FeaturedKIBRIS

SOS Çocukköyü, 1991 yılından bu yana hizmetlerini sürdürüyor

135 ülkede hizmet veren SOS Çocukköyü, 1991 yılından bu yana KKTC’de de hizmetlerini sürdürüyor.

SOS Çocukköyü Derneği bakım, destek, eğitim ve savunuculuk alanlarında faaliyet gösteriyor. Aile Tipi Bakım Programı’nda, çeşitli nedenlerle aile bakımını kaybeden çocuklara ve gençlere bakım, Aile Güçlendirme Programı’nda ise aile bakımını kaybetme riski olan çocukların ailelerini güçlendirerek çocuk terkini önlemeye çalışıyor.

Girne Gençlik Gelişim Merkezi (GİGEM) ile gençlerin istihdam edilebilirliğini güçlendirmenin yanı sıra, toplumun her kesimine yönelik sosyal, sportif, kültürel ve eğitsel aktiviteler düzenliyor.

SOS Kreş ve Anaokulu ile hem SOS bünyesindeki çocuklara hem de toplumdaki tüm çocuklara okul öncesi eğitim hizmeti sunuyor.

Dernek, çocuk haklarının korunması için savunuculuk faaliyetlerini de yürütüyor. Ülkedeki tüm çocukların ve gençlerin refahı için gerekli sosyal politikaların düzenlenmesi konularında farkındalık ile yetkilileri teşvik çalışmaları sürdürüyor.

Biyolojik aile bakımını kaybetmiş çocukların, gençlerin toplumla entegre şekilde yetişmesi amacıyla aile tipi bakım hizmeti vermek misyonuyla kurulan SOS Çocukköyü Derneği, kuruluşundan bugüne kadar 30 yılda yaklaşık 300 çocuğa ve gence aile temelli bakım programlarında bakım verdi.

Aile tipi bakım programında, çeşitli nedenlerle biyolojik aile bakımını kaybeden çocuklara ve gençlere bakım, Aile Güçlendirme Programıyla da çocuk terkini önleme riskini ortadan kaldırmak için çalışmalar yapan SOS Çocukköyü Derneği, 2018 yılının sonunda Uluslararası Çocukköyleri’nin kendileri için verdiği finansal katkının sona ermesi ardından bağışçıların desteği ile hizmetlerini sürdürüyor.

Aile Temelli Bakım dahilinde, Çocuk Köyü, Gençlik Evi, Yarı Bağımsız Yaşam Programı, Tam Bağımsız Yaşam olmak üzere hizmetlerini sürdüren SOS Çocukköyü Derneği’nin amacı, SOS’ten çıkan gençlerin bağımsız ve kendi ayakları üzerinde durabilen bireyler olarak hayatlarını sürdürmesi.

Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin SOS Çocukköyü Derneği hakkındaki sorularını yanıtlayarak, çalışmaları hakkında bilgiler veren SOS Çocukköyü Ulusal Direktörü Refika İnce, SOS Çocukköyü’nün, 1991 yılında Uluslararası Çocukköyleri bünyesinde kurulduğunu ifade ederek, 2018 yılının sonunda ise Uluslararası Çocukköylerinin kendileri için verdiği finansal katkının sona erdiğini söyledi.

İnce, Uluslararası Çocukköyleri’nin daha önce kendilerinin gelir ve gider hesabına göre, gelirlerdeki açığı kapatacak şekilde fon yollandığını, ancak 2012 yılında bir mektup göndererek, artık daha fazla ihtiyacı olan bölgeler ve fon geliştirme potansiyeli daha düşük olan ülkelere fonların yönlendirileceğinin belirtildiğini kaydetti.
Fon geliştirme potansiyeli olan bölgeler için hedef belirlendiğini ve kendi kendilerine gelir ve giderlerini karşılamaları yönünde bir strateji geliştirilmesinin istendiğini ifade eden İnce, bu uluslararası stratejilerde eğer yatırım ihtiyacı da varsa bunu kendilerinin karşılaması gibi de bir olasılık sağlandığını anlattı.

