“KKTC’de yaşayan soydaşlarımızın, KKTC vatandaşlarının, haklarını, güvenliğini sağlamak, noktasında asla bir gevşeklik göstermeyeceğiz. Kıbrıs’ta bir kardeşimizin gözü yaşarırsa, bizim gözümüzden yağmur gibi yaş akar” dedi.
Akdağ, artık BM’nin ve dünya ülkelerinin Güney Kıbrıs’a “bu iş böyle olmayacak, bu yanlıştan vazgeçin” demesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin Kıbrıs işleri koordinasyonluğundan sorumlu Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ dün geldiği Kuzey Kıbrıs’ta devlet ve hükümet yetkililerine ziyaretler gerçekleştirdi. Akdağ, ziyaretler sırasında yaptığı açıklamalarda dünyaya önemli mezajlar verdi.
Türkiye Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ ve heyeti ilk olarak Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, tarafından kabul edildi.
Görüşmede Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, TC Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu ve müzakere heyetinden üyeler de hazır bulundu.
Akıncı, Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından sürdürülen müzakere sürecinde, İsviçre’de yapılan zirvede, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının iyi niyetli yaklaşımlarına karşılık bulmadığını anlattı.
Kıbrıs Rum kesiminde Şubat 2018’de seçimlerin yapılacağını, bu sürecin kendileri için bir “yüzleşme” dönemi olmasını temenni ettiğini kaydeden Akıncı, bu adada ne istediklerine karar vermeleri gerektiğini söyledi.
“BERABER YARATMAK ZORUNDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kuzey Kıbrıs’ın tanınmamış olmasına rağmen kurumlarıyla bir varlık olduğunu, bir devleti bulunduğunu, Kıbrıs Rum tarafının bunu kabul etmesi gerektiğini kaydederek, “Ya bizimle yönetimi paylaşmayı içlerine bir şekilde sindirecekler, ki bunu başaramadılar, göstermediler, ya da bu iki ayrı çatı altında yan ayana yaşamanın koşullarını oturup bizimle konuşacaklar. Yani bir adada birlikte yaşamanın, barış içinde birlikte var olmanın koşullarını beraber yaratmak zorundayız” dedi.
Kuzey Kıbrıs’taki iç sorunların ertelenmeden giderilmesi gerektiğini, bir çözümün sorunları akşamdan sabaha çözemeyeceğini dile getiren Akıncı, “Ucu açık bir müzakere sürecinin bizi bir yerlere götürmediği çok net olarak ortaya çıktı. Aynı anlayış, aynı metotlarla, aynı yere varırsınız, başka yere varmazsınız. Bunları da yıllardır denedik. Şimdi bir düşünme dönemidir. Rumların da, Birleşmiş Milletlerin de, bizim de, değerlendirmelerimizi yapıp en sağlıklı yol ve yöntemi bulmamız gerekmektedir” şeklinde konuştu.
AKDAĞ
Türkiye’nin Kıbrıs işleri koordinasyonluğundan sorumlu Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ ise, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs ile ilişkilerini takip etme hususunun “şerefli bir vazife” olduğunu, babasının Barış Harekatı’nın yer aldığı 1974’te milletvekili olduğunu, kendisinin de 14 yaşında olduğunu ve adada yer alan olayları tüm çıplaklığıyla, detaylarıyla takip ettiğini kaydetti.
Türkiye’nin her zaman Kıbrıs Türk halkının yanında olduğunu vurgulayan Akdağ, üstlendiği görevde en iyisini yapmaya çalışacağını söyledi.
Akdağ, sağlık alanında Türkiye’de yaşanan dönüşümün örnek teşkil edecek nitelikte olduğunu, Kuzey Kıbrıs’ta da ihtiyaç duyulan dönüşüme yardımcı olmaya hazır odluğunu söyledi.
SİBER’İ ZİYARET
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber de Recep Akdağ’ı kabul etti..
Akdağ kabulde yaptığı konuşmada, yeni görevi vesilesiyle Kuzey Kıbrıs’ı ziyaret ettiğini kaydetti ve TC’nin garantörlüğünün verdiği hakları kullanmak suretiyle her zaman Kuzey Kıbrıs’ın yanında olacağını söyledi.
Başından beri Kuzey Kıbrıs hükümetleri gibi adada barıştan ve çözümden yana olduklarını dile getiren Akdağ, bu meseleyi yokuşa sürenlerin yanlış yaptığını, ve bu meseleyi yokuşa sürmenin Kıbrıs’taki iki toplumun faydasına olmadığını belirtti.
