CoronavirüsKIBRIS

“Testlerde bir takım sıkıntılar oldu”

Başbakan Ersin Tatar,“ hızlı testlerde bir takım sıkıntılar olduğunun ortaya çıktığını bu nedenle PCR testlere yoğunlaştıklarını söyleyerek, testi yapan sağlık çalışanlarının sayısının 2’den 6’ya çıktığını, test sayılarının arttırılması için de talimat verdiğini” söyledi.

Başbakan Tatar dün gece katıldığı programda soruları yanıtladı ve “Covid-19’la mücadelede başarılı olduklarını, yapılan karalamaların artmasının sebebinin bu başarıları gölgelemek olduğunu” belirtti.

Ersin Tatar bir soru üzerine şunları söyledi:

“Test sayısı arttırılmalı evet ama testi yapacak ehil kişilerin, sağlıkçıların olması da çok önemli. Bu ehil kişilerin sayısı 2’den 6’ya çıktı. Devlet hastanesinde 6 kişilik ekip bu testleri yapıyor. Gece gündüz çalışıyorlar. Sağlık Bakanlığına da test sayılarının arttırılması için talimat verdim. Tüm sağlık çalışanlarına gecesini gündüzüne katarak çalışan tüm ekibe sonsuz teşekkürler”

Başbakan Ersin Tatar, pandemi hastanesi konusunda da değerlendirmelerde bulunarak şunları kaydetti:
“Öncelikle şunu belirtmeliyim ki benim ağzımdan ‘pandemi hastanesi 45 günde bitecek’ diye bir cümle çıkmadı. Bir firma, mütevazi bir ölçüde bir pandemi hastanesi düşünmüştü ve proje sundu. O projede çeşitli malzemelerden 45 günde hastaneyi, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin yanındaki araziye yapılabileceğini söylüyor. Ben, muhakkak kendi mimar ve mühendislerimin görüşlerini alırım ayrıca para hazır olsa da 45 günde bitecek iş değil. Sosyal medyada bunun üzerinden de gündem yarattılar, başladılar gün saymaya, bu işi başka yere çekmektir
Başbakan Tatar, “ Türkiye’den para gelip gelmeyeceğine dair bir başka soru üzerine ve “ Her yıl olduğu gibi bu yıl da 2020 için protokol olması gerektiği yönünde. Çalışmaları sürdürüyoruz. Fuat bey ve Sayın Erdoğan’la konuşmamız oldu. Beklentilerimizi paylaştık. Anavatanla iyi istişare ile çalışmalarımızı sürdürmektir” şeklinde konuştu.

Başbakan Ersin Tatar, iş yerlerinin ne zaman açılacağı ile ilgili bir soruyu yanıtlarken de “ Bilim kurulumuza, sağlık bakanlığı uzmanlarına ve hepsine kulak vermek zorundayız. Kararlar alırken risk almak istemiyoruz” dedi.

Ersin Tatar, bir kişinin sözde karikatür diye kendisine yaptığı hakaretle ilgili bir soru üzerine ise, “adam beni tımarhanede deli ilan etti. Ben bu ülkenin Başbakanıyım. Buna hakkı yok. Bu mizah değil, büyük bir terbiyesizliktir. Beni aşağılayamaz” dedi.

Başbakan Ersin Tatar’e yöneltilen sorular ve Başbakan’ın yanıtları şöyledir:

SORU:Bugün yapılan testte 1 pozitif. Test sayıları az bulunuyor. Neden daha çok test yapamıyoruz?