SOS Çocukköyü KKTC’nin 2014 yılında stratejisini sonuçlandırdığını belirten Refika İnce, Girne Gençlik Gelişim Merkezi’nin (GİGEM) de bu strateji, bu fon ve yerel fonlar çerçevesinde yapıldığını aktardı.

Uluslararası Çocukköyleri’nden belli bir meblağ yönlendirildiği için, eksikliklerin yerel fonlardan karşılandığını, bunun için bir fon geliştirme departmanı bulunduğunu anlatan İnce, özellikle yatırımlar için “yüz yüze kampanyası” denilen kampanyanın başlatıldığını, düzenli gelirin en çok bu kampanyadan sağlandığına dikkat çekti.

İnce, SOS Çocukköyü’nün başka kampanyaları da bulunduğunu, bunların da destek gördüğünü, insanların yardım konusunda çok duyarlı olduklarını belirterek, giderlerinin çoğunun bu şekilde karşılandığını söyledi.

BAĞIŞLAR…

İnce konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bize bağış yapmaya karar verecek kişilerin mutlaka web sitemize girmesi veya kurumu arayarak bilgi edinmesini istiyoruz. Bizim güncel ihtiyaç listemiz vardır, bu ihtiyaç listesi her ay güncellenir.

İhtiyaca göre katkı her zaman en çok olması gerekendir. Maddi katkı yanında gıda giyecek, temizlik malzemesi de bulunuyor, ihtiyaç listemizde bunlar da var. Her türlü materyal, kıyafet, gıda bazen ilaç bile olabilir.

Onun dışında nakdi bağış da alıyoruz. Nakdi bağış için de hem SMS yoluyla, hem online, hem de havale yoluyla kolay ve güvenilir bir şekilde bağış yapılabiliyor. Bağışı ön tarafta fon geliştirme departmanından elden de alabiliyoruz. Kurum ve kişilerden gelen bağışları teşvik etmeye çalışıyoruz. Gerçekten bağış yapmak isteyip, zamanı olmayan insanlar için işleri kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Web sitesinde bağışların detaylı açıklamaları ve yönlendirmeleri vardır.”

“ÇOCUKLARIN, GENÇLERİN TOPLUMLA ENTEGRE ŞEKİLDE YETİŞMESİ”

Her ay rutin olarak giderleri bulunduğuna dikkat çeken Refika İnce, herhangi bir çocuğun hangi masrafı oluyorsa, kendilerinin çocuklarının da o masrafları olduğunu vurguladı.

“Biz çocukların, gençlerin toplumla entegre şekilde yetişmesini istiyoruz” diyen İnce, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Biz çocukların varsa okul harcını da ödüyoruz, alınması gereken ve bakanlığın vermediği ekstra kitaplar varsa onları alıyoruz. Çantası, dosyası, kırtasiye ihtiyaçlarını alıyoruz. Bunun için Ağustos, Eylül gibi okul kampanyaları düzenliyoruz. Hem gelen fonlardan, hem düzenli bağışlardan nakit ihtiyacımızı karşılıyoruz. Onun haricinde sportif ve kültürel faaliyetler var. Çocuklarımızın arasında baleye giden, herhangi bir enstrüman öğrenmek için efor harcayan var. Basketbol, futbol oynayan var. Bunların hepsi bizler tarafından, kurulan SOS aileleri tarafından karşılanıyor.”

“İZOLE DEĞİL, HERKESİN YAŞADIĞI GİBİ YAŞAMASINI İSTİYORUZ”

Tüm bu sebeplerden ötürü ciddi bir nakit akışı bulunduğuna dikkat çeken İnce, sadece ayni bağışlarla ihtiyaçların karşılanmasını istemediklerini, çocukların SOS annesi, teyzesiyle arabaya binip evin alışverişi için bir markete gitmesini, izole değil herkesin yaşadığı gibi yaşamasını istediklerini kaydetti.

Bunun için aile bütçeleri de bulunduğunu anlatan Refika İnce, bu bütçenin nakit verildiğini, hem nakit, hem ayni her türlü ihtiyaca yönelik bağışın önemli olduğunu söyledi.