Kuzey Kıbrıs’ın halkının daha mutlu yaşaması için gereken güce sahip olduğunu söyleyen Akdağ, kendilerinin de Kuzey Kıbrıs’ın yanında olacaklarını söyledi.
SİBER
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber de, Kuzey Kıbrıs’ta, meclisiyle demokrasisiyle yaşayan bir halk olduğunu ve dünyadan buna saygı gösterilmesini beklediklerini kaydetti.
Bir tarafın toplumsal varlığını hiçe sayarak çözüm olamayacağının aşikar olduğunu söyleyen Siber, müzakerelerdeki tutumu ve Kıbrıs Türk tarafını yok saymasından dolayı dünya ülkeleri ve BM’nin Rum tarafına soru sorması gerektiğini kaydetti.
Bir toplumun varlığını yok sayarak ve sadece lider düzeyinde görüşme yaparak bir toplumun varlığının tartışmaya açıldığını belirten Siber, “Nitekim öyle olmuştur, Rum tarafı hiç bir zaman bütün müzakere sürecinde izlediğimiz bizim siyasi eşit varlığımızı kabul etmeme yönünde direnmiştir. Burada da dünyanın BM’nin bize karşı sergilediği tutumun önemli bir rol oynadığı inancındayım, çünkü biz diyoruz ki burada bir topum varlığı kabul ediliyorsa toplumun kurumları vardır . Artık bundan sonra toplumun kurumlarıyla direkt ilişki kurulması gerekiyor. Bizim de bu konuda ısrarcı olmamız gerekiyor” diye konuştu.
BAŞBAKAN ÖZGÜRGÜN
Akdağ, Kuzey Kıbrıs’ta üçüncü resmi ziyaretini Başbakan Hüseyin Özgürgün’e yaptı.
Akdağ, Kuzey Kıbrıs’ta bulunmaktan duyduğu mutluluğu ifade etti ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım’ın selamlarını iletti.
Akdağ, Türkiye hükümetinde bazı bakanlıklarda görev değişikliği olduğunu hatırlatarak, kendisinin de 11 yıl 4 aylık Sağlık Bakanlığı sonrasında Başbakan Yardımcılığı’nı üstlendiğini ve görev alanında Kuzey Kıbrıs’la ilgili konular da bulunduğunu söyledi.
Büyük şerefle, göz bebekleri Kuzey Kıbrıs’a hizmet etmeye büyük bir heyecanla hazır olduğunu ifade eden Akdağ, tecrübeleriyle hükümetin arzularını yerine getireceğini kaydetti.
Recep Akdağ, Türkiye’nin garantör ülke olarak Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarının her türlü hakkını korumak için, güvenliği için elinden geleni bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yapacağını vurguladı.
“Biz KKTC ve TC tarafı olarak adada hep barışçı bir çözümden yana olduk. Maalesef çeşitli zamanlarda, müzakere masasında işin bozulmasına hep Güney Kıbrıs Rum tarafı sebep oldu” diyen Akdağ, İsviçre’deki müzakerelere işaret etti.
Akdağ, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan kardeşlerinin refahını artırmak, yaşamlarını kolaylaştırmak için eğitim, sağlık, yol, su, enerji ihtiyaçlarının daha iyi karşılanması ve tüm bunların daha mükemmel hale getirilmesi için birlikte çalışmaya hazır olduğunu ve bundan heyecan duyduğunu söyledi.
“YAĞMUR GİBİ YAŞ AKAR…”
Kıbrıs’ta 1974’te Türkiye’nin müdahalesine yol açanın Rum tarafının yanlışları olduğunu, 14 yaşında olmasına rağmen süreci çok yakın takip ettiğini anlatan Recep Akdağ, “Bütün KKTC’li kardeşlerimizin bilmesini arzu ederim. Kıbrıs’ta bir kardeşimizin gözü yaşarırsa, bizim gözümüzden yağmur gibi yaş akar. Türkiye’de iktidarıyla muhalefetiyle 80 milyon böyledir” dedi.
Türkiye Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Türkiye’nin 3 milyon Suriyeli’ye de kucak açmış bir ülke olduğunu hatırlatarak, “KKTC’de yaşayan soydaşlarımızın, KKTC vatandaşlarının hukukunu, haklarını, güvenliğini sağlamak, bu işin teminatı olma noktasında asla bir gevşeklik göstermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“BM RUMLARA “VAZGEÇİN’ DEMELİ”
Bu kadar olumlu ve çözüm taraftarı Kuzey Kıbrıs’ın dünyaya mesaj verdiğini kaydeden Akdağ, artık BM’nin ve dünya ülkelerinin Güney Kıbrıs’a “bu iş böyle olmayacak, bu yanlıştan vazgeçin” demesi gerektiğini söyledi.