BAŞBAKAN TATAR: Hızlı testler vardı, bir takım sıkıntıları olduğu ortaya çıktı. Jale hanım tecrübeli, PCR yapılmasını söylüyordu, öyle oldu. PCR yapılıyor. PCR yapan kişilere telefon açtım, ifadelerine göre 4 kişi de yanlarına aldı ve Lefkoşa Devlet hastanesinde 6 kişi PCR testi yapıyor. Burada sadece kaç kit olduğu değil, bir de bu testleri yapacak olan ehil ve hata yapmayan insanların olması lazım. Bir sağlık Bakanlığına talimat verdik, ne kadar çok test yaparsak o kadar iyi olur ama kapasite meselesidir. 4000’e yakın kit var, dahası gelecek. Türkiye’den ve başka yerlerden gelecek. Kolay da bulunmuyor, dünya bu kitlerin peşinde. Bu testleri yapacak ehil kişilerin de eğitimli olmaları gerekiyor. Mesela Mustafa Akansoy’un bir paylaşımı oldu, PCR testi boğaz ve burundan alınan sürüntü ve yanılma payı çok düşük olan testlerdir, çalışması zaman alıyor diyor. Kamuoyunda büyük tepkiler var, cevabı burada. Bunu yapmak kolay değil, sürüntüyü bile almak beceri ister, aksi taktirde farklı neticeler çıkar, toplumu sıkıntıya sürükleyebilir. Bu 6 kişiye teşekkür ediyorum, sabahlara kadar çalışıyorlar. halk tepki gösteriyor baştakilere ama günün sonunda bu işleri yapan sağlık çalışanları. Talimatımız çoğalsınlar, bunun için bu işleri yapabilecek sağlık çalışanı lazım. Kendi alanında uzman olan insanlar test yapabilir, bunun cevabı budur. Çoğalması için ne gerekiyorsa yapılsın talimatımız var. Bazı üniversitelerimizde böyle imkanın olduğunu öğrendik, temas kurduk, onlardan ne katkı olur, Devlet hastanesine gelip, cihazların kendilerinin kontrolünde kapasite arttırımı imkanları da değerlendirilebilir.

SORU:Labaratuvarda 2 kişi var diye duyduk. Bu sayı 6 oldu, daha rahat, hızlı testler yapılacak. 4000 kit var ve Türkiye’den gelecek, doğru mu?

BAŞBAKAN TATAR: Türkiye’den ve başka ülkelerden gelmesi için çalışmalar sürdürülüyor. Bir de Mağusa’ya kuruldu, orada da yapılıyor. Lefkoşa en büyük kapasiteli merkezimizdir.

SORU: Neden her gün yapılan testler hangi bölgede yapıldığı açıklamalar yapılmıyor diye eleştiri var. Sağlık Bakanlığının açıklamaları ilerleyen günlerde daha detaylı olur mu?

BAŞBAKAN TATAR: Tabi ki yapılır, bazı ayrıntılı açıklamalar görüyorum. En son aldığım bilgiye göre bugüne kadar yapılan toplam test sayısı 6166, vaka 109, toplam iyileşen 84,tedavisi süren 21. Kombaycının, öğretmenin temaslılarına test yapıldı, negatif çıktı. Talimat verelim, bölgeleri de açıklasınlar.

SORUU: Pile hakkında… yaşanan sorunları Bakanlar değerlendiriyor mu?

BAŞBAKAN TATAR: Pile maalesef sıkıntılı yer. Onları önemsiyoruz. Ara bölge gibi bir yerde ve Rumlar ve Türkler yaşıyor, ondan sıkıntı var. Önemsemediğimizden değil. Biz KKTC’yi korumak zorundayız. Nasıl uçaklar durduruldu, kapılar kapandı. Pile’de de durum bu. Risk alamayız. Sızma olabilir. Bizim vatandaşımız geri dönebilir, 14 gün karantinaya girecek.