Biyolojik aile bakımını kaybeden çocukların çeşitli ihmal, istismar sonucu SOS Çocukköyüne geldiklerini, ciddi bir travmatik geçmişleri bulunduğunu vurgulayan İnce, buradaki çocukların ihtiyaçlarının, sağlıklı bir biyolojik aile yanında bulunan çocuktan çok daha fazlası olduğunu, zaman zaman psikolog, psikiyatrist gibi ihtiyaçları da olabildiğine dikkat çekti.

HİÇBİR ZAMAN TERCİH ÇOCUĞU BİYOLOJİK ANNE BABASINDAN ALMAK DEĞİL

İnce konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Hiçbir zaman tercih çocuğu biyolojik anne babasından almak değil ama günün sonunda çocuk zarar görüyorsa bu yapılması gereken bir şey.

Sosyal Hizmetler Dairesi, biyolojik ailesi tarafından çocuğa zarar verildiğini tespit ederse çocuğu korumaya alır. Korumaya alınan çocuğun önce geniş ailesine bakılır, teyze, hala, dayı, amca, anneanne, babaanne, dede varsa ve bakabilecek durumdaysa önce bir koruyucu aile aranır. Bu koruyucu aileler illa ki akraba olmak zorunda değildir. Sayısı çok olmasa da profesyonel olarak bu işi yapmak isteyenler de vardır.

Koruyucu ailede, velayet gene Sosyal Hizmetler Dairesi’nde olur, yasal vasi Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü’dür. Ama kişi A’dan Z’ye çocuğun bakım sorumluluğunu üstlenir. Bunu yapabilecek güç ve bilinçte hisseden herhangi bir kişi yapabilir ve Sosyal Hizmetler Dairesi’ne başvuruda bulunabilir.

Eğer koruyucu aile seçeneği elendiyse, Sosyal Hizmetler Dairesi SOS Çocukköyü Derneği’ne başvuruda bulunur. ‘Benim korumaya aldığım şu kadar çocuğum vardır, değerlendirmesi için gelin’ der.

Çocukların her biri çok özeldir. Onlara eşya gibi davranamayız, öncelikle çocukların bizim altyapımıza uygun olması gerekir. Örneğin biz engelli çocuklara hizmet veremiyoruz, çünkü fiziksel yapımız ve oluşturduğumuz aile yapısı da buna uygun değildir. Engelli bir çocuğa bir kişiyi vermek zorundasınız, sürekli bir çocukla ilgilenmelidir. Evin fiziksel koşullarının da buna göre dizayn edilmiş olması gerekir. Ağır otizmli çocuklar, ciddi gelişim problemi olan çocukları kabul edemiyoruz. Bunun için de altyapımız elverişli değil. Biz kendi ayakları üzerinde durabilecek potansiyeli olan çocukları kabul edebiliyoruz. Diğer alanlara girmek bizim için yeni bir projedir, yeni bir ortam, sistem yaratmak gerekir.”

SOS Çocukköyü Derneği’nin pedagoji ekibi bulunduğunu, bu ekibin psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve pedagogdan oluştuğunu belirten Refika İnce, bu ekibin hem sosyal inceleme, hem de yerinde gözlem yaptığını, çocuğun etrafındaki, çevresindeki kişilerden bilgi edinip, çocuğu gözlemlediklerini anlattı.

Tüm incelemeler tamamlandıktan sonra alabilecekleri çocuklar için sürecin başlatıldığını, bunun ortalama 2 ay olduğunu ifade etti.

SOS’TEN ÇIKAN GENÇLER KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURABİLEN BİREYLER OLARAK HAYATLARINI SÜRDÜRÜYOR

SOS’ten çıkan gençlerin bağımsız ve kendi ayakları üzerinde durabilen bireyler olarak hayatlarını sürdürdüklerini vurgulayan İnce, SOS kardeşleri ve anneleri ile bağlarının devam etmesini teşvik ettiklerini, SOS Çocukköyü’nden çıkıp Gençlik Evi’ne geçen gençlerin zaman zaman evini ziyaret edip kalabildiklerini, kardeşleri, ailesiyle görüşebildiğini ya da onların Gençlik Evi’nde genci ziyaret edebildiklerini anlattı.

