FeaturedKIBRISSağlık

Yaşama bağımlı ol, maddeye değil…

Zararlı alışkanlıkların hızla arttığı ve yaş ortalamasının düştüğü günümüzde, sigara kullanımı artarak bütün insanlığı etkisi altına almaya devam etmektedir. Dünyada 1.2 milyar kişi sigara içerken, her yıl 6 milyon kişi, günde 16 bin kişi, yani 13 saniyede 1 kişi sigaradan ölüyor.

Ülkemizde 2015 yılında yapılan yaygınlık araştırmasında, hayat boyu en az bir kez sigara kullanım oranı 62.7% olarak  tespit edilmiştir ki bu oran oldukça yüksektir.

Araştırmalara göre sigaraya en çok ergenlik döneminde başlanıyor ve bu nedenle çocuklar ve gençler risk altında bulunuyor. Tütün endüstrisi açısından “bugünün genci, yarının devamlı müşterisidir” düşüncesi ile hedef grup genellikle 14-24 yaş grubu oluyor. Sigara içildiği zaman akciğere çekilen her duman, beyin damarlarının kanlanmasını olumsuz etkilediğinden beyin beslenemediğinden, sigara ergenler için yetişkinlere nazaran daha büyük tehlike arz etmektedir ve bu tehlikelerden korunmanın en etkili yolu sigarayı hiç denememektir.

Sigara içerisinde bulunan nikotinin bağımlılık yapma potansiyeli çok yüksek olup, sigara bağımlılığı diğer maddelere geçişte de risk oluşturmaktadır.

Sigara içmeseler bile, içenlerin dumanına maruz kalmaktan birçok kişi hayatını yitirmektedir. Pasif içicilik, kanser, amfizem, kalp hastalıkları ve KOAH gibi birçok hastalığa neden olmaktadır.

Dolayısıyla, özellikle çocukları sigaradan korumak için; çocuğunuzun yanında asla sigara içmeyin, sigara içiyorsanız bırakın ve iyi bir rol model olun. Evinizde ve arabanızda da içmeyin, içilmesine izin vermeyin. Çocuklara sigaranın zararlarını mutlaka anlatın, sigara paketlerini, çakmak ve kül tablalarını ortadan kaldırın, çocukların boş zamanlarını iyi değerlendirmesini sağlayın, arkadaşlarına “hayır” demeyi öğretin ve koyduğunuz kuralların yaşına ve ihtiyaçlarına uygun olmasına dikkat edin.

Sigaradan uzak durmak için: Sağlıklı beslenin, spor yapın, “hayır” demeyi bilin, problemlerinizi çözmeye çalışın, yardım istemekten çekinmeyin, stresle başa çıkmak için farklı yöntemler geliştirin, “sigara içmiyorum” cümlesini gururla söyleyin ve yakınlarınıza örnek olun.

Sigara hakkında doğru bilinen birçok yanlış da mevcuttur. Şöyle ki: Zayıflatır-Hayır, sigara kötü kokuya, cildin erken kırışmasına ve yaşlanmasına neden olur. Sorunları Unutturur-Hayır, aksine sigara ileride gelişecek sağlık sorunları düşünüldüğünde, mevcut sıkıntılara yenilerini ekler. Light sigara daha az zararlıdır-Hayır, nikotin oranı aynıdır. Dumanı çekmiyorum, bana bir zararı yok-Hayır, nefesle içe alınan sigara dumanı da hastalıklara neden olur. Sigara içmeyenler süt çocuklarıdır-Hayır, sigara içmekle büyümüş olmak arasında herhangi bir ilişki yoktur.

Sigara gibi, pipo, puro, nargile ve elektronik sigaralar da zararlı olup, kurtulma formülü olan “hemen, tek seferde, tüm tütün ürünlerine “hayır” deme kararlılığını göstererek, dumansız bir dünya yaratmak için tütünle mücadelede, bu yıl Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen “Tütün ve Akciğerlerin Sağlığı” teması bağlamında herkesin katkı koyması gerekmektedir.

