Sholeh Zahraei ve Kamil Saldun
Berlin film festivali ödüllerini verdi. İran filmi “Sheytan Vojud Nadarad” (Şeytan yok) Berlinale’deki büyük ödülün sahibi oldu.
İran’da film yapması yasaklanan yönetmen hayatını ortaya koyarak ekibi ile filmini yaptı.
İdam cezası hakkında dört kısa filmden oluşan ‘Şeytan Yok’un yönetmeni Mohammad Rasoulof, 2017 yılından beri İran’dan çıkış yapmasına izin verilmediği için Berlin’e gelemedi.
Ödülü, Rasoulof adına törene katılan film ekibi ve kızı Baran Rasoulof aldı.
Jüri Başkanı Jeremy Irons, “Hayattaki sorumluluklarımız ve kararlarımız hakkında sorular sorduğu” gerekçesiyle bu filmi Altın Ayı’ya layık gördüklerini ifade etti.
Gümüş Ayı Amerikalı kadın yönetmene verildi
“Never Rarely Sometimes Always” (Asla Nadiren Bazen Daima) filmi ile Jüri Büyük Ödülü olan Gümüş Ayı’yı ABD’li yazar ve yönetmen Eliza Hittman aldı.
Film, Pennsylvania’da küçük bir kasabada yaşayan, istemeden hamile kalan ve kürtaj olmak için kuzeni ile birlikte New York’a giden 17 yaşındaki bir kızın hikayesini duygusal bir dille anlatıyor.
Festival süresi boyunca film eleştirmenleri tarafından favori olarak gösterilen film, jürinin de beğenisini alarak ödüle layık görüldü.
En iyi yönetmen ödülünü Güney Kore’li Hong Sang-soo aldı
“Domangchin Yeoja” (Koşan Kadın) filmi ile en iyi yönetmen ödülünü Hong Sang-soo aldı.
Güney Kore’den gelen film, günlük sohbetlerin insan ilişkileri hakkında ne kadar ipucu içerdiğine odaklanıyor.
En iyi kadın oyuncu ödülünü ”Undine” filmindeki ana karakteri canlandıran oyuncu Paula Beer kazandı.
Yönetmen Christian Petzold filmde sevgilisi tarafından terk edildikten sonra başka bir erkekle tanışarak yeniden aşık olan Undine’nin hikayesini anlatırken, kendisini aldatan erkeği öldüren su perisi ‘Undine Efsanesi’ni de bugünün Berlin’ine taşıyor.
En İyi aktör ödülünü İtalyan Elio Germano “Volevo Nascondermi” (Saklanmak İstiyordum) filmindeki oyunculuğu ile aldı.
Yönetmen Giorgio Diritti filmde çağdaş sanatın devrimci isimleri arasında sayılan Antonio Ligabue’nun hayatını anlattı.
En İyi Senaryo Ödülü’nü İtalyan kardeşler Damiano & Fabio D’Innocenzo kazandı. “Favolacce” (Kötü Hikayeler) filmi Roma’nın güneyinde bir kasabada yaşayan bir ailenin karanlık hikayesini anlatıyor.
Yeni yarışma bölümü ‘Karşılaşmalar’
Berlin Film Festivali’nin yeni yöneticileri Carlo Chatrian ile Mariette Rissenbeek’in bu yıl festivale getirdiği yeniliklerden biri “Encounters” (Karşılaşmalar) adlı yarışma bölümü oldu.
Sinemaya yeni bir anlatım dili getiren filmlerin seçildiği Encounters bölümünde En İyi Film Ödülü’ne C.W. Winter ve Anders Edström imzasını taşıyan “The Works and Days” (İşler ve Günler) layık görüldü.
Japonya’nın Kyoto kenti yakınlarındaki bir köyde yaşayan bir ailenin çalışma hayatını ve boş zamanlarını sekiz saatlik bir film ile izleyiciye aktarıyor.
Encounters bölümünde Jüri Özel Ödülü’nü “The Trouble With Being Born” (Doğduğunda Başlayan Sorun) ile Sandra Wollner ve En İyi Yönetmen Ödülü’nü de “Malmkrog” ile Cristi Puiu aldı.
Belgesel ödülü’nü Kamboçya’lı yönetmen Rithy Panh kazandı
“Irradiés” (Işına Maruz Kalanlar) filmi ile Kamboçyalı yönetmen Rithy Panh 40 bin euroluk En İyi Belgesel Ödülü’nün sahibi oldu.
Neredeyse tüm ailesini Kamboçya’daki Kızıl Kemer teröründe yitirmiş olan yönetmen Rithy Panh, “Irradiés”de Kızıl Kemer rejiminin zulmünü beyazperdeye taşıdı.
50 bin euro tutarındaki En İyi İlk Film Ödülü “Los conductos” filminin yönetmeni Camilo Restrepo kazandı.
Film, topluma yeniden uyum sağlamaya çalışan bir adamın, geçmişten kalan sorunlarla boğuşmasını anlatıyor.
Berlinale’de En İyi Kısa Film ile Altın Ayı’yı Keisha Rae Wiherspoon’un belgesel filmi “T” aldı.
En İyi Kısa Film ödülü ile Gümüş Ayı kazanan Filipinli Rafael Manuel “Filipinana” isimli filmi ile kazandı.
Bu yıl 70.si düzenlenen Berlin Film Festivali’ne toplamda 335 bin bilet satıldı ve 22 bin film uzmanı katıldı.
Ödül töreni gecesinin ardından festivalin son gününde şehrin çeşitli yerlerindeki sinemalarda son gösterimler yapıldı ve festival sona erdi.
Voice of the Island