Akdağ, barışın olması ve insanların mutluluk içinde yaşaması için ellerinden geleni yapmaya devam edeceğini ifade etti.
ÖZGÜRGÜN
Başbakan Hüseyin Özgürgün de Akdağ’a yeni görevinde başarı diledi ve Akdağ’ı Kuzey Kıbrıs’ta görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Anavatan Türkiye ile her konuda işbirliğiyle ve desteğiyle bugünlere geldiklerini ifade eden Özgürgün, halkın güvenliği ve bölgenin stratejik konumu nedeniyle işbirliği ve güvenlikte, Türkiye’nin sağladığı huzur ortamından sadece Kıbrıs Türkleri ve Kuzey Kıbrıs’ın değil Güney Kıbrıs ve bölge ülkelerinin de yararlandığını söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri sayesinde Kıbrıs’ta 1974’ten beri kan akmadığını belirten Başbakan Özgürgün, yıllardır süren müzakerelerde birçok anlaşmaya evet diyen tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğunu ancak Kuzey Kıbrıs’ın BM ve dünya tarafından hak ettiği yeri bulmadığını kaydetti.
“AMAÇLARI YUNANİSTAN’A BAĞLAMAK…”
Başbakan Özgürgün, İsviçre’deki görüşmeler sonucunda Rum tarafının bir anlaşma niyetinin olmadığının net şekilde ortaya çıktığını ifade ederek “Amaçları Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamaktır. Bunu zaten o süreçte de meclislerinde aldıkları kararla gösterdiler” dedi.
Kıbrıs Türk halkının yıllardır bir mücadele verdiğine dikkat çeken Başbakan Hüseyin Özgürgün, Güney Kıbrıs’ın anlaşma niyeti olmamasının, gelişmeyi engelleyemeyeceğini söyledi.
“SORUMLULUK GÜNEY VE YUNANİSTAN’IN”
Federasyon temelindeki Kıbrıs müzakerelerinin var olan parametrelerle tamamlandığını, bundan sonra bu parametrelerle görüşme imkanı kalmadığını belirten Özgürgün, bundan sonra ne olacağıyla ilgili sorumluluğun Güney Kıbrıs ve Yunanistan’a düştüğünü kaydetti.
Başbakan Özgürgün, Türk tarafının açılımlarının algılanmadığını, çok olumlu hareketlerinin de karşılık bulmadığını belirterek, bundan sonra Kuzey Kıbrıs’ta ve Türkiye’nin kendi yol haritasını çizeceğini, bu parametrelerle artık görüşmenin mümkün olmadığını ifade etti.
DENKTAŞ AKDAĞ İLE GÖRÜŞTÜ
Başbakan Yardımcısı, Maliye Bakanı Serdar Denktaş da Recep Akdağ ile görüştü.
Bakanlıktaki görüşmede, TC Büyükelçisi Derya Kanbay da hazır bulundu.
Türkiye Başbakan Yardımcısı ve Kıbrıs İşleri Koordinasyon Sorumlusu Recep Akdağ kabulde yaptığı konuşmada, ziyaretin yeni görev çerçevesinde gerçekleştiğini kaydetti.
Akdağ, TC-KKTC ilişkilerini bulunduğu noktadan daha ileri noktalara taşımaya gayret edeceğini söyledi.
DENKTAŞ
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş da konuşmasında, Türkiye Başbakan Yardımcısı ve Kıbrıs İşleri Koordinasyon Sorumlusu Recep Akdağ’ı KKTC’de görmekten duyduğu memnuniyeti belirterek, Akdağ’a yeni görevinde başarılar diledi.
Akdağ’ın yaklaşımlarının umut verici olduğunu ifade eden Denktaş, başta Tuğrul Türkeş olmak üzere bu görevde bulunmuş tüm bakan ve teknik adamlara teşekkür etti.
AKDAĞ LİDERLERİN HUZURUNDA
KKTC’ye gelen Başbakan Yardımcısı Akdağ, merhum Liderler Fr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’ın kabirlerini ziyaret ederek saygı duruşunda bulundu.
Akdağ, ilk olarak Dr. Fazıl Küçük’ün Anıttepe’deki mezarını ziyaret etti.
Burada düzenlenen törene Akdağ, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay katıldı.
Tören, Akdağ’ın Küçük’ün mezarına çelenk sunmasıyla başladı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması, bayraklarının göndere çekilmesinin ardından anıt özel defteri imzalandı.
Denktaş’ın Kabri
Akdağ, daha sonra Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın kabrini ziyaret etti ve anıt mezara çelenk koydu. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.