Gençler evlenmeye karar verdiğinde isteme merasimlerinin de SOS ailesi aracılığıyla yapılabildiğini aktaran İnce, eğer mahkeme kararı yoksa çocukların biyolojik aileleriyle görüştürülebildiğini, hatta zaman zaman hafta sonu onlarla kalmalarına izin verilebildiğini de kaydetti.

“BİZ DEVLETE SADECE BAKIM HİZMETİ SUNUYORUZ”

“Biz devlete sadece bakım hizmeti sunuyoruz” diyen İnce, devletten sadece aile tipi sunulan bakım hizmeti için bir katkı aldıklarını, bunun da her bir çocuk için asgari ücret kadar olduğunu belirtti. İnce, “Bu bizim giderlerimizin yüzde 25-30’unu karşılar” dedi.

Girne Gençlik Gelişim Merkezi’ne de değinen Refika İnce, GİGEM’in gençlerin istihdam edilebilirliğini güçlendirme, tüm toplumun kaliteli zaman geçirmesini sağlamak için oluşturulduğunu belirtti.

Ülkede toplum merkezi eksikliği bulunduğuna işaret eden İnce, kurum olarak 5 yılda bir Çocuk Hakları Durum Analizi yaptırdıklarını, en güncellerinin 2015 yılında olduğunu ve toplum merkezlerinin eksikliğinin orada çıktığını kaydetti.

Konu hakkında Avrupa Komisyonu’na başvurduklarını ve projeyi yenilemek için onun sonucunu beklediklerini, kabul görürse fonun proje kapsamında kullanılacağını ifade eden İnce, araştırmanın ciddi meblağlar tuttuğunu anlattı.

Çocukların nerelerde vakit geçirdiğinin önemine dikkat çeken İnce, Girne Gençlik Gelişim Merkezi’nin (GİGEM) de o kapsamda açıldığını, çünkü o dönem Girne’nin diğer bölgelere oranla 10 katı gencin suça itilen bölge olarak belirlendiğini söyledi.

Tüm bunların yanında GİGHUB diye geçen Girişimcilik Projeleri bulunduğuna değinen Refika İnce, genç girişimcileri eğitme ve kapasitelerini geliştirme ve nihayetinde de iş planları olan gençlerin ilk 8’ine belli bir fon verme gibi özelliği bulunduğunu anlattı.

Ülkede ciddi rehabilitasyon merkezi eksikliği bulunduğuna da değinen İnce, bunun sadece kendilerine özel bir durum olmadığını kaydetti.

Devlet hastanesinde de çocuklara özel ayrı bir birim olmadığına işaret eden İnce, çocuk ve gençlerin rehabilite edilebileceği özel bir merkezin olması gerektiğini vurguladı.

SOS Çocukköyü’nün yurt dışı ile bağlantısının devam ettiğini, şu anda sadece maddi katkının olmadığını ifade eden İnce, “Biz hala onların markasını taşıyoruz. O kalite açısından, program birimlerinin deneyim, tecrübe paylaşımı konusunda birlikte çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

Haber: Tuğçe Ülkü Aydın
Fotoğraf: Erol Uysal

(TAK)


Benzer Haberler

Nöbetçi eczaneler (27 Nisan 2024)

Voice Kıbrıs Haber

2 zanlının ifadeleri teyit edilecek!

Voice Kıbrıs Haber

Hristodulidis Guterres’in 3’lü ya da 5’li görüşme önerdiğini savundu

TAK

ABD’de Republic First Bank kapatıldı

Voice Kıbrıs Haber

Savaşan, “Health Tourism Expo-Bakü” açılışında KKTC’yi temsilen konuşma yaptı

Voice Kıbrıs Haber

Güney Kıbrıs ile Kırgızistan arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması imzalanacak

Voice Kıbrıs Haber