Uyuşturucu madde sorunu ise, çok boyutlu bir sorun olup, mücadele, yargı ve güvenlik boyutlarının yanısıra, sosyal, kültürel ve iktisadi boyutları da içermektedir. Uyuşturucu maddelerin kullanımı ve bağımlılığı, ortaya çıkarttığı sonuçlar nedeniyle, sadece kullanan kişiyi etkilemeyip,başta yakın çevresi olmak üzere tüm toplumda önemli bir sağlık sorunu olmakta ve günümüzde gerek sosyal, gerekse ekonomik bağlamda bütün insanlığı tehdit  etmektedir.

Bireysel, sosyal, iktisadi, kültür, eğitim, ailevi, çevre, iç ve dış etkenler, bireyin uyuşturucu madde bağımlısı olmasında etkili olduğundan, bu tür etkenleri tespit etmek ve bu etkenlere karşı koruyucu etkenleri tanımak, bireyin uyuşturucu madde tuzağına düşmesini engellemekte veya düştükten sonra tedavi edilmesini kolaylaştırmaktadır. Uyuşturucunun, her gün dünyada en az 500 insanın canını aldığı ve uyuşturucu madde kaçakçılığının yılda 320 milyar dolar cirosu ile dünyanın en karlı yasak ticareti olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla, bu büyük sorunun ortadan kaldırılabilmesi için devletlerin azim ve iradesi şart olup, bu bağlamda uyuşturucu ile mücadelede hem arzın hem de talebin durdurulması gerekmektedir.

Özellikle son zamanlarda hızla yayılan yeni sentetik uyuşturucular büyük sorunlar yaratmakta  ve bağımlılığı daha ağır olmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerle genç nüfus, uyuşturucu madde için en iyi piyasayı oluşturduğundan, toplumu ve özellikle gençleri madde bağımlılığının yol açtığı fiziksel, ruhsal ve toplumsal sorunlar hakkında bilgilendirme, mücadelenin ilk basamağı olup, onları bu maddelerden uzak tutma açısından çok önemlidir. Evde, okulda, sivil toplumda yapılan eğitimlerin yanı sıra televizyon ve diğer kitle iletişim araçlarının kullanılması da mücadelede etkin bir rol oynamaktadır.

Bağımlılıklardan koruma, önleme, terapi ve tedavi aşamalarındaki çalışmaların bilimsel olarak sürdürülmesine katkıda bulunmak amacıyla Derneğimiz tarafından yaptırılan ‘Tutum ve Davranışlar 2017 (alkol, sigara, madde bağımlılığı) Araştırma Sonuçlarına göre sigaraya başlama yaşının 16, alkole 18, esrara ise 20 olduğunu ortaya koydu.

Toplam bin altı kişi ile yüz yüze görüşülerek yürütülen araştırmanın sonuçları, katılanların günde en az bir kez %38.1 sigara, %6.9 alkol, %0.5 anabolizan steroidler ve %0.2 esrar ile %0.2 eroin kullandığını;

En yoğun görülen alkole başlama yaşının %22.4 oranıyla 18, sigaraya %16.9 ile 16, sentetiklere %25 oranıyla 19, esrara %26 ile 20 yaş, LSD’ye %33.3 oranıyla 20, kokaine %50 ile 17 ve amfetaminlere %33.3 ile 19 yaş olduğu saptandı.

Madde, sigara ve alkol kullanmaya başlama nedeni olarak ilk sırada merak yer alırken, alkol ve sigara için ikinci sırada arkadaşların içiyor olması; madde için ise güvenilir bilgi eksikliği geliyor.

