“Sakın tufaya gelip bu hatalı uygulamaya girmeyelim”

Öğrendim ki, geniş katılımlı bir toplantıda maliyet yüksekliği nedeniyle, Maliye yetkilileri otel karantinalarının kaldırılmasını, hastaların dahi evlerinde takip edilmesi talep etmiş. Dünya’da bir çok gelişmiş ülkede böyle olduğunu savunmuşlar. Savunmuşlar da bizim o gelişmişlikten ne kadar nasiplendiğimizi ortaya koymamışlar. Yahu o bahsettiğiniz ülkelerde bir kaç bin yataklı devasa hastanelerden her şehirde 5 veya 6 tane var. Ayrıca her mahalle için ayrı filasyon ekipleri var.

Sende ayrılan yatak sayısı belli. O doldu mu hastaları yine toplu yatıracağın sağlığa ait mekanların yok. Evlere yollarsan bunları evlerinde kim nasıl ziyaret edip tedavilerini yapacak , kim onları denetleyece ? Ekiplerinin sayısal araç ve gereçsel yetersizlikleri malum.

Üç yüz hastanın olduğu bir otelde iki doktor on hemşire , tedaviyi düzeneyebilir. En azından günde bir defa herkesin kapısını çalabilir. Hâl hatır sora bilir. Ama ada sathına yayılmış 300 hastayı aynı sayıdaki ekip ancak dört günde bir ulaşabilir

Ev karantinası veya ev bakımı bizim ülkede sökmez. Bunu yaşayarak da görüyoruz. Ev karantinasında ki insanların özellikle risk gurubunda olanlardan bir kısmının son anda direkt yoğun bakıma alınmak zorunda kaldığını, hatta kayıplar yaşadığımızı üzülerek görüyoruz.

Küçük deneyimlerin dahi olumsuz sonuçlar verdiği bu ortamda ölçeği genişletmek çok üzücü sonuçlar doğurabilir.

Sakın tufaya gelip bu hatalı uygulamaya girmeyelim.

Sevgili maliyeciler bu konuda ısrar etmeye devam edecekseniz önce ; Bir sağlıklı nefesin kaç dolar olduğunu hesaplamanızı rica edeceğim.”