başlamayadursun, insanımız hemen tedirgin olmaya başlıyor. Bunun son örneğini de Girne’de yaşadık. Sağanak yağmurun etkili olmasıyla sular altında kaldı, adanın turizm incisi (!). Yollar, sokaklar kapandı, evleri, iş yerlerini sular bastı, kriz masası oluşturuldu.

Zarar tespit çalışmaları başladı.

Vatandaşın isyanı karşısında, yetkililer her daim olduğu gibi topu hep başka taraflara attı. Denize sıfır bir şehrin yağmurlarda su altında kalması da sadece bizim gibi düzensiz yapılaşmalarda olur.

 

Girne’de mendireğin durumu…

 

            Yıllardır uyardı uzmanlar, Girne’de mendireğin zaman içinde yıprandığını, zarar gördüğünü.

Taş taş üstüne konulmadı, ta ki mendireğin yürüyüş yolunun asfaltlanmasına kadar. Tarihi mendirek üzerinde turistlerin rahat yürüyebilmesi adına asfalt döküldüğünü vurguladı yetkililer. Özürleri kabahatinden daha da büyüktü. Son fırtına ve yağışlardan sonra, deniz feneri de nasibini aldı ve göz göre göre sular altında kaldı.

Göz göre göre geliyor bazen yıkımlar. İşte tarihimizin de yavaş yavaş yok olmasına şahitlik ediyoruz. Halbuki yetki karmaşasını bir kenara bıraksak, uzmanlardan yardımlar ve katkılar alarak gerek mendireği, gerekse Girne Kalesi’ni ayakta tutarak, gelecek nesillere taşıyabiliriz. Aksi halde torunlarımız bu tarihi dokuyu sadece fotoğraflarda görecek.

 

Kaza unutuldu mu?

 

29 Kasım’da Değirmenlik-Girne yolunda meydana gelen kazanın acılarını unuttuk mu? Bir kenara mı bıraktık, oradaki ihmali, sorumsuzluğu?  Günlerce gençlerimizin, halkımızın ve duyarlı vatandaşlarımızın gerek Başbakanlık önünde, gerekse Cumhuriyet Meclisi önünde yaptığı eylemler boşuna mıydı?

Bu tartışmaların arasında mesai saatleri, elektrik zammı, 13’üncü maaşlar derken, şimdi kimse bu kazayı, nedenlerini konuşmaz oldu.

Unutulmasın diye yazıyorum, o yol yine açık, yine çocuklarımız sabah ayazında ve karanlığında yollarda, yine dikkatsiz sürüş en ön sırada. Ama acının en derini de o hayatını kaybedenlerin ailelerinde yaşanıyor, yaşanacak.

Bu kazaya ihmalleriyle küçük bile olsa katkısı olanlar, yılbaşı gecesi yemeklerde içkilerini yudumlarken, o evlerde ateş ve gözyaşı olacak.

 

George Michael…

 

İlk gençlik yıllarımızın yıldızıydı George Michael, söylediği şarkılarla ve duruşuyla bir ekoldü. Onun Kıbrıs kökenli olduğunu öğrendiğimizde daha da sevdik kendisini.

1984 yılında raflardaki yerini alan “Careless Whisper” onlarca yıl yüreklerimizde o kadar büyükçe yer etti ki, ders kitaplarımızın arasına yazdık sözlerini, sevgili kulaklarına fısıldadık.

Sanatçı müzik çalışmalarının yanında yardım çalışmaları ve savaş karşıtlığıyla da büyük bir duruş sergiledi.

2016 onu da aldı aramızdan, yılın son günlerinde o da sonsuzluğa uğurlandı, geride güzellikler bırakarak.

 


Benzer Haberler

Serkan Soyalan yazdı: Karatahta

Bu bir çağrıdır

Serkan SOYALAN’ın Kaleminden ”Ara anlaşma diye bir şey yok”

Serkan Soyalan’ın Kaleminden ”Gençlerle Omuz Omuza Meydanlarda”.

”Yansımalar 2” Barbaros Şansal Olayı ve Aynı Gökyüzü Altında Etkinliği.

Serkan Soyalan yazdı: Mart’ta kaldığı yerden