Almanya ve Fransa’nın ortak çalışma grubunun “düşündürücü fikirler” (food for thought) vasıtasıyla, Türkiye ve diğer üçüncü ülkelere, “dışarıdan ve oy hakkı olmaksızın” AB konsey toplantılarına katılım açılımında bulunulmakta olduğu bildirildi, bu konuda Kıbrıs Rum yönetimine baskı yapıldığı öne sürüldü.
Haftalık Kathimerini, “Türkiye Oy Hakkı Olmaksızın AB Konseylerinde… Ankara’ya Alman-Fransız Yemi… Gymnich’te ‘Gelinlik Provası ve Lefkoşa’nın Savaşı” başlıklı haberinde, “düşündürücü fikirlerin” AB’nin 4 eş merkezli çalışma çemberine göndermede bulunduğunu ve üçüncü eş merkezli çalışma çemberine Türkiye de dahil üçüncü ülkelerin oy hakları olmaksızın ve dışarıdan, AB Konseylerine katılma olanağını rezerve edildiğini yazdı.
İyi bilgi sahibi bir kaynağa dayanarak “bu fikirlerin, AB ile Türkiye arasında özel bir ilişki oluşturulması için yem olarak işleyeceğini, AB’ye üye olmayacak üçüncü ülkelerin -gelecekte şartların oluşması halinde bu perspektif açık bırakılıyor- durabileceği kendine özgü bir antre/giriş salonu oluşturulmakta olduğunu” yazan gazete, bu mantıkla Türkiye’nin ve diğer üçüncü ülkelerin kendine özgü Avrupa antresinde durup AB ile bir özel ilişki kurabileceğini belirtti. Bu özel ilişki çerçevesinde AB’ye üyelik hedefinin gerçekleşmeyebileceği ancak ileride şartlar elverirse böyle bir olanaktan da mahrum kalınmayacağını ekledi.
Brüksel ve Berlin’in, başlangıç noktası olarak Türkiye’nin gayriresmi Gymnich konseylerine katılımını kadroya koyarak Erdoğan hükümetine karşı böyle bir taahhüt üstlendiğini yazan gazeteye göre, adının gizli tutulması şartıyla Kathimerini’ye konuşan yabancı bir diplomat, “Ankara’ya taahhütler geçen yaz Vilnius’ta verildi, Erdoğan’ın İsveç’in NATO’ya katılımını onaylamasından bir gün önce de yeniden teyit edildi” dedi.
Gazete bunun Berlin, Brüksel ve Paris tarafından, Kıbrıs Rum yönetiminin “hayatî çıkarlarına” ters olduğu bile bile yapıldığına işaret ederek, “Perşembe günü Lefkoşa’ya, Türkiye’nin 2-3 Şubat’taki gayriresmi Dışişleri Bakanları Konseyi’ne katılmasına rıza göstermesi için ‘telkin tarzında’ baskı görüyordu” ifadesini kullandı.
Gazete edindiği bilgilere dayanarak, Gymnich Dışişleri Bakanları Konsey toplantısına katılması için AB’nin Türkiye’ye açık çek vermesine olumsuz cevap veren Kıbrıs Rum yönetiminin, Türkiye’nin katılımına rıza vermek için Kıbrıs sorununa ve Kıbrıs kökenli yükümlülüklerine dokunan bazı gayriresmi “yapıcı önerilerde” bulunduğunu yazdı. “Brüksel’in malum çevreleri Lefkoşa’yı güya Genel Sekreter’in Kişisel Temsilcisi Kıbrıs’tayken olumlu ortam yaratma iyi niyetini gösterme fırsatını kaçırmış gibi gösterdi” ifadesini ekledi.
Öte yandan Haravgi, “Dışişleri Bakanı: ‘Türkiye’den Somut Adımlar Görmeyi Bekliyoruz” başlıklı haberinde, Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un dün Brüksel’de düzenlenen Dışişleri Bakanları Konseyi çerçevesinde “Kıbrıs, Türkiye-AB ilişkilerinde ilerlemeyi cesaretlendirme niyetindedir ancak Türkiye-AB ilişkileri somut bir çerçeveye tabidir ve ilerleme Kıbrıs’tan geçer” dediğini yazdı.
Habere göre “Türkiye’den bu yönde somut adımlar görmeyi bekliyoruz” ifadesini de kullanan Kombos, iyi niyet jesti taleplerinin AB’nin Türkiye-AB ilişkileri ve bütün üye ülkelerin hassasiyetlerine saygı çerçevesinde olması gerektiği görüşünü savundu.
