FeaturedKIBRIS

‘Sağlıktan tasarruf insan hayatından tasarruftur’

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Başkanı Dr. Ahmet Varış açıklamada bulunarak, sağlık sektöründe yaşanan sıkıntılara değinerek “2017 yılında sevkler için ödenen para 45 milyon TL’yken içinde bulunduğumuz yılda bunun 1.5 katı olması öngörülmektedir.” dedi.

Açıklama şu şekilde:

“Sağlık hizmetlerinin etkin sunumu, toplumsal gelişmenin temel öğelerinden birini oluşturmaktadır. Kamu sağlık merkezleri ise sosyal devletin aynasıdır.

İnsan hayatı her şeyden önemlidir. Kendi ulusal sağlık sistemlerini oluşturan ve başarıyla uygulamaya devam eden ülkeler, insan hayatına azami düzeyde saygı göstermekte ve gelişmişlik yolunda önemli adımlar atmaktadır. Bunu tersi de geçerlidir. Demokratik olmayan, insan haklarına yeterli saygıyı göstermeyen sürdürülebilir ekonomik modellerden uzak akılcı harcamalar yapamayan ülkelerde sağlık sistemleri zaafiyete uğrar bunun sonunda da insanlar zarar görür.

Yıllardır ulusal sağlık politikalarımız ülke gerçekleri göz önünde bulundurularak evrensel kriterlere göre oluşturulamamıştır.

Son yıllarda ülkemizde artan nüfus yoğunluğu bir yandan sağlık harcamalarının artmasına neden olurken; diğer yandan da sağlık hizmetlerinin finansmanında yetersizlik sonucunu doğurmuştur. Ülkemizde sağlığa ayrılan bütçe %7.2 dir. Avrupa Birliği ise en az %9.6 önermektedir. Sağlığın bütçesinin nasıl kullanıldığı da çok önemlidir.

Sağlık hizmetleri temelde, “koruyucu”, “tedavi edici” ve “rehabilitasyon” olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

Koruyucu sağlık hizmetleri diğerlerine göre daha öncelikli bir konumda olmalıdır. Çünkü hekimlik mesleğinde sağlığın korunması ve hasta güvenliği en öncelikli unsurlardır.

Yoksulluğun ve eşitsizliğin olduğu, doğanın sorumsuz bir şekilde talan edildiği, çevre güvenliğinin olmadığı koşullarda toplum sağlığından söz edilemez. Sağlığı bozan etmenler ortadan kaldırılmalı, sağlık sistemi koruyucu sağlık hizmetlerini verebilecek şekilde düzenlenmelidir. Biz hekimler yurttaşlarımız için gıda güvenliği, sağlıklı bir çevre, yol ve iş güvenliği talep ediyoruz. Koruyucu sağlık hizmetleri verilmeksizin hekim ve hastane sayısı artırılsa bile halkın sağlığı iyileştirilemez.

Güçlü bir sağlık hizmetinin en önemli koşulu EŞİT olmasıdır. Kişilerin sosyoekonomik durumuna bakılmaksızın eşit sağlık hizmetine ulaşmaması sağlık hizmetini zayıf bir hale getirmektedir. Aynı zamanda sağlık politikalarının oluşturulması sırasında paydaşların kollektif olarak fikir vermesi ve kararların ortak akılla alınması bir sağlık sistemini güçlü kılar. Bunun tam tersi de doğrudur.  ‘Ben bilirim olur mantığıyla’ bu ülkede geldiğimiz nokta ortadadır. Doğru olan birlikte düşünerek, üreterek demokratik bir şekilde konsensuslara ulaşmaktır.

Anayasamıza göre KKTC Sağlık Bakanlığı’nın temel görevi her vatandaşa ihtiyacına göre, ayrıcalıksız, uygun ve yeterli sağlık hizmeti götürmektir.

Bakanlığın kişisellikten uzaklaşıp kurumsal kimliğini ortaya koyması, ülke gerçeklerine uygun yasal mevzuat değişiklikleri için gereken adımları atması,  sağlık hizmetinin kaliteli sunumunu yapabilecek bir mekanizma oluşturulması ve bunun sürdürülebilir olması, günümüzün bilimsel gelişmelerine uygun şekilde gerekli revizyonlar yapılması gerekmektedir.

