Venezuela’da halk, anayasanın yeniden yazılması için oluşturulacak kurucu meclis temsilcilerinin belirlenmesi için düzenlenen seçim nedeniyle sandık başına gitti.
Venezuelalı seçmenler, oy kullanmak için sabah saatlerinde seçim merkezlerine yönelirken hükümeti tek partili otoriter bir sistem kurmayı amaçlamakla suçlayan muhalefet ise seçimleri boykot etti.
Sabah 06.05’te oy kullanan Devlet Başkanı Nicolas Maduro, seçime giden süreçte ülkesinin terör ve şiddetle mücadele ettiğini belirterek, “Umarım dünya ülkemize daha saygılı şekilde kollarını açar.” dedi.
Ulusal Kongre Başkanı Julio Borges, oylamaya yönelik protestolar sırasında muhalefetteki Demokratik Hareket Partisi üyesi Ricardo Campos’un vurularak öldürüldüğünü, üst düzey bir bakan da seçimde aday olan 39 yaşındaki José Felix Pineda’nın pazar gecesi evinde vurularak öldürüldüğünü açıkladı.
KURUCU MECLİS SEÇİMLERİ
BBC’nin haberine göre, muhalefetin boykot ettiği seçimlerde anayasanın yeniden yazılması için oluşturulacak 545 üyeli mecliste temsilci olabilmek için 6 bin aday yarışıyor, ancak bunların hiçbiri muhalefet partisi üyesi değil.
Kurucu meclis, muhalefet partilerinin oluşturduğu Demokratik Birlik Masası’nın (MUD) kontrolündeki Ulusal Kongre’nin müdahalesi olmadan yeni anayasayı oluşturma yetkisine sahip olacak.
Seçime katılım oranı ve geçersiz oylar, kurucu meclise olan desteğin en önemli göstergeleri olacak.
Datanalisis adlı anket şirketinin yaptığı bir ankete göre, halkın yüzde 70’i kurucu meclis oluşturulmasına karşı çıkıyor.
Venezuela’nın en yakın komşusu Kolombiya, kurucu meclisi tanımayacağını duyurmuş, Fransa, İspanya, ABD ve Avrupa Birliği de hükümetten seçimleri iptal etmesini istemişti.
VENEZUELA’DAKİ OLAYLAR
Ülkede Aralık 2015’te düzenlenen parlamento seçimlerini muhalefet koalisyonu Demokratik Birlik Masası’nın (MUD) kazanmasıyla ülkede siyasi krize giden yola ilk adım atılmıştı.
Anayasa Mahkemesi, parlamentoya girme hakkı kazanan üç kişinin milletvekilliğini düşürerek, MUD koalisyonunun parlamentoda üçte ikilik “nitelikli çoğunluğu” elde etmesine engel olmuştu.
Muhalefet partileri geçen yıl, ülkedeki ekonomik ve siyasi krizden sorumlu tuttukları devlet başkanının bir an önce görevden ayrılması ve erken seçime gidilmesi için referandum süreci başlatmıştı. Sürecin ilk aşamasında toplanan 1,8 milyon imzadan 407 bini geçerli sayılmış, muhalefet sürecin ikinci aşaması için gerekli 3,9 milyon imzayı toplamaya başlamıştı. Ancak Seçim Konseyi, referandum sürecinin birinci aşamasında toplanan imzalarda 4 eyalette hile yapıldığı iddiaları üzerine süreci, 21 Ekim’de durdurmuştu.
Ülkede gıda kıtlığı, yüksek enflasyon ve artan suç oranlarından kaynaklanan toplumsal hoşnutsuzluk, Maduro liderliğindeki hükümetin kontrol ettiği Yüksek Mahkemenin 31 Mart’ta Kongrenin yetkilerini elinden aldığını açıklamasıyla sokak protestolarına dönüşmüştü.
Maduro yönetimi, muhalefetin, aşırı sağcı radikaller ve suç çetelerinin iş birliği içinde şiddeti körüklediğini savunurken, muhalefet de ölümlerden orantısız güç kullanan güvenlik kuvvetlerini ve hükümet yanlısı milisleri sorumlu tutuyor.
En az 115 kişinin yaşamını yitirdiği protestolar devam ederken, Devlet Başkanı Maduro, ülkeyi ekonomik ve siyasi krizden çıkaracak tek yolun anayasanın yeniden yazılması olduğunu belirterek, 30 Temmuz’da özel meclis temsilcilerinin belirlenmesi için seçime gidileceğini açıklamıştı.
Muhalefet koalisyonu MUD, 16 Temmuz’da anayasanın yeniden yazılmasına karşı sembolik referandum düzenlemişti. Oy kullanan 7 milyondan fazla Venezuelalının yüzde 95’i, anayasanın yeniden yazılması için kurucu meclis oluşturulmasına karşı çıkmıştı.
