Türkiye

“Ne bize ne de NATO’ya hiçbir hayrının dokunmayacağına inanıyoruz”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “NATO için bedel ödeyen özellikle bir ülke olarak milli güvenliğimize dair hususlarda ucu açık diplomatik ifadelerden ziyade somut adımlar görmek istiyoruz. Temel güvenlik hassasiyetlerinin gözetilmediği bir genişleme politikasının ne bize ne de NATO’ya hiçbir hayrının dokunmayacağına inanıyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gölcük Tersane Komutanlığında Hızırreis Denizaltısı Havuza Çekme ve Selmanreis Denizaltısı İlk Kaynak Töreni’ndeki konuşmasında, Reis sınıfı 6 denizaltının imalat aşamalarında elde ettikleri tecrübeleri milli denizaltı üretim sürecinde kullanacaklarını söyledi.

“Milli denizaltımızı 5-6 sene içerisinde Deniz Kuvvetlerimize teslim etmeyi planlıyoruz.” diyen Erdoğan, MİLDEN Projesi’nde görev alan firmalara, resmi kurumlara, mühendisinden işçisine kadar herkese şimdiden başarılar diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler eskilerin tabiriyle ‘feleğin çemberinden geçmiş’ bir milletiz. Tarihimizin hiçbir döneminde emeksiz, zahmetsiz, bedel ödemeden bir imkana sahip olmadık. Bugün üzerinde yaşadığımız vatan toprakları dahil. Her kazanımımız için çok zorlu mücadeleler yürüttük. Malazgirt’ten başlayıp Çanakkale’ye ve Milli Mücadele’ye kadar tarihin her döneminde istiklalimize ve istikbalimize yönelik tüm saldırıları canımızla, kanımızla zafere ulaştırdık. Son 40 yıldır bölücü teröre karşı sürdürdüğümüz bu mücadelede binlerce vatan evladını ömürlerinin baharında toprağa verdik. Dost bildiğimiz ülkelerin ihanetlerine, müttefik, özellikle ilişkilerinin olduğu devletlerin ayak oyunlarına rağmen bunu başardık.” diye konuştu.

Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle Türkiye’ye uygulanan haksız, hukuksuz yaptırımları asla unutmadıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“İnsanımızın canına, malına, hürriyetine kasteden teröristlere yönelik meşru sınır ötesi harekatlarımız nedeniyle hedefe konulduk. DEAŞ’la sahada göğüs göğüse mücadele ettiğimiz dönemlerde bile akla hayale girmeyecek ithamların, iftiraların muhatabı olduk. Öyle ki DEAŞ’ın sınır illerimizi hedef alan roket saldırıları ve terör eylemleriyle boğuştuğumuz günlerde adeta yangından mal kaçırırcasına ülkemizdeki hava savunma sistemleri sökülüp götürüldü. Bize parasıyla verilmeyen silahlar, ‘DEAŞ’la mücadele’ kılıfı altında eli kanlı terör örgütlerine bedelsiz olarak on binlerce tırla aktarıldı.

Terörizmle ve düzensiz göçle mücadelenin en ön safında yer alan Türkiye, güney sınırı boyunca bir terör koridoru marifetiyle kuşatılmak istendi.”

– “Suriye’de binlerce masumu katleden terör elebaşıları kırmızı halılar serilerek karşılandı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi demokrasimize kasteden, 251 evladımızı şehit eden FETÖ’cü alçaklar, komşularımızdan başlayarak birçok Avrupa ülkesi tarafından korundu, kollandı, himaye edildi. Vatandaşlarımıza vize konusunda olmadık engeller çıkaran bu devletler, demokrasi ve halk düşmanlarını sorgusuz sualsiz bağırlarına bastı.” dedi.

Suriye’de binlerce masumu katleden terör elebaşılarının, “kırmızı halılar serilerek” karşılandığını, Batılı liderler tarafından başkanlık saraylarında ağırlandıklarına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bizimle görüşmelerinde sürekli hukuktan, adaletten, demokratik değerlerden dem vuranlar, eli kanlı katilleri baş tacı etmekten utanmadılar. Bugün Ukrayna’daki başarılarıyla adına şarkılar bestelenen silahlı insansız hava araçlarımız, Karabağ Savaşı’nda masumları katleden ölüm makineleri olarak yaftalandı. Bugün Türkiye’nin NATO’nun güvenliğine yaptığı katkılardan övgüyle bahsedenler, daha düne kadar Libya’da ve Suriye’de attığımız adımlar dolayısıyla ülkemizi acımasızca eleştiriyorlardı. Yakın tarihimizden başlayarak şöyle geriye doğru bir fikri takip yaptığımızda karşımıza çıkan manzara şudur: Türkiye, ne savunma ihtiyaçlarının giderilmesinde ne meşru sınır ötesi harekatlarında ne de 40 yıllık terörle mücadelesinde müttefiklerinden beklediği desteği görmemiştir. Destek ve katkı bir yana, ülkemiz çoğu zaman gizli, açık yaptırımlara, ambargolara, tehdit, baskı ve şantajlara maruz bırakılmıştır. Çifte standart, bu süreçte çok iyi bildiğimiz, sık sık tecrübe ettiğimiz, iliklerimize kadar yaşadığımız, muhataplarımızın da her fırsatta yüzüne vurduğumuz bir vaka olmuştur.”

– “Ucu açık diplomatik ifadelerden ziyade somut adımlar görmek istiyoruz”

Bölgede meydana gelen kritik hadiselere rağmen özellikle güvenlik ve savunma konularında aynı tutumun ısrarla sürdürüldüğünü gördüklerini vurgulayan Erdoğan, şunları dile getirdi:

“NATO’da ve üyesi olduğumuz diğer uluslararası kuruluşlarda oynadığımız hayati rol apaçık ortadayken kimi müttefiklerimizle hala yaptırımların kaldırılmasını konuşuyor, özellikle de İsveç’in şu anda bize karşı yaptırım uygulamasını hiçbir şekilde bir kenara koyamayız. Bunların makul bir izahı da yoktur. İttifak dayanışmasının en üst düzeyde tutulması gereken bir dönemde ipe un serme politikasından vazgeçilmeli, terörle mücadelede destek ve yaptırımlar başta olmak üzere Türkiye’nin haklı beklentileri karşılanmalıdır. NATO için bedel ödeyen özellikle bir ülke olarak milli güvenliğimize dair hususlarda ucu açık diplomatik ifadelerden ziyade somut adımlar görmek istiyoruz. Temel güvenlik hassasiyetlerinin gözetilmediği bir genişleme politikasının ne bize ne de NATO’ya hiçbir hayrının dokunmayacağına inanıyoruz.”



Benzer Haberler

İzmir açıklarında art arda iki deprem

NTV

Fidan “Türkiye ve Yunanistan arasında gerginliği azaltıcı bir mekanizmanın çalışıyor olması önemli”

AA

İstanbul Havalimanı’nda bebek arabasında 73 kilo altın ele geçirildi

AA

Ayten Gökçer hayatını kaybetti

NTV

Erdoğan “Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulması mühimdir”

AA

Miçotakis “Türkiye’yle aramızdaki anlayış ve ilişki ortamı olumlu şekilde gelişiyor”

AA