Araştırmada, sentetik kannabinoid kullanımı %1.1 olarak, hint keneviri kullanım oranı ise %3 olarak belirlendi. Yapılan çalışmada öne çıkan diğer sonuçlar ise şöyle belirlenmiştir:

-Okullarda uyuşturucu konusunda bilgilendirme ile ardından uyuşturucu tedavi de rehabilitasyon merkezlerinin açılması ile uyuşturucuyu önlemede en önemli unsurlar arasında belirtilmiştir. Dolayısıyla, gerek okul müfredatları gerekse dıştan hizmet alımı ile okullardaki bu açığın giderilmesi için çalışmalar yürütmenin oluşturulacak politikalar arasına eklenmesi faydalı olacaktır.

-Katılımcıların 83,0%’ü madde (uyuşturucu) kullanımına karşı acil olarak ulusal bir politika geliştirilmesi gerektiğini düşündüklerini beyan etmiştir. Bunun aracının da (85,3%) topluma yeniden kazandırmayı amaçlayan rehabilitasyon merkezleri ile olması gerektiğini belirtmişlerdir. Bunu yapanın da öncelikli olarak (62,7%) devletin olması gerektiği belirtilmiştir.

-Mahkemelerin uyuşturucu suçlarına vermiş olduğu cezayı her yaş grubu yüksek oranlarda

az bulmakta ve yasaların güncelleşmesi gerektiğine inanmaktadır.

-Denetimli Serbestlik Yasası’na ilişkin çok fazla bilgi sahibi olunulmadığı ve Yasanın etkin  yürütülmediği, Yasa ile ilgili birçok eksiklik bulunduğu dile getirilmiştir.

Yapmış olduğumuz istatistiki veri çalışmalarında, hedef kitle olan gençlerde en çok 22-25 yaş grubunun madde kullandığı tespit edilmiştir. Merkezi Cezaevi’nde bulunan suçluların 1/3’ini uyuşturucu ile ilgili suçlardan hüküm giyenler oluşturmaktadır. Ağır Ceza Mahkemeleri’nin gündemini yine en çok uyuşturucu davaları meşgul etmekte ve her geçen yıl artmaktadır. Tüm bu veriler maalesef olayın ciddiyetini bariz bir şekilde ortaya koymaktadır.

Ortaya çıkan sonuçların; bu konudaki sorunların çözümü için ülke politikasının belirlenmesine ışık tutmasını ümit ediyoruz.

Uyuşturucu maddelerin arzına yönelik suçların insanlık suçu, uyuşturucu bağımlılığının bir hastalık, bağımlının hasta olarak nitelendirildiği uyuşturucu sorununda mücadelede başarılı sonuçlara ulaşabilmek için, bu alandaki çabaların bir bütün halinde bilimsel temeller üzerinde ve stratejik bir planlama zemininde yürütülmesi gerekmektedir. Öncelikle arz ve talepin azaltılması ve bu bağlamda önleme, tedavi ve rehabilitasyon faaliyetleri önem kazanmaktadır.

Özellikle yeni bir tedavi ve rehabilitasyon merkezine gereksinim duyulan Ülkemizde, yeni bir cezaevinin yapılması da şarttır. Çocuk suçlular için ıslah evi açılması, uyuşturucu suçundan hüküm giyenlerin diğer suçlulardan ayrı tutulması, gerek gardiyanların gerekse narkotik şubenin personel açısından takviye edilmesi gerekmektedir.

Gençlerin madde kullanmaya başlamasını önlemede, ailelerin çocukları ile olan ilişkilerinin kalitesi önemli bir yer tuttuğundan, çocukları ile kuvvetli sevgi ilişkisi olan, doğru ve yanlışları öğreten, davranışları için uygulanabilir kurallar koyan ve çocuklarını gerçekten dinleyen ebeveynler, çocuklarını iyi bir aile ortamında yetiştirerek, onların kötü alışkanlıklardan uzak durmasını sağlarlar. Kısaca, çocuklarımızı kendilerine güvenen bireyler olarak yetiştirmek ve boş zamanlarını kaliteli bir şekilde değerlendirmesine yardımcı olmak, bireysel olarak yapılabilecek en önemli mücadeledir. Ancak, ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği çok önemli olup, Devlet, sivil toplum ve özel sektör kenetlenmiş olarak  uyuşturucuya karşı mücadele için birlikte hareket etmelidir. Kıbrıs Yeşilay da aynı amaç ve hedef doğrultusunda her zaman katkı koymaya hazırdır.

