FeaturedKIBRIS

Stewart, adadaki iki toplumun iş birliğine vurgu yaptı

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart’ın Kıbrıs Rum yönetimini mülteciler meselesini kullanmakla suçladığı ve mülteciler meselesinin birlikte yönetilmesi mantığında hareket ettiği bildirildi.

Fileleftheros, “Kıbrıs Cumhuriyeti Mülteciler Konusunda BM’nin de Hedef Tahtasında… Karar Taslağında, Karşılıklı Sunulan Önerilerin Tuhaf Eşitlenmesi” başlıklı haberinde, Güvenlik Konseyi’ne BM Barış Gücü hakkında bilgi vermek ve Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılma kararının alınması için New York’ta bulunan Stewart’ın bazı temaslarda bulunduğunu yazdı, edindiği bilgileri aktardı.

Gazeteye göre Stewart, Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’ne kontenjanlarıyla katılmakta olan ülkelerin temsilcilerini bilgilendirirken, mültecilerle ilgili durumu “dramatik” diye niteliyor. Ara bölge üzerinden KKTC’den Güney Kıbrıs’a geçen her mültecinin sığınma talebinin incelenmesi gerektiği görüşüne atıf yaparak Kıbrıs Rum yönetimini, uluslararası hukuku uygulamamakla suçluyor. Mülteciler meselesinin göğüslenmesi konusunda, Genel Sekreter’in son raporunda iki toplumun, iki varlığın iş birliğine dair vurguladıklarına da atıf yapıyor.

Gazete Stewart’ın, uluslararası hukukun “devlet” tarafından uygulandığının ve onun da (sahte devlet diye nitelediği) KKTC ile iş birliği yapamayacağının bilincinde olduğunu, mülteciler meselesinin KKTC’nin siyasi açıdan yükseltilmesine araç olamayacağını savundu. Meselenin muhatabının KKTC değil Türkiye olduğu öne sürerek Stewart’ın Türkiye’yi suçluyor görünmediğine dikkat çekti.

Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılmasına dair yeni kararın benimsenmesi için New York’ta perde gerisi çalışmaların başladığını hatırlatan gazete, edindiği bilgilere dayanarak İngilizler tarafından kaleme alınan ve yayımlanan ilk taslakta ilk bakışta Kıbrıs Rum yönetimi açısından “sorunlu” iki nokta bulunduğunu yazdı, şöyle devam etti:

“Birinci sorunlu nokta Güvenlik Konseyi’nin, karar aracılığıyla iki liderin önerilerini, yani Başkan’ın Güven Yaratıcı Önlemleri ve işgal lideri Ersin Tatar’ın referansı iki devlet olan önerilerini selamlıyor olması.

İkinci nokta kapalı Maraş’taki Türk faaliyetleriyle ilgili. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çabalarına ve müdahalelerine rağmen esasen, Temmuz 2021 tarihli 2618 sayılı karardaki ifadeler benimseniyor. 550 ve 789 sayılı kararlara atıf yapılıyor ve Maraş’la ilgili önceki kararlara ve açıklamalara aykırı tek yanlı faaliyetlerde bulunulmasından üzüntü belirtiliyor. Lefkoşa, işgal altındaki Maraş’ın kapalı bölgesinde cereyan edenler konusunda kararda çok daha sert bir söylem talep ediyor.”


Benzer Haberler

Evinde ölü olarak bulundu!

Voice Kıbrıs Haber

Trafik ekiplerinin kontrol maksatlı durdurduğu araçta uyuşturucu çıktı!

Voice Kıbrıs Haber

Lefkoşa derbisi Çetinkaya’nın

BRT

21. Orkide Yürüyüşü Dilekkaya Ormanı’nda gerçekleşti

Voice Kıbrıs Haber

Hasipoğlu “İsias Davası’nın olası kasta dönmesi gerektiğini bir kez daha gözlemledik”

TAK

Güneyden kuzeye atılan uyuşturucuyu alırken yakalandı!

Voice Kıbrıs Haber