Geçtiğimiz günlerde medyada yayılan bir fotoğraf, 17. yüzyılda yaşanan lale çılgınlığını ve lale soğanlarının fiyatını yükseltmek için tutulan askerlerin tarlaları nasıl çiğnediğini anlatan bir tabloyu hatırlatıyor.
Ünlü yazar William Shakespeare’in İngilizce’ye kazandırdığı birçok deyim var: “cold-blooded murder” (hunharca cinayet), “refuse to budge an inch” (geri adım atmamak), “wild goose chase” (boşa kürek sallamak), “catch cold” (soğuk almak)…
Bunlardan biri de Kral John’un Yaşamı ve Ölümü adlı oyununda kullandığı ve zaten mükemmel olan bir şeyi gereksiz yere allayıp pullamak anlamına gelen “paint the lily” deyimidir.
Son günlerde medyada kullanılan bir fotoğraf bu deyimi getirdi akıllara. Fotoğrafta, Hollandalı bir kız çocuğu elinde bir fırça ve boya kovasıyla mor lalelerle dolu bir tarlanın ortasında duruyordu.
Fırçanın üzerinden damlayan boya da aynı renkteydi. Sanki tarladaki bütün laleleri boyama işini yeni bitirmişti.
- Halep’teki yıkımın ortasında pipolu yalnız adam
- Halep’te bir çocuğu kurtaran Suriyeli fotoğrafçı ve düşündürdükleri
- Babanın oğlunu kurtardığı an
Hollandalı fotoğrafçı Jeffrey Baker, fotoğrafta altı yaşındaki kızı Lynn’i kullanmıştı. Fotoğraftaki şiirsellik, insanı çocuksu bir merakla baharın estetik güzelliğinin tadını çıkarmaya davet ettiği gibi, sanat tarihindeki ilginç bir örneği de hatırlatıyordu: 19. yüzyıl Fransız ressamı Jean-Léon Gérôme’un 1882’de yaptığı ‘Lale Çılgınlığı’ tablosunu.
Tarihe ve mitolojiye göndermeler yapmayı seven Gérôme, bu tablosunda 17. yüzyılda ‘lale çılgınlığı’ olarak bilinen olayı canlandırıyordu. Söylentilere göre, bir tek lale soğanının fiyatı birkaç maaştan fazla tutuyordu.
Kimilerinin tarihteki ilk finans balonu olarak nitelediği bu söylentilere tarihçiler şüpheyle baksa da, o dönem anlatıcılar bu olayı ayrıntılarla süsleyip anlatıyordu.
Lalelerin fiyatını yükseltmek için silahlı asker tutup lale tarlalarını çiğnetmek de bu anlatımlar arasında yer alıyordu. İşte Gérôme bu tablosunda bu olaya gönderme yapıyordu.
Tabloda bir asilzadeyi, özel bir lale türünü askerlerden korumak üzere dikilmiş beklerken görüyoruz.
Baharın tadını çıkarma mesajı veren Bakker’in fotoğrafıyla yan yana konduğunda, tablodaki asilzadenin gereksiz şatafatı daha da göze batıyor.
Sonunda suni yoldan şişirilen fiyat düşer ve bu akıl almaz olay da birçok takıntı gibi kuru gürültü olarak kalır. (Kuru Gürültü Shakespeare’in oyunlarından biridir – Much Ado About Nothing).
Kaynak:BBC