KIBRIS

Yasal eksiklik mültecileri perişan etti!

Mülteci Hakları Derneği (MHD) aktivisti Faika Deniz Paşa, “C-Star” gemisi tarafından da Kuzey Kıbrıs’taki yetkililere stajyer denizci olarak sunulan, ancak yüksek meblağlar karşılığında İtalya’ya götürülme sözü verildiklerini söyleyen 20 Sri Lankalı’nın ve tüm bunlar etrafında cereyan eden olayların, ülkemizdeki yasal eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi.

Faika Deniz Paşa, Kuzey Kıbrıs’taki yasal yetersizliklerden dolayı C-Star gemisi hakkında insan kaçakçılığıyla ilgili tahkikat yürütülemediğine dikkat çekerken, ülkemizde sığınma mekanizmasının bulunmaması nedeniyle Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (BMMYK) konuyla ilgili bir müdahale yapıp yapmayacağı kararını vermesine kadar geçen zamanda, bu kişilerin özgürlüklerinden mahrum kalmaları, barınma, yiyecek ve hijyen gibi ihtiyaçlarına dair yetkililerin bir sorumluluk almadıklarını bildirdi.

Olayın ardından 5 Sri Lankalı’nın 8 gündür bir otel odasında, 9 Sri Lankalı’nın da Ercan Havaalanı’ndaki bir hücrede 5 gündür gözaltında olduklarına işaret eden Paşa, bu durumla ilgili ülkemizde etkin bir sığınma mekanizması olmaması nedeniyle mültecilerin haklarının ihlal edilmemesi için BMMYK ile hazırladıkları yasa tasarısının meclisin tozlu raflarında bekletilmesini eleştirdi.

Faika Deniz Paşa, temennilerinin daha fazla hak ihlali gerçekleşmeden, ilk etapta bu değişikliklerin yasallaşması, hemen ardından da kapsamlı bir sığınma mekanizmasının kurulması olduğunu açıkladı.

Paşa: Yasal eksiklikler gözler önüne serildi

Mülteci Hakları Derneği aktivisti avukat Faika Deniz Paşa, ülkelerinde zulümden kaçan ve zorunlu yolculukları Kıbrıs’ın kuzeyinden geçen birçok insan gibi C-Star gemisi olayının da ülkemizdeki yasal eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi.

Faika Deniz Paşa, öncelikle güvenli seyahat yollarının küresel batı ülkeleri tarafından neredeyse tamamen kapatılması nedeniyle sığınmacıların güvencesiz yollara yüksek meblağlar ödeyerek çıktığı ve kaçakçılara mahkum edildiği bir dünyada yaşadığımızı kaydetti.

Zorunlu göçmenlere, güvensiz yollara çıkmaktan, insan kaçakçılarına ve tacirlerine para vermekten başka seçenek bırakılmadığını belirten Paşa, ancak bu vakada olduğu gibi bu insanların güç durumundan fayda sağlamaya çalışanların cezalandırılmayacağı anlamına gelmemekte olduğunu bildirdi.

Faika Deniz Paşa, Kuzey Kıbrıs’ta konu ile ilgili yasal yetersizliklerden ötürü, C-Star gemisine dair insan kaçakçılığı ile ilgili bir tahkikat yürütülemediğini dile getirdi.

Aynı zamanda ülkemizde sıklıkla yapılan bir diğer yanlışın ise insan kaçakçıları ile beraber, insan kaçakçılığıyla bağlantılı olan hareketlerden ötürü, örneğin sahte bir evrakı tedavüle sürmek gibi durumlarda, mağdurların da cezalandırılması olduğuna değinen Paşa, bunun da sığınma talebinde bulunan kişilerin yasa dışı giriş veya bulunuşlarından ötürü cezalandırılmamalarını gerektiren ve 1951 yılında Cenevre’de imzalanan Mülteciler Sözleşmesi’nde de açıkça belirtilen prensibe aykırı olduğunu aktardı.

Faika Deniz Paşa, bu vakada, polisin takdir yetkisi kullanıp bu hataya düşmediğini, bunun da bu olaydaki en olumlu unsur olarak görülebileceğini açıkladı.

Bir diğer yandan da kendi yerel sığınma mekanizmamızın olmaması ve mültecilere dair taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerdeki kuralların uygulanmaması ve muhaceret kurallarımızın bu doğrultuda revize edilmemesinin dezavantajlarını bu olayda da yaşadığımızı anlatan Paşa, C-Star gemisinin limana vardığından beri bu olayı gözlemlemiş olmamalı halinde, dünya çapında ses getiren sözde Avrupa’yı göçmenlere ve mültecilere karşı ‘koruma’ çalışmalarında kullanılacak bir geminin insan kaçakçılığı ile bağlantısının hiçbir şekilde ortaya çıkmamış olacağını söyledi.

