Halkın Partisi (hp) Genel Başkanı Kudret Özersay, katıldığı bir televizyon programında seçim sonrası değerlendirmede bulundu.
Kudret Özersay, “ Seçimden öncede altını çizerek söyledim. Bir fark var ortada. O fark yönetimin kendilerine dayatılıp ortaya koyulup cevap verilememesidir. Özersay, “Koalisyona gideceğimiz partilerde dikkat edeceğimiz şeyler; daha önce alınan bakanlar kurulu öncesinde hukuka aykırı olacak maddelere karşı çıkacak mı çıkmayacak mı?, Daha önce zikredilen, yolsuzluk dosyaların üzerine gidecekler mi ?, Sayıştay raporlarının içerisinde suç unsuru teşkil eden kişilere karşı çıkıp çıkmayacaklarını test edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Özersay, “Bu partilerin başkanı veya isimleriyle ilgili olarak, kendileriyle ilgili iddia edilen ve cevap vermedikleri ne var ? o açıdan bakmak gerekir ? Ortada bir şaibe var ve Özgürgün bu konuda konuşmuyor, açıklama yapmıyor. Biz HP olarak, ilkesel bir duruşu önemsiyoruz. Bunun siyasette bir bedeli olacaktır. Özgürgün, ne ektiyse onu biçiyor. Özellikle UBP’yi destelemiş olan insanların bunları düşünmesi gerekir. Hükümetin kaynakları üzerine oturup, o kaynakları sömürmeye çalışan kişiler bunlar. Normal şartlarda bu bir siyasi parti başkanları için bir mesajtır. Bahse konu şahıs hangi mesajı aldı ki bu mesajı alacak.”dedi.
“Bazı değişikliklere de doğru gideceğiz”
Kudret Özersay, “Biz oturduk nerede hata yaptık diye kendi kendimize sorduk. Bizim söylediğimiz şey, bizim kendi yanlışlarımızla ilgilidir. Doğru anlatamadık. HP aday belirleme sürecinde vatandaşa bir takım şeyleri net anlatamadı, mesajları doğru iletemedik, muhtemelen bazı değişikliklere de doğru gideceğiz. Esas meselenin özellikle UBP’nin hükümetteyken menfaat dağıtmasıyla ve o menfaatlerle korku yaymasıydı. Vatandaşa sandığa gitmenin önemini anlatamadık. Bunun hayati bir şey olduğunu anlatamadık. Sandığa gitmeyen seçmenin oy oranı çok büyük bir rakamdır. Ülke geleceği açısından önemli olduğunu, güven duyulmasını sağlayabilseydik başarılı olurduk. UBP’nin bu kemikleşmiş, köhne siyasetinin de bir sonu var. Ama vatandaşta kendi kendini sorgulamalıdır. Siyasi anlamda bir kitlenmeye doğru geldik. Geldiğimiz nokta ülkenin geleceğe doğru bakmasını zorlaştıran bir nokta oldu. Sadece yarını, bugünkü yakın geleceği düşünerek ve şahsi menfaati düşünerek oy verirsen, uzun vadede siz kaybedeceksiniz. Bunu göremiyorsak bir bedel ödeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
“Toplum olarak sınıfta kaldık”
“İhtiyacımız olan bit toplumsal bir başarıdır.” diyen Özersay, “Toplum olarak sınıfta kaldık. Biz kendimiz HP olarak sorumluluğumuz farkındayız. Genel anlamda başaramadık. Yeni seçim ve halk oylama yasasının, sandığa gidilmede pek bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Sandığa gidilmesini olumsuz yönde etkilediğini düşünmüyorum, karmaşıklık olması tereddüt yarattı. Bizim yer alacağımız hükümet söz konusu olursa, seçim ve halk oylaması yasasının da değiştirilmesi için çalışacağız. İçinde parti başkanlarının yer almadığı bakanlar kurulu, kolay kolay karar alınan bakanlar kurulu olmaz. HP olarak biz kabilenin yarısından fazlasını dışarıdan atayacağız dedik. Güçlü bir seçimde iktidara gelebileceğimizi söyledik. 2 den fazla bir koalisyon ortaya çıkacaksa, makul olan kabilenin büyük bir kısmının dışarıdan olması gerekir. Ne siyasi partileri ne de vatandaş, tekrar seçim olsun havasında değildir. Bir mecburiyet doğarsa, zaten seçime gidilir ama hükümet kurulması zorlamak gerekir.
Yapılanlar, ülkenin zararına, kendi menfaatlerine göre bir şey yapılmıştır. ‘Cevap vermeyelim de unutulur’ düşüncesindeler. Biz bunu gerçekten yapmadık. Doğru bulmuyoruz. Farklı bir çağ olduğu için her şey kayıt altındadır. Herkes her şeyin farkındadır. Vatandaş, kötü bir yönetimin farkındadır fakat bir irade bir çaba gösterilmesi lazımdı. Bu ülkede iyi bir şey yapalım, iyi yönetelim diye çaba üretiyoruz, fakat bu toplumda belli bir kesime sitemimiz var.” cümlelerini kullandı.
