Uzay Şairi Osman Türkay

Uzay Şairi olarak da bilinen Osman Türkay 1927 yılında Ozanköy’de dünyaya gelir. Özel bir İngiliz okulunda okuduktan sonra, 1955 yılında Londra‘ya giderek gazetecilik ve felsefe öğrenimi gördü. Şiir yazmaya ortaokul sıralarında başlayan Türkay, şiirlerini Varlık ve Beşparmak dergilerinde yayınladı.
Daha sonra Londra’ya yerleşti ve ingilizce şiirler de yazmaya başlar; aynı zamanda çeviriler yaptı.
Londra’da bulunduğu 1951-56 yılları arasında şiir yazmaya ara veren şair, ilgisini başta İngiliz şiiri olmak üzere dünya şiiri üzerinde yoğunlaştırır. Şiirleri, Yunanca, İsyanyolca, Çekçe gibi dillere de çevrildi.
24 Ocak 2001 tarihinde yaşlılığa bağlı sağlık sorunları nedeniyle tedavi gördüğü Girne Akçiçek Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
Osman Türkay şiirlerinde insanın kâinattaki yerini göstermeye çalışır ve işler.
Şiirleriyle, pek çok ödülü kazandı. Albert Einstein Özel Barış Ödülü bunlardan biridir. “Evrende Rastgele Bir Gezinti” adlı kitabıyla, Amerikan Başarılar Enstitüsü’nün “Yılın Adamı” ve “Bin Yılın Şöhretler Sarayı” ödüllerini, Amerikan Biyografi Enstitüsü’nün “Altın Plak” ödülünü, “Başkanlık Onur Mühürü”nü, Avustralya’da “Uçan Altın Kumru” ödülünü kazandı. Türkay’ın son yıllarda aldığı ödül sayısı 50’yi aştı. Ayrıca, 1988 ve 1990 yıllarında olmak ürzere iki kez de Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterildi.
Osman Türkay ayrıca, dünyada en çok mektup alan Türk edebiyatçısıdır. Hayranları arasında Tayland Prensesi Vemulchadra, Türkoloji Profesörü Anna Masala, Hindistan eski başbakanının eşi Sheila Gürjal ve çok sayıda aristokrat bulunuyor.
Besmele
Bu gece düşüme girdi
Her sabah yeni doğan güneş
Bu. gece güneşten koptu bir ayrı dünya
Bu gece uzaya fırlatıldı ilk yapay uydu
Küçücük bir ay
Bu gece evrende bir başka hız var
Toprakta uzay, uzayda ateş, ateşte yıldız var
Bu gece dünyamızın yörüngesinde
Uydular uçar
Bu gece madensel bir besmele ile vurdu saat
Bu gece besmele ile çağırdı kalem:
Esirgeyen bağışlayan Tanrı adıyla
Kalktım yataktan
Ne ün, ne onur, ne şan
Besmele besmele büyüdü kafam
Ne bulut ne ufuk ne yıldız
Besmele besmele gerindi akşam
Ne sinir, ne pazu, ne kemik, ne kan
Besmele besmele uzadı kollarım bacaklarım
Ağzım, gözlerim, kulaklarım
Alıcı ve verici cihazlarım
Besmele besmele başıboş
Yapayalnız
Esirgeyen bağışlayan Tanrı adıyla
Uzanıp samanyoluna yatıyorum
Esirgeyen bağışlayan Tanrı adıyla
Uzaylılara mısralar satıyorum
Ve sizi anlatıyorum
Esirgeyen bağışlayan Tanrı adıyla
Yer yüzüne güneşten bakıyorum
Ve yıldızlan bir salkım üzüm gibi koparıp
Şarlatanların başına fırlatıyorum.