Faika Deniz Paşa, çünkü kimsenin bu kişilere herhangi bir uluslararası korumaya ihtiyaçları olup olmadığını sormayacağını kaydetti.

Mültecilerin ihtiyaçlarını dernekler karşıladı

Tüm bunların yanı sıra ülkemizde sığınma mekanizmasının olmayışı nedeniyle Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin konu ile ilgili bir müdahale yapıp yapmayacağı kararını vermesine dair geçen zamanda da kişilerin özgürlüklerinden mahrum kalmaları, barınma, yiyecek ve hijyen gibi ihtiyaçlarına dair yetkililerin bir sorumluluk almaması ile sonuçlandığına değinen Paşa, devletin temel ihtiyaçlara dair açık bıraktığı bu boşluğu dayanışma ile bir nebze doldurulabilmesinin derneklerin bir başarısı olduğunu açıkladı.

Faika Deniz Paşa, Mülteci Hakları Derneği olarak bu güne kadar kişilerin polis hücrelerinde değil, bir otel odasında gözaltında tutulmaları için barınma ile ilgili sorumluluğu üstlendiklerini, barınma ve yiyecek ile ilgili toplam 2 bin 560 TL harcama yaptıklarını dile getirdi.

Bu harcamaların hepsinin halk tarafından dernek aracılığıyla mültecilerle dayanışmak için oluşturulan bütçeden karşılandığını ifade eden Paşa, bunun yanı sıra yiyecek ve temel hijyen malzemelerinin büyük bir çoğunluğunu da SOS Çocuk Derneği, Lefkoşa Türk Belediyesi, CTP Gençlik Örgütü, TDP ve Califorian Restaurant’ın sığınmacılar ile dayanışması ile karşılandığını bildirdi.

Yasa tozlu raflara kaldırıldı

Faika Deniz Paşa, şöyle devam etti:

“Hatırlatırız ki muhaceret statüsünden ötürü bir kişinin özgürlüğünün kısıtlandığı her yer, idari gözaltı yeridir. Bu vakada da 5 kişi 8 gündür bir otel odasında, 9 kişi de Ercan Havaalanı’ndaki bir hücrede 5 gündür gözaltındadır. Özellikle de günışığı ve temiz hava almayan, metre kare olarak çok küçük bir alanı kapsayan, yetkililer tarafından yiyecek sağlanılmayan, havaalanındaki standartlar ancak birkaç günlük bir idari gözaltı için uygun olup 5 günü aşkın bir süre boyunca, özellikle de Ceza Yasası tahtından aleyhlerine hiçbir suçlama getirilmemiş kişilerin sınır dışı maksatlı alıkonulduğu bu durumda ciddi hak ihlallerine yol açabilmektedir”.

Kıbrıs’ın kuzeyinde çalışan etkin bir sığınma mekanizması olmamasından dolayı, sığınmacı ve mültecilerin haklarının sistematik olarak ihlal edilmesinin önüne geçebilmek için MHD olarak Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Kıbrıs Ofisi ve ülkemizdeki sivil toplum örgütleri ile istişare halinde Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’na değişiklik önerileri hazırladıklarını ifade eden Paşa, bu önerilerin Meclis Hukuk Komitesi’nde görüşülmeye başlanıp, iki toplantıdan sonra tozlu raflara kaldırılmasını eleştirdi.

Faika Deniz Paşa, temennilerinin daha fazla hak ihlalleri gerçekleşmeden, ilk etapta bu değişikliklerin yasallaşması, akabinde de kapsamlı bir sığınma mekanizmasının kurulması olduğunu sözlerine ekledi.


Benzer Haberler

AÖA Yasa Tasarısı Genel Kurul’a sevk edildi

TAK

KTÖS’ten Meclis’e iki çalışma raporu

TAK

Özdenefe “Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanının ülke dışında bulunması hukukla ve devlet ciddiyeti ile bağdaşmıyor”

TAK

Çeler “Çocuklar arasında ciddi bir sınıf ayrımı var”

Voice Kıbrıs Haber

Cumhurbaşkanı Tatar, Gambiya’ya gitmek üzere ülkeden ayrıldı

TAK

CTP ile KTÖS heyetleri eğitimdeki sorunları görüştü

TAK