Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kıta sahanlığındaki / MEB’deki son gelişmeler değerlendirildi.
TZIONIS: SAVAŞ GEMİLERİYLE SONDAJ ÇALIŞMASI YAPILAMAZ
Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Tasos Tzionis, sondaj çalışmasının savaş gemileri ile değil, hak-hukuk ile yapılabileceğini söyledi.
Tzionis, Türkiye’nin söz konusu bölgede sondaj çalışması yapmasının, ‘politik’ bir seçim olduğunu iddia etti. Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Tasos Tzionis, Kıbrıs Türk basınına bölgede yapılan sondaj çalışmaları hakkında “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kıta sahanlığındaki / MEB’deki son gelişmeler” isimli bir sunum gerçekleştirdi.
“TÜRKİYE’NİN SONDAJ ÇALIŞMALARININ DEVAMLILIĞI YOK”
Tzionis, bir Kıbrıslı ve Avrupalı tarafından bakıldığı zaman, Türkiye’nin şu anda Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik bölgesinde başlatmış olduğu sondaj çalışmalarının devamlılığı ihtimalinin olmadığını öne sürdü. Türkiye’nin son günlerde Karpaz’ın kuzeyinde bulundurduğu Yavuz isimli gemi hakkında konuşan Tzionis, “Kıbrıs, münhasır egemen haklarına sahiptir. Münhasır egemen hakları nedir? Münhasır egemen hakları, eğer bir kıyı devleti arama ve yapılanma hakkını kullanmazsa, bu devletin rızası olmadıkça bu kıtalarda hiçbir devlet başka bir şey yapamaz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Kıbrıs ve komşu ülkeler arasında sınırlandırma anlaşmalarının yapılmasını geçersizleştirmeye veya/ ve iptal etmeye çalıştığını söyleyen Tzionis, burada Türk taleplerinin dayatıldığı ve/ veya kabul edildiği takdirde, Kıbrıs kıta sahanlığı/MEB’inin ne kadar küçültüleceğine vurgu yaptı.
Kıbrıs (Kıbrıs’ın Rumları ve Türkleri) aslında adanın kıta sahanlığı/MEB’inin %69’unu kaybedileceğini iddia eden Tzionis, gerek Kıbrıs Türk gerekse Türkiye tarafından veya TPAO dâhil herhangi bir şirket tarafından Kıbrıs’ın kıta sahanlığı/ MEB’inde yapılan sondaj çalışmaların veya diğer faaliyetlerin yasadışı ve geçersiz olduğunu söyledi.
“İHLAL FAALİYETİNE KARŞI ELİMİZDEKİ TÜM ARAÇLARI KULLANACAĞIZ”
Kıyı devletinin Kıbrıs Cumhuriyeti olduğunu ve adanın toprağı ile ona bitişik olan denizle ilgili uluslararası hukukun öngördüğü tüm haklara sahip olduğunu söyleyen Tzionis, yeni sondaj çalışmasının, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin deniz sahasındaki egemenliğini ve ayını zamanda “Savaş İşgali” ile ilgili kanunların ihlalini teşkil ettiğini ifade etti.
Tzionis, bir AB üyesi devlet olarak, Kıbrıs’ın uluslararası hukuk ve ulusal mevzuatı ihlal edecek faaliyette bulunan herhangi bir üçüncü devlet, varlık veya şahıslara karşı, AB mevzuatına göre elindeki tüm araçları kullanılacağını belirtti.
Tzionis, Türkiye’nin başka bölgelerde sondaj çalışması yapmadığı konusuna değinerek, bu durumun sadece politik olduğunu iddia etti.
Hidrokarbonlar konusunu da değinen Tzionis, çözümden önce bir anlaşma olmasının mümkün olmadığını söyleyerek, Kıbrıs sorununun çözüm anahtarının Ankara’da olduğunu iddia etti.
İleriki yıllarda hidrokarbonlardan elde edilecek gelirin, Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların yararlanabileceği bir enerji kasasında biriktirileceğini ifade eden Tzionis, bunların gelecekteki nesiller için yatırım olarak kullanılacağını kaydetti.
Voice of the Island-2019