SORU: Sokağa çıkma yasağı hakkında atılan twit hakkında…

BAŞBAKAN TATAR: Ben o akşam dedim ki OHAL kabul etmem. O akşam herkesi eve kapatma gibi bir başlık gündem oldu. Hatta yapmazsanız bu rakam 20 bini bulacak dendi. İnsanlar panik oldu, tedirginliğe itildi. Başka yollara yol açabilirdi. Paniği durdurmak için biz de sakin olun, en iyi şekilde yöneteceğiz dedik. O gece için geçerliydi açıklama. Bizim insanlarımız Londra’da, Türkiye’de… Uçuşlar da o anda durdurulamazdı. 1500 insan getirildi. O da eleştirildi. İnsanımızı Londra sokaklarında bırakamazdık. Karantinaya girmesi kaydıyla getirdik. Almanya 800 vatandaşını burada bıraktı. Biz Rum’dan evvel gördük, okulları tatil ettik, ama bir takım tedbirler süratle başarıyla geldi. Bu kararları kimse görmezden gelemez. Hakkımızı teslim etmeyebilirler ama görmeliler. Alman turistlerden sonra 800 vatandaş için iletişime geçtik, Almanya karantina var dedi, madem pozitif vaka var, 14 gün kalacak dediler. Kendi vatandaşlarını alıp götürmediler ama biz kendi vatandaşımıza da sahip çıktık.

SORU: Ortağınız, tv programında “ben olsaydım farklı yönetirdim” dedi. Ne düşünüyorsunuz?

BAŞBAKAN TATAR: Bir soru üzerine cevap verdi, kendisinin taktiridir. Biz bu kararları alırken birlikte tartışarak, demokratik kurallarla karar aldık. Gerek ekonomik kararlar, gerek süreci yönetmek. Uyumlu olduğumuzu da düşünüyorum. O noktada benim değerlendirmelerde karşı taraftan da o yanıtı aldım. 4-5 saat bakanlar kurulunda yaptığımız çalışmaların sonrasında sözcü olarak Kudret beyin açıklama yapması bu süreci beraberce yönettiğine dair bizim başarımızdır.

SORU: Eğer tek başınıza iktidar olsaydınız, daha farklı yönetirdim diyebilir misiniz?

BAŞBAKAN TATAR: Biz uyum içinde süreçte çalışıyoruz. Milletvekillerini de aldığımız kararlara katmak kaydıyla, görüşlerini sık sık alıyorum. Süreci her aşamada beraber değerlendirip aldığımız kararlardır. Ters düştüğümüz nokta hatırlamıyorum. Maaş kesintilerine gelince benim önerimdi, gelen kanaat tamam olduğu yönündeydi.

SORU: Sibel Siber’in açıklaması oldu. İlk covid KKTC’de 9 mart. Zatürre atlatanlara da test yapılmalı önerisi olduğunu söyledi. Ama olumlu yaklaşım almadım dedi.

BAŞBAKAN TATAR: Sağlık Bakanlığında Eldem ve Feriha hanım başkanlığında 6 kişi çalışıyor. Sabah konuştum. Kolay olmuyor. Şu anda 6166 test yapılmış. Bizim talimatımız ne kadar fazla yapılırsa. PCR yoğunlaştı. Sibel hanımın önerileri Sağlık Bakanlığına iletildi. Zamanı geldiğinde yapacaktır. Yapılan konuşmalar da sistem içinde olması lazım. Bilim kurulu Başbakanlığa aktarır. Yönetilir. Medya üzerinden paylaşılması doğru değildir. bazı beklentiler var. 9 marttan bugüne sabahlara kadar çalışıldı. İradeler ortaya kondu. Siyasi ve ekonomik kararlarda yaşanan stres, her kesimle yoğunluk yaşadık. Bunları görmezden gelmek yakışmıyor.

SORU: Sahada olan insanlara genel test söz konusu mu?

BAŞBAKAN TATAR: Bu değerlendirmeler Sağlık Bakanlığında yapılıyor. Günlük kararları onlar veriyor. Sibel hanımın önerileri tavsiye şeklinde geliyor. Kararları Sağlık Bakanlığındaki Bilim kurulundaki insanlar alıyor.