Uyuşturucu ile mücadelede kaliteli zaman geçirme çok önemli olduğundan, özellikle gençlerimizi sanat, spor ve kültürel faaliyetlere yönlendirmek, onlara bu etkinlikleri sevdirmek, yapabilmeleri için gerekli imkanlar yaratmak ve katılmaları için teşvik etmek hepimize düşen görevlerin başında gelmektedir.

Ülkemizde sigara, alkol ve uyuşturucu madde konusundaki eğitimlerin artırılması gerekmektedir.  Okullarda, yaş gruplarına bağlı olarak farklı modüllerde,  sağlıklı yaşam, sigara ile mücadele, alkol ile mücadele ve uyuşturucu ile mücadele konuları müfredeta dahil edilmeli ve aileler de bilinçlendirilmelidir.

Bizler  Kıbrıs Yeşilay olarak geçmişte bu konularda formatör eğitimlerine katılarak, bu eğitimlerin yaygınlaştırılması için çalışmalarda bulunduk, rehber öğretmenleri eğittik. Geçtiğimiz yıl da Eğitim Bakanı ile yaptığımız istişare sonucu 15 öğretmenin daha bu formatör eğitimlerinden yararlanmasını sağlayarak mücadele bağlamındaki nefer sayısını  artırmış olduk.

Ülkemizde yapılan mücadele çalışmalarının sadece bir gün veya bir hafta değil, süreklilik arz etmesi gerektiğinden, özellikle tatil zamanlarında gençlerin sportif-kültürel-sanatsal etkinlikler yapabileceği imkanlar sunulmalıdır. Yasaların amacına hızmet edebilmesi için gerekli alt yapı ile insan gücü sağlanmalıdır. Mücadele için gerekli zincir halkaları eksik kalırsa, sorun maalesef devam edecektir.

Kısaca, özetleyecek olursak, mücadelede rehber olması gereken bilgiler aşağıda belirtilmiş olup, yazılanların ışık tutmasını temenni ederim.

Sigara, alkol ve madde kullanımına başlamada çeşitli  risk faktörleri mevcuttur. Şöyle ki:

  • Bireysel Faktörler
  • Akran Faktörü
  • Aile Faktörü
  • Okul Faktörü
  • Çevresel Faktörler

Bağımlı olmamak için dikkat edilmesi gereken hususların başında Yaşam Becerileri Edinmek gelmektedir. Bu becerilere sahip olabilmek için ise;

  • Kendini tanıma
  • Öfke kontrolü
  • Stresle baş etme becerileri, iletişim
  • Problem çözme becerisi ve
  • «Hayır» diyebilme becerisi önemlidirSö

Ebeveynlerin çocuklarını zararlı alışkanlıklarda korumak için,

Çocuklarınızla küçük yaşlardan itibaren güçlü bir ilişki geliştirmeli, aranızda kuvvetli bağlar oluşturmaya gayret etmelisiniz. Bunun için de:

