FeaturedSerkan Soyalan

Serkan Soyalan yazdı: Karatahta

Karatahta’ya kocaman bir artı yazdık

 Serkan SOYALAN

Lefkoşa Belediye Tiyatrosu yetişkinler atölyesi tarafından sahneye konan “Karatahta” adlı oyununu önceki akşam izleme fırsatı buldum.

Aslında yabancısı olmadığımız, günlük yaşantımızdan kesitleri bizlere sundu oyuncular. İzlerken zaman zaman şaşırdık, zaman zaman duygulandık, zaman zaman da kendi kendimize hiddetlendik. Koltuklarına kurulduğumuz Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nda duyarsızlığımızı izledik.

Küçük küçük anlatılarla, aktardılar bizlere engelli bireylerin neler yaşadıklarını. Sadece biz mi duyarsızız? Hayır! Bu konuda devlet de bir o kadar duyarsız.

Çevremize bir bakalım, engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak, ne gibi önlemler alıyoruz? Nelere dikkat ediyoruz?

Aracımızı (kaldırım üzerine) park ederken, görme engellilerin yollarını tıkadığımızdan bir haberiz, ya da tekerlekli sandalyelerin kaldırımlara kolayca çıkabilmesi için yapılan (sayıları çok nadir olsa da) rampaların önünü tıkayabiliyoruz. Peki ya, gittiğimiz bir süpermarketin otoparkında, yanına aracımızı park ettiğimiz ve üzerinde engelli işareti olan araca arabamızı çok yaklaştırırken, o engelli bireyin aracına nasıl girebileceğini düşünüyor muyuz?

Zaman zaman bakışlarımızla, sözlerimizle onları incittiğimizin de farkında olmayız. Zaten ne zaman anlamaya çalıştık ki engellileri, her daim bir engel de biz koymadık mı onların karşısına?

Genel anlamda duyarsızız, ancak bu duyarsızlığımız devletimizden kaynaklanıyor. Kaç devlet dairemiz, engelli bireylerin rahat kullanımı için ergonomik düzenlenmiş? Toplu taşıma araçlarımız, şehir planlamamız, hastanelerimiz ya da?

Yasal düzenlemeye göre iş yerlerinin engellilerin ulaşımları için rampaların ve gerekli teçhizatın düzenlenerek açılması gerekirken, bunun denetimi ne kadar sağlıklı yapılıyor? Hiçbir şeyin yapılmadığı gibi, bunun da yapılmıyor.

Geçmişte hep beraber okuduk, bazı görevlere getirilmek istenilen kişilerin, sırf engelli olduğu için getirilemediğini.

Şans verildikçe neleri başarabileceğini pek çok örnekle de gördük aslında ülkemizde. Engelsiz Yürekler’in spor salonlarındaki başarısından, tiyatro sahnelerinden, sanattaki başarıları ilk aklıma gelenler.

O yüzden bizler önce birey olarak farkında olmalıyız, sonra da bunu devletten istemeliyiz. Diretmeliyiz, kavga etmeliyiz.

‘Karatahta’ işte tam da bu noktada bir kez daha gerçekleri yüzümüze vurdu.

Bu oyunun farkındalığı artırma adına başta okullar olmak üzere, toplumun her kesimine oynanması lazım. Hatta milletvekillerine ve kabine üyelerine oynanıp, onların ne dersler çıkarttıklarını anlatan bir de kompozisyon yazılması sağlanmalı. Unutmayalım ki hepimiz birer engelli adayıyız.

Oyun süresince, yapılacak küçük adımlarla engellilerin yaşamlarının daha kolaylaştırılabileceğinin altı çizildi.

Son olarak oyunun yazarları Orkun Bozkurt ve Aysan Özcezarlı ile oyunun yönetmeni ve yazarlarından Cem Aykut’a, tüm oyuncu ve emekçi kadrosuna böylesine anlamlı bir oyunu sahneledikleri için teşekkür etmeliyim. Böylesine oyunlarla, bu toplumda farkındalık yaratılabileceğine inanıyorum.

 


Benzer Haberler

Dt. Halil Bakkaloğlu başkanlığa seçildi

Voice Kıbrıs Haber

İlk açıklamalara göre Sucuoğlu önde

Voice Kıbrıs Haber

Nöbetçi eczaneler (25 Temmuz 2019)

Voice Kıbrıs Haber

İsias davası sürüyor…Nehir babası Yokuli Çevik dinlendi

Nöbetçi eczaneler (26 Eylül 2022)

Voice Kıbrıs Haber

Akıncı Özgürgün’ü kabul edecek…