Sağlık sisteminde çalışan hekim ve diğer personel eksiklikleri ülkemizin gerçeğidir. Hizmet ve ürünün niteliğini büyük ölçüde etkileyen personel eksikliği, konu hastane olduğunda insan sağlığı ve yaşamını tehdit edebilecek boyuta ulaşabilmektedir. Hastanede yatmak, hastalar için kendi evinde yatmak kadar güvenli ve rahatlatıcı olmalıdır. Hastanelerdeki personel eksikliği sorununun, hastalıkların tedavisini olumsuz etkilediği herkes tarafından bilinmektedir. Özellikle hemşire kadrosunun sayısal yetersizliği, kendi alanında ne kadar bilgili ve becerili olursa olsun, hekimin çabalarının istenilen ölçüde amacına ulaşamamasına neden olabilmektedir.

Bugün hastanelerde ve sağlık merkezlerinde eğitimsiz taşeronların eliyle yürütülen hizmetlerde 2 yönlü sakıncalı bir durum mevcuttur. Hem çalışanların hem de hastaların güvenliği risk altındadır. Temel hak ve özgürlükler açısından da taşeron eliyle istihdam edilen emekçiler güvencesiz çalıştırılmakta, emeklerinin karşılığını alamamaktadır.

Hekimler hastalarıyla ilgili kararları sadece hastanın iyiliğini gözeterek vermelidir.

Her hastanın özgürce, herhangi bir müdahaleye maruz kalmadan,  klinik ve etik yargılarda bulunabilen hekimler tarafından tedavi edilmeye hakkı vardır. Dolayısıyla hekim mesleğini uygularken özerk olmalıdır ve sadece bilimsel gerçeklere göre karar vermelidir. Oysa ki Kıbrıs Türk Kamu Hekimleri hastalıklar dışında sürekli olarak personel, ilaç, teçhizat ve malzeme eksiklikleriyle de mücadele etmektedir. Tarafımızca defalarca yapılan sayısız talepler zamanında karşılanmadığından dolayı hastaların tedavi süreçleri olumsuz etkilenmektedir.

Sağlık hizmetinin sunumunda birçok aşamada hasta ve sağlık çalışanının karşı karşıya getirilmesi kabul edilemez. Biz kamu hekimleri olarak bir kez daha duyuruyoruz. Hastanelerdeki eksikliklerden hekimler değil idare sorumludur.

Kıbrıs’ın kuzeyinde, biz hekimler hasta haklarını ve hekimlik değerlerini erozyona uğratan uygulamalarla sıklıkla karşı karşıya geliyoruz. Bu şartlar altında arzu edilen sağlık hizmetini vermemiz mümkün değildir.

Kıbrıs Türk Kamu Hekimleri olarak hastalarımıza gereken hizmetin verilmesini engelleyen her durumda yurttaşlarımızın temel bir insan hakkı olan sağlık hakkını savunmaya devam edeceğiz.

Antibiyotik ve antiviral ilaçların eksikliğinden ve sürekliliğinin sağlanmamasından dolayı enfeksiyonları gerektiği gibi tedavi edememeyi

Ameliyat masalarının yetersiz sayıda olmasından dolayı uzayan bekleme listelerini

Ameliyat aletlerinin yokluğu ve eksiklikleri nedeniyle ameliyatların yapılamamasını ve hizmetleri aksatan daha bir çok eksikliği kabul etmiyoruz. Bu eksikliklerin giderilmemesi bırakın tasarruf etmeyi sağlık harcamalarının daha da fazla artmasına sebep olmaktadır.

2017 yılında sevkler için ödenen para 45 milyon TL’yken içinde bulunduğumuz yılda bunun 1.5 katı olması öngörülmektedir.

Sağlıktan tasarruf insan hayatından tasarruftur.

Kamu sağlık merkezlerimizin fiziki yapısının modern ölçütlerde olması ve tüm eksikliklerinin giderilmesi için sendikal mücadelemizi yükselteceğimizi kamuoyuna duyururuz.

Unutulmalıdır ki sağlık bir maliyet değil bir yatırımdır.”


Benzer Haberler

İspanya hükümeti, “Ulusal Boğa Güreşleri Ödülü’nü” kaldırdı

Voice Kıbrıs Haber

Somali’de şiddetli yağışlar nedeniyle en az 8 bin kişi evini terk etti

Voice Kıbrıs Haber

Bugün hava nasıl olacak?

Voice Kıbrıs Haber

Havai fişek kullanımı mercek altında

TAK

8 kundaklama olayına karışan kişi tutuklandı

TAK

Afrodit yatağıyla ilgili öneri ikinci kez reddedildi

TAK