  • Çocuklarınızla her gün düzenli sohbet etmeyi âdet hâline getirin.
  • Çocuklarınıza fikirlerini sorun ve cevaplarını dikkatle dinleyin.
  • Çocuklarınıza karşı objektif olmaya, onları yargılamadan, suçlamadan dinlemeye gayret edin.
  • Çocuklarınızla kurduğunuz iletişimin sadece onları azarlamak, eleştirmek veya tavsiye vermekten ibaret olmamasına özen gösterin.
  • Çocuklarınızla birlikte yeterli zaman geçirin ve kendilerini hayatınızın bir parçası olarak hissetmelerini sağlayın.
  • Çocuğunuzu üzgün veya kırgın gördüğünüzde bu durumu görmezlikten gelmeyin ve neyi olduğunu sorarak onunla ilgilenin.
  • Çocuğunuzla kurduğunuz iletişimde onu destekleyen ve kendisini iyi hissetmesine yardımcı olan kelimelere yer verin.
  • Aile içi iletişimi geliştirmeye yönelik bilgilerinizi ve tecrübelerinizi arttırın.
  • Çocuklarınızla küçük yaşlardan itibaren sağlıklarını korumalarının ve zararlı maddelerden uzak durmalarının önemi ve gerekliliği konusunda konuşmalar yapın.
  • Ebeveyn olarak doğru birer model olun.
  • Olaylara verdiğiniz tepkileri gözden geçirin.
  • Alkole veya maddeye başvurmaksızın nasıl problem çözüleceği, stresle nasıl başa çıkılacağı, nasıl mutlu olunacağı, nasıl eğlenileceği konularında doğru bir model
    olmaya gayret edin.
  • Çocuğunuzun cebine asla ihtiyacından daha fazla harçlık koymayın.
  • Hataları konusundan her zaman affedici olun.
  • Çocuğunuzun boş zamanlarını geçirebileceği bir uğraşı olmasını sağlayın.

Bağımlılık ile mücadelede gençlere  düşen görevler

  • Gençler, madde kullanan ve satan kişilerden uzak durmalı.
  • Maddelerin zararsız olduğuna dair yapılan telkinlere kesinlikle kanmamalı.
  • Bir defa kullanılması ile bağımlılık oluşmayacağı söylentilerine inanmamalı.
  • Bağımlılıktan kurtulmanın oldukça zor, başlangıçta “hayır” demenin daha kolay olduğunu asla unutmamalı
  • Sigarayı, alkolü, hiçbir maddeyi denemeyin
  • “Bırakırım, bana bir şey olmaz” demeyin
  • Varlığınızı sürdürün, yokluğunuzu yaşamayın ve ailenize yaşatmayın
  • Sorunlara çözümü, anlık mutlulukları uyuşturucularda aramayın
  • Pozitif yönlerinizi geliştirin,çevrenize ve toplumunuza yararlı olmaya çalışın
  • İlkelerinizden ödün vermeyin, gerektiğinde “ hayır” deyin, iradenizi kullanın
  • Özgüvene sahip olun, kendinizi sevin
  • Aile bağlarını güçlü tutun, sorunları da paylaşın ve gerekirse uzman desteği alın
  • Karşılaştığı ve karşılaşacağı sorunları anlamaya, çözmeye yönelik bir kişilik gelişimine sahip olma.
  • Kendini geliştirme çabası içinde olma.
  • Aile bağlarını güçlü tutma.
  • Kaliteli zaman geçirme (sosyal, kültürel, sportif faaliyetler).

Hayatın hep güzelliklerini yaşamak amacıyla “Yaşama Bağımlı Ol, Maddeye Değil” sloganının herkese ışık olması dileğiyle…

Dr. Ecz. Ayşe Gökyiğit

(Başkan)

[email protected]


Benzer Haberler

Döviz piyasaları sakin seyrediyor

Voice Kıbrıs Haber

Yeşil Hat Tüzüğü’nün yürürlüğe girmesinin 20’nci yılı… Ledra Palace Otel’de etkinlik düzenlendi

TAK

“Serdal Gündüz, Ebeler ve Hemşireler Birliği’ne başvurması için yardım etti”

Voice Kıbrıs Haber

Şampiyon Melekler’in anısına “Yasak Şubat” adlı klip çekildi

TAK

Bazı bölgelerde 2 saatlik elektrik kesintisi yapılacak!

TAK

Mağusa’daki altı plaj 15 Mayıs itibarıyla hizmet vermeye başlıyor

TAK