SORU: İlerleyen günlerde, Bilim kuruluyla halkı bilgilendirmeyi düşünür müsünüz?
BAŞBAKAN TATAR: Hükümet bu kararlara uymasa başarılı olabilir miydi? Kimse sonucu küçümsemesin. Bugün tamer Şanlıdağ ile konuştum. Ne kadar zengin değerlerimizin olduğunu gördük. Bunlar gizli kahramanlar. Şanlıdağ matematik modellemesi yapıyor. Corona virüs ile ilgili makalesi yayınlanacak. Onun dediği vakaların seyriyle selamete doğru gidiyoruz. Bu her şey tamam demek değil. Biraz daha sabırlı olmamız lazım. Normal hayata döndüğümüzde maskeli olarak devam edeceğiz.

SORU: Pandemi hastanesi. 45 gün dediniz.

BAŞBAKAN TATAR: Ben demedim. 45 gün olayı, sağlık bakanlığında birileri, bir firmanın girişimiyle, kendilerine göre pandemi hastanesi beklenti, Sağlık Bakanlığı aralık ayında gündeme getirdi. o firma proje sundu, projede çeşitli malzemelerde süratli şekilde 45 günde yaparız diyorlar. Bu bakanlar kurulu toplantı sonrası basına çıktı. Bunun kararını verecek hükümet. projeyi devlet hazırlar, ihale süreci vardır. Olayı başka yere çektiler. Saymaya başladılar. Başka yere çekmektir, hükümete sıkıntı yaratmaktır.

SORU: Devlet hastanesinin hizmet vermiyor olması eleştirildi. Başka bir pandemi hastanesi yapılsım. Domuzculardaki askeri hastane öneriliyor. Vatandaş covid 19 dışında tedavilerini göremedikleri için ölüyorlar eleştirileri var. Ne düşünüyorsunuz?

BAŞBAKAN TATAR: Bu 40 gün sürede bunları yaşadık. Nalbantoğlu en büyük hastane. En fazla personel orada. İlk vakalar oraya getirildi. O yoğunluk içinde o insanlar orada tedavi ediliyorken başka yere taşımak mümkün olamaz. Başka binalar da gündeme geldi ama kimsenin içine sinmedi. Hastaları taşımak kimsenin içine sinmedi. Büyük imkanlarla yönetildi. Tulumlar, maskelerle oradan bu işi alıp başka yere götürmek mümkün olmadı. Şimdi sağlık bakanımızın bize verdiği bilgi, gelinen aşama, ayakta tedavi bölümünün üstündeki bir kısma 21 kişiyi oraya aktarılıp, nalbantoğlunun süratle eski şekline geleceği şeklinde. Memnun oldum. Gelen haberler nalbantoğlunun büyük hizmetler verdiği yönünde. Kolan Hastanesinde bu hizmetler verilemeyecek şekilde. Zaten anlaşmaya da varılamadı. Hastanede yangın da yaşandı. Yangının da hasarlarının giderilmesi için çalışma yapılıyor.

SORU: Ne zaman döner?

BAŞBAKAN TATAR: Takvim veremem, en kısa zamanda.

SORU: Akıncıyla aranızda yaşanan diyalog.. dün de CB konuğumuzdu. Sözlerinin arkasında durdu. Bazı şeyleri yaparken Başbakana soracak değilim dedi. Ekonomiye ses çıkarmıyoruz, ilaç getirmeye kaçakçılıkla suçlandık diyor. Buna ne dersiniz?

BAŞBAKAN TATAR: Kendisi bana çok büyük haksızlık etti. Benim o gün topladığım bakan arkadaşlarımı çağırdım, Gümrük müdürünü, ilaç- eczacılık dairesi müdürünü çağırdım, bana verilen bilgiye göre 1 kamyon geldi, LTB kamyonuyla giriş yapıldı. Ben bu toplantıyı yapmasaydım bana uyuyor musun diyeceklerdi. Ben açıklama yaparken kimseyi suçlamadım. Sadece bunun doğru yöntem olmadığını söyledim. Ki ben Cumhurbaşkanı ile sık sık görüşmeye çalışıyorum. Hatta geçenlerde aradım hatırını sordum. Zaten Akıncıyı 30 senedir tanıyorum. Sevdiğim bir kişidir. O kadar güzel ilişkilerimiz var, bu siyasetin içinde beni bilen bilir. Benim kavga eden kişiliğim yok. ama bu kamyon buraya gelince ve haberim yok denilince siz ne yapardınız? Tabi ki bir şey söyleyeceksiniz. Esas mağdur benim. Ben kimseye kaçakçı demedim. O açıklamayı da ben kendi başıma yapmadım. Benim müsteşarlarım, müdürlerim yaptı hazırladı ben de okey verdim. Bu malzemelerin bu şekilde aktarılması doğru değildi. Ben arıyorum Akıncıyı, o da beni aradı. Bizi toplantıya çağırdı. İlaçlarla ilgili bir şey demedi. Bu ilaç meselesinde hassasiyet var. Kahvecioğlu öyle şeyler yazdı ki, ben miyim dedim. Bizim söylediğimiz Türkiye her zaman yanımızda, AB’den malzeme gelecek de ben mi reddedeceğim? 5 milyon Euroluk malzeme var, dört gözle bekliyoruz. Kudret bey de açıkladı, takip ediyoruz. Biz karşıyız diye bir durum yok. AB ve UNDP’den. O kamyondan gelen 20 bin TL’yi geçmez. Mustafa Akansoy açıkladı ilaçlar hakkında. Bizde var, bunu değil, bundan önceki geliştirilmemiş ilaç gelmiş, görme kaybı yaptığı saptanıyor. Ben başka yorum yapmayacağım. Yanlış anlaşılıyor. Sanki iyi niyetle gelen şeylere karşıymışım gibi lanse ettiler. Ben böyle insan değilim. Ben herkesle iyi ilişkiler içinde olan insanım. Kendileri doğru söylemiyor. Gelen malzemeye hiç ihtiyaç yok ama kamyonlarla ortaya kondu. Bize haksızlık edildi.

SORU: Para toplandı, izinsiz toplandı, Başbakan da katıldı, para olunca yasalar önemli değil mi?

BAŞBAKAN TATAR: Diyalog Tv iyi niyetle programı yaptı, Kızılay’ın hesabına yatırıldı. Fakire katkı yapacak. O gün kaymakamlıktan izin alınması lazımdı, alındığını biliyorum. O gün değilse bile sonradan alındı.

Son sözleriniz nedir?

Büyük mücadele içindeyiz. İyi yönetmeye çalışıyoruz. Eleştiriler olacak, medeni olmalı. Fikir çatışması olacak, biz de faydalanacağız. Küfürlü hakaret edilerek, mizahla küçük düşürerek, aşağılamak bu şekilde ortam yaratılmaya çalışılıyor. Tasvip etmiyorum, herkesi sağ duyuya davet ediyorum. Sendikaları da kutlamak istiyorum. Düzenlemelerde irade ortaya kondu. Kıbrıs Türkü özveriyle atlatacak. Bunu güçlenerek çıkmak için özelliklere ihtiyaç var. Son günlerde biri düğmeye bastı. Bir birimize haksızlık yapmayalım. Daha güvenli gelecek için. Hepimizin çocuğu var, bu şekilde insanları aşağılayarak bir yere varamayız. Ben kimseye hakaret etmeyeceğim, alay etmeyeceğim. Ben doğru dürüst işler yaparak işleri götürmeye çalışıyorum.

(BRT)


Benzer Haberler

Sahte pasaporttan tutuklanan karı koca mahkemeye çıkarıldı!

Voice Kıbrıs Haber

Lefke Polis Karakolu telefon hatları devre dışı kaldı

Voice Kıbrıs Haber

Güney Kıbrıs mahkemelerinde ABD-Rusya gerilimi

TAK

Zanlıların uyuşturucu aldıkları şahıs ile sattıkları şahıslar aranıyor!

Voice Kıbrıs Haber

Meteoroloji Dairesi’nden yarın için fırtına uyarısı!

TAK

Sahte pasaportu 10 bin Euro karşılığında temin etti!

Voice Kıbrıs Haber