Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali; Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği’nin bugün gerçekleştirdiği eylem ve yaptıkları görüşmeye ilişkin açıklamada bulunarak, “Yaşamakta olduğumuz olağan dışı koşulları ortadan kaldırmak hemen mümkün değildir ve bu koşulların kaynağı ülkemiz dinamiklerinden de kaynaklanmamaktadır” dedi.
Bakanlıktan yapılan açıklmaya göre, Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın da katılımıyla, Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği’nden bir heyetle uzun bir müzakere yürütüldü ve birtakım iyileştirici önerilerde bulunuldu.
Açıklamada yapılan öneriler şu şekilde:
“1- Arpa fiyatı 1.50 liraya çekilecek ve her ay 10 kuruşluk artışla Ocak ayında gerçek fiyatından satılmaya başlanacak.
2- Küçükbaş hayvan başı destek olarak açıklanan 60 kiloluk hibeye ek olarak Kasım, Aralık ve Ocak ayları için de 30’ar kilo olmak üzere toplam 90 kiloluk arpa alımı için faiz destekli ve Nisan ayı sonunda ödenmek kaydıyla kredi sağlanması. Kredi %10 faizli olup, takibi %15 dolayında ki faiz gideri devlet tarafından üstlenilecektir.
3- 16 – 31 Ağustos dönemi süt bedelleri, 1 Eylül itibarıyla yürürlüğe giren tarifeye bağlı olarak üreticilere ödenecektir.
4- Tüm yem hammadde şeri ile karma hayvan yemlerinin denetimli mal olarak ilan edilmesi ve fiyatlarının devlet tarafından belirlenmesi.
5- Hayvan besleme giderlerinin aşağıya çekilebilmesi için Hayvancılık Dairesi tarafından farklı rasyonları hazırlanarak kullanımının sağlanması.
6- Toprak Ürünleri Kurumu’nun tüketiciye sunulacak etin, hayvancılarımızdan aracısız temin edilerek hijyenik koşullarda kesiminin yapılmasını sağlaması ve fiyat denetimi altında satışa arzedilmesini sağlaması.
Gelinen aşamada, kamu maliyesinin kaynaklarını aşırı zorlayarak hazırladığımız bu önerilerimiz maalesef kabul görmedi ve uzlaşı arayışımız sonuçsuz kaldı.
Bir kez daha belirtmekte yarar vardır ki, yaşamakta olduğumuz olağan dışı koşulları ortadan kaldırmak hemen mümkün değildir ve bu koşulların kaynağı ülkemiz dinamiklerinden de kaynaklanmamaktadır. Dahası, bu durumun oluşmasında KKTC hükümetinin doğrudan sorumluluğu bulunmamaktadır.
Bu nedenle, ne zaman durağan hale geleceği henüz öngörülemeyen bu olağanüstü koşullar karşısında yapılması gereken dayanışma içinde olmak ve asgari müştereklerde uzlaşarak üretim faaliyetinin devamına katkıda bulunabilmektir…”
