FeaturedVOI Özel Haber

Güzel hikayeler – Ali ve Takis

İki toplumlu Kültürel Miras Teknik Komitesi’ni yakından izleyen herkes, komitenin, adanın kültürel mirasını korumaktaki muazzam başarısını bilir.

Bu başarının, büyük oranda üyeleri arasındaki, ama özellikle komitenin Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum başkanları Ali Tuncay ve Takis Hacidimitriu arasındaki çok iyi kişisel ilişkilerden kaynaklandığını da…

2008 yılında kurulan komite, adanın siyasi problemlerinden izole bir şekilde, aralarında Apostolos Andreas Manastırı, Ayia Maria Kilisesi, Denya Camii ve Otello Kalesi’nin de olduğu birçok tarihi ve dini mekanı restore etti.     

“Biz, iki toplum arasında eksik olan başarı hikayeleri yaratmaya çalışıyoruz” diyor Ali. Yaptığı işten duyduğu tatmin sesinden ve gözlerinden okunuyor. “İşbirliği yaparsak çok şey başarabileceğimiz mesajını vermeye çalışıyoruz. Komitemiz, gelecekteki Kıbrıs’ta olması gerekenlerin mini bir modeli.”

Ali’nin hisleri her zaman böyle değildi… Babası 20 Temmuz 1974’te Mağusa’da Rum milisler tarafından öldürüldüğünde sadece yedi yaşındaydı. Çok zor bir çocukluk ve gençlik geçirdi.

“Her zaman açık fikirli olmaya çalıştım. Ama tüm o yıllar boyunca itiraf etmeliyim ki, Rum demek benim için babamı öldüren kişiler demekti” diyor çekingen bir şekilde. “Komitede çalışmaya başladığımda tereddütlerim vardı.”

Ali’yi hem kişisel olarak, hem de Takis ile ilişkileri açısından dönüştüren şey komite kurulduktan kısa bir süre sonra yaşandı. Komitenin Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum üyeleri otobüsle kuzeydeki bazı tarihi mekanları gezerken Takis otobüsün şoförünü planda olmayan bir yola yönlendirerek ayağa kalktı ve: “Şimdi Kıbrıs Rum toplumundaki fanatiklerin insanlığa karşı çok büyük bir suç işledikleri bir yeri ziyaret edeceğiz. Kadınların, çocukların, yaşlıların zalimce öldürüldüğü bir yeri” dedi.

Otobüs, EOKA B’nin 14 Ağustos 1974’te işlediği toplu cinayete kurban gidenlerin yattığı  Muratağa Sandallar toplu mezarlarında durdu.

“O anda ona karşı çok büyük bir saygı duydum,” diyor Ali. “Cesaretine hayran kaldım.”

Takis, Ali’nin hikayesini birlikte çalışmaya başladıklarında başkalarından öğrenmişti. İkisi daha önce bu konuda hiç konuşmadıklarından, Takis konuya girdiğinde Ali’nin duyduğu rahatsızlığını hissediyorum: “Ali’nin hikayesini öğrendiğimde… babasının nasıl zalimce öldürüldüğünü… bu, onun acısını anlamama yetti” diyor Takis. Ali’yi üzmemek için tereddütle konuşuyor.

“Bu adada nelerin yaşandığını hepimizin bilmesi gerekiyor. Bu suçların işlenmiş olduğundan haberi olmayan insanlar var – iyi insanlar, solcu insanlar, hatta komitemizde yer alan insanlar.”

“Her iki taraf da karşı tarafa ne yaptığını bilmiyor” diye araya giriyor Ali. “Sorsanız, Kıbrıslı Rumların büyük çoğunluğu size ‘biz mağduruz’ der. Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğu da, ‘biz mağduruz’ der. Ama aslında her iki taraf da mağdur. Her iki taraf da suç işledi, ve her iki taraf da mağdur oldu.”

Kıbrıs’ın kültürel mirasını korumaya ve barışçıl işbirliği fikrini geliştirmeye yaptıkları katkı nedeniyle 2015 Avrupa Vatandaş ödülünü kazanan Takis ve Ali artık ilişkilerini, “baba ve oğul” ilişkisi olarak tanımlıyor.  

“Ve ilk defa annemi ziyaret etmeyi planlıyoruz” diyor Ali heyecanla.

“Bunu yapmayı çok uzun zamandır istiyordum” diye devam ediyor Takis. “Uzun zaman önce Ali’den bunu rica ettim ve ne zaman olacağına karar vermeyi ona bıraktım.” Takis’in gözlerinde biriken yaşları fark ediyorum. “Annesini tanımaya çok ihtiyacım var – bu kadar büyük acılar çekmiş bir insana duyduğum minneti göstermek istiyorum. Buna psikolojik olarak ihtiyacım var.”

Ali ve Takis başkanlığındaki teknik komite sayesinde, on yıllar boyunca adadaki kültürel mirasın tahribatı ile ilgili birbirini suçlayan Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum taraflarının politikası değişti.

“Komite kurulduğunda aldığımız ilk karar birbirimiz suçlamaya başlamayacağımızdı” diyor Takis. “Cepheleşmek yerine işbirliğini seçtik.”  

Liderlerin müzakere sürecinde gerginlik yaşadıkları dönemlerde komitelerin birçoğu faaliyetlerini durdururken, kültürel miras komitesi çalışmalarına devam ediyor. “Hatta daha da yoğun çalışmaya başlıyoruz, çünkü insanların en çok o dönemlerde olumlu mesajlara ihtiyacı oluyor” diyor Takis.

Komitenin çalışmaları insanlar tarafından çok olumlu karşılanıyor. Çoğu zaman köylüler, belediyeler, muhtarlar, komite ile bağlantıya geçip köylerindeki ‘diğer topluma’ ait kilisenin, caminin, anıtın tamir edilmesini rica ediyor. Ve restore edilmiş mekanların açılışında yerlerini terk etmiş olan Kıbrıslı Türkler veya Rumlar, bazen 60 yıl aradan sonra köylerine geri geliyorlar.

“Aslında bu bir iyileşme süreci” diyor Ali.

“Bir araya geldiklerinde kendilerini tamamlanmış hissettiklerine şahit oluyoruz” diyor Takis. “Sadece kendi toplumunuzdan insanlarla bir arada olduğunuzda yaşamadığınız bir his bu. Bu Kıbrıs işte… Ülkemizi mezarlıklarla, anıtlarla doldurduk. Artık yaşayanlar için bir mekan yaratmalıyız. Bu ülkenin yeni bir başlangıç şansı var.” 

 

Voice of the Island Esra Aygın

Fotoğraflar: Halil Gündüzler


Benzer Haberler

Döviz piyasaları sakin seyrediyor

Voice Kıbrıs Haber

Yeşil Hat Tüzüğü’nün yürürlüğe girmesinin 20’nci yılı… Ledra Palace Otel’de etkinlik düzenlendi

TAK

“Serdal Gündüz, Ebeler ve Hemşireler Birliği’ne başvurması için yardım etti”

Voice Kıbrıs Haber

Şampiyon Melekler’in anısına “Yasak Şubat” adlı klip çekildi

TAK

Bazı bölgelerde 2 saatlik elektrik kesintisi yapılacak!

TAK

Mağusa’daki altı plaj 15 Mayıs itibarıyla hizmet vermeye başlıyor

TAK