FeaturedKIBRIS

Ölüme kafa tutan adam Şükrü Onbaşı!

Her kelimenin kendine göre bir ağırlığı vardır. Örneğin hasret özleme göre daha ağır bir kelimedir ya da aşk ucuna tutunsanız sizi de beraberinde uçuracak kadar hafiftir.

Önünde durduğum kapının üzerindeki “Yoğun Bakım” yazısı sadece iki kelime ama buna rağmen bir o kadar da ağır. Sevdiklerimizi istediğimiz saat göremediğimiz bir odaya alıp götürdükleri için mi? Yoksa o bölüme girmek ölüme bir adım yaklaşmak ile eşdeğer görüldüğü için midir bilinmez ama kimse sevdiklerinin isimlerini o iki kelimeyle aynı cümlede kullanmak istemez.

Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Yoğun Bakım uzmanı doktoru Şükrü Onbaşı Ukrayna’nın Lviv Danylo Halytsky Tıp Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Anestezi ve Reanimasyon üzerine uzmanlık eğitimi yapmaya karar vermiş ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji Anabilim Dalı’nda Anestezi ve Reanimasyon ihtisasını tamamlamış.

Yoğun Bakım nedir? Beyin ölümü nedir? Beyin ölümü gerçekleşen kişiye ne olur? Dünya standartlarında mıyız? Doğru bildiğimiz yanlışlar nelerdir? Gibi merak ettiğim soruları sordum, durmadan çalan telefonlarına rağmen sağ olsun cevapladı.

Nalbantoğlu hastanesinin tek yoğun bakım uzmanı olan Dr. Şükrü Onbaşı 365 gün on call çalışan, mesai dışında da hastalarıyla ilgilenmeye devam eden işine âşık genç bir hekim. Hiç durmadan çalan telefonları nedeniyle zor da olsa konuşmayı başardık. Her soruya verdiği cevap defalarca çalan telefonlarla kesildi ama sabırla kaldığı yerden sorularımı cevapladı, sevgiyle her çalan telefonu açmaya da devam etti. Nöbetten çıkmış olmasına, yorgunluğuna rağmen dinlenmek için kendisine ayırması gereken zamanı bana ve hastalarına ayırdı. Teşekkürler.

Geçen yıl servisindeki her on hastadan sekizini kurtarmış. Azrail’in elinden adam alacak, ölümle sevdiklerimiz arasında dimdik duracak kadar başarılı ama bir o kadar da mütevazi. Kapının önünde onu bekleyen ve dudağının arasından çıkacak tek iyi kelime için gözlerinin içine bakan ailelerle kendi ailesiymiş gibi ilgilenecek kadar da sevgi dolu.

Şükrü Onbaşı kimdir?

“Ben Şükrü Onbaşı.  Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet hastanesinde Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı olarak çalışmaktayım.” diyerek kısaca cevaplıyor.

Anestezi deyip geçmeyin, sadece size uyutan insan değil onlar bence anestezi uzmanları ameliyatların ve yoğun bakımların gizli kahramanlarıdır. Hiçbirimiz ağrı sızı çekmek istemeyiz ve onlar olmadan ağrısız ameliyatlar ne yazık ki mümkün değil.

Yaşamsal fonksiyonlarda bir değişiklik olmaksızın geçici bilinç kaybı ve refleks aktivitede azalma hali genel anestezi olarak adlandırılıyormuş. Genel anestezi ile ameliyat sırasında hastaya konfor sağlar ve refleks aktiviteyi baskılayıp kas gevşemesi sağlayarak cerrahi müdahalenin yapılmasını kolaylaştırırmış. Bu etkileriyle genel anestezinin amacı, uygun cerrahi koşullar sağlamakmış. Ancak bunun yanında hastanın ameliyat süresince sağlığını ve güvenliğini devam ettirmek de, yine anestezi hekiminin göreviymiş.

Yoğun bakım nedir?

“Yoğun bakımı açıklamak için kısaca tarihçesine inmek gerekir. Yoğun bakım fikri Florence Nightingale isimli bir hemşire tarafından ortaya atılır. 1850’li yıllarda savaşta ağır yaralıların hepsini aynı yere toplayıp bu ağır yaralılara kritik ve daha yakından tedavi ve bakım vermeyi amaçlamıştır. Sonrasında görülmüştür ki ağır hastaların hepsi aynı serviste toplanırsa o hastaların bakımı daha kolay olur. Bu fikir üzerinden günümüz yoğun bakımları kurulmuştur.

Tıbbi tedavi ve hasta bakımı açısından diğer hastane hizmetlerinden ayrıcalık taşıyan, yerleşim biçimi özel olarak tasarlanmış, yüksek teknolojili tıbbi cihazlar ve özel eğitimli tıbbi personelle donatılmış bir bölümdür.” 

Kritik hastalar kimlerdir?

“Hastalık veya travma sonucu yaşam fonksiyonları ileri derecede bozulmuş olan veya her an bozulma riski taşıyanlar kritik hasta olarak tanımlanır. Ciddi solunum yetmezlikleri, kalp krizi, ritim bozuklukları,  beyin kanamaları, ağır travmalar ve büyük ameliyatlar sonrası yakın gözlem gerektiren durumlarda hastalar yoğun bakımda takip edilir.”

Yoğun bakım ünitesi neyi amaçlar?

“Yoğun bakım ünitesi birden fazla organın veya organ sisteminin bozulduğu durumlarda hastaya ileri teknolojiyle donatılmış ileri yaşam desteklerini sunmayı amaçlar. Hastanın çalışmayan organlarından dolayı yaşamsal fonksiyonlarının zarar görmesinin önüne geçmeyi amaçlar.”

Yoğun bakıma kim gelir?

“1 veya 1den fazla organ sisteminde bozulma olan ve  bu sistemde hastalığı olan ve bu sistemlerin desteklenmesi gereken hastalar gelir.  Solunum, diyaliz, dolaşım sistemi desteğine ihtiyaç olan insanlar, kanaması olanlar, kaza geçiren hastalar ve bilinci kapalı insanlar gelir. Kısacası 24 saat aralıksız gözlemi gereken hastanın takibi yoğun bakımda yapılır.”

Diğer bölümlerden farkı nedir?

“Yoğun bakımda yatan hastanın servis bölümünde yatan hasta gibi tek bir hastalığı olmaz daha komplike hastalardır. Multidisipliner ilgiyi hak eden hastalardır. Kısacası daha itina ile bakılması gereken hastalardır diyebiliriz.”

Nalbantoğlu’nun Yoğun Bakım koşulları dünya standartlarına uygun mudur?

“Teknolojik koşullar, fiziki koşullar, yardımcı sağlık personeli ve hemşire sayısı olarak şu an yeterli değildir ama bakanlık tarafından iyileştirme yönünde çalışmalar vardır. Birkaç ay içerisinde eksik olan ekipmanlarımız hazır duruma gelmesini umuyoruz. Geçen yıldan beri bu eksiklikleri gidermeye çalışıyoruz, teknolojik donanımımız yavaş yavaş tamamlanