ABD’de yapılan yeni bir çalışmada, 25 zehirli metali ve metal kalıntılarını tespit etmek amacıyla meyve suları, bitki bazlı sütler ve gazlı içecekler incelendi. Bilim insanları, yaygın olarak tüketilen bazı içeceklerin standartları aşan seviyelerde zehirli metalleri içerdiğini ortaya koydu. Uzmanlar özellikle, çocuklara ve bebeklere karışık meyve suları veya bitki bazlı sütlerin yüksek miktarda verilmemesini önerdi.
ABD’de Tulane Üniversitesinde yapılan araştırmada, toplumsa yaygın olarak tüketilen içeceklerden 5’inin insani tüketim amaçlı sular yönetmeliğinde belirtilenin üzerinde toksik metal içerdiği saptandı.
İki karışık meyve suyunda standartların 10 mikrogram üzerinde arsenik tespit edilen araştırmada, kızılcık suyu, karışık havuç ve meyve suyu ile yulaf sütü gibi ürünlerde de yasal standardı aşan kadmiyum bulundu.
KARIŞIK MEYVE SULARI VE BİTKİSEL SÜTLERDE DAHA FAZLA METAL BULUNDU
Araştırmada, karışık meyve suları ve badem ile yulaf gibi bitki bazlı sütlerin diğer içeceklere göre daha fazla zehirli metal içerdiği belirtildi.
Bazı içeceklerde nikel, manganez, bor, kadmiyum, stronsiyum, arsenik ve selenyum dahil 25 elementten 7’sinin, insani tüketim amaçlı sular yönetmeliğini aştığı kaydedilen araştırmada, 60 içeceğin yüzde 93’ünden fazlasında kurşun saptandığı ancak çoğunun çok düşük seviyelerde olduğu ifade edildi.
Tulane Üniversitesinden araştırmanın başyazarı Tewodros Godebo, ABD’de bulunan alkolsüz içeceklerdeki zehirli metallerin incelendiği çalışmaların fazla olmamasının şaşırtıcı olduğunu ve çalışmalarının bu konuda farkındalık sağlayacağını söyledi.
Bebeklere ve küçük çocuklara karışık meyve suları veya bitki bazlı sütlerin yüksek miktarda verilmemesini öneren Godebo, “Arsenik, kurşun ve kadmiyum bilinen kanserojenlerdir ve özellikle erken beyin gelişimi sırasında çocuklarda iç organ hasarına ve bilişsel hasara neden olduğu kanıtlanmıştır.” ifadesini kullandı.
Araştırmada, çocuk ve yetişkinlerde zehirli metal tüketiminin etkilerini görmek için yeni bir araştırma yapılabileceği ifade edildi.
Araştırmanın sonuçları, “Journal of Food Composition and Analysis”de yayımlandı.
