Kuzey Kıbrıs Meclisi Başkanı Sibel Siber 20 Temmuz Barış Ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.
Siber mesajında;
“Toplumların kendi ülkesinde kendi varlıklarıyla özgür ve güven içinde yaşamaları o toplum bireylerinin en temel hakkıdır. Kıbrıs Türk halkı da kendi ülkesinde kendi toplumsal varlığını korumak için büyük mücadeleler vermiş, büyük acılar çekmiş bir halktır. 20 Temmuz Barış Harekatı’nın gerçekleşmesiyle, Anadolu halkıyla birlikte verdiği mücadele sonucu toplumsal varlığına olan tehdit ortadan kalkmış ve özgürlüğüne kavuşmuştur.
Geçen 43 yıl içerisinde ise adada bir çözüm bulunması ve iki toplumun barış içinde yaşaması için halkımız büyük gayret göstermiştir. Kıbrıs müzakerelerinden sonuç alınması için daima yapıcı rol oynamış, 2004 BM planına onay vermiş ve her her platformda çözüm iradesini ortaya koymuştur. Son olarak Crans Montana’da gerçekleşen Kıbrıs Konferansı’nda da adada yaşayabilir bir çözüme ulaşılması için Türk tarafı aynı yapıcı tutumunu sürdürmüş, çözüm için güçlü bir irade ortaya koymuştur. Ne yazık ki tüm bu çabalar Rum tarafının isteksizliği neticesinde yine sonuçsuz kalmıştır.
Bu aşamada, arzumuz Birleşmiş Milletler’in her aşamasını takip ettiği müzakere sürecinin ve son olarak Crans Montana’da yaşananların uluslararası gözlemciler tarafından objektif bir şekilde değerlendirilmesidir. Ne 2004 yılında gerçekleşen referandumda ve ne de son konferansta Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılamamasının sorumlusu olmadığımız açıktır. Bu nedenle uluslararası camiaya çağrımız yarım asırdır halkımıza uygulanan ve insani olmayan izolasyon ve ambargoların kaldırılmasıdır.
Sporcularımıza, sanatçılarımıza uygulanan ambargo insan haklarına aykırıdır. Çözüm iradesi yüksek bir halka çözümsüzlüğün fatura edilmesinin adil olmadığı gerçeğinden hareket edilmesini bekliyoruz.
Büyük mücadeleler vererek, birlik ve beraberlik içinde bugünlere gelen halkımızın bugün içinde bulunduğu sorunları ise ortak akıl ile çözme iradesini ve beceresini göstereceğine inanıyorum. En büyük tehlike “öğrenilmiş çaresizlik” psikolojine sürüklenmektir. Bizler toplum olarak en zor şartlarda, en olumsuz koşullarda bile inancımızı hiç yitirmedik, böylebir psikolojiye sürüklenmedik. Bundan sonra da halkımızı huzursuz eden tüm olumsuzlukların üstesinden gelerek sorunlarımızı çözeceğimize ve daha iyiye daha güzele ulaşma yolundaki mücadelemizi sürdüreceğimize inanıyorum.
Tüm halkımızın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutlar; dünyadaki tüm uzlaşmazlıkların barışçıl bir yolla çözülmesi ve göçlerin, savaşların yaşanmaması arzumuzu bir kez daha yineleriz. Bu mücadeleye emek verenleri , önderlik edenleri, tüm şehitlerimizi rahmetle ve saygıyla bir kez daha anar; gazilerimize sağlıklı bir yaşam dilerim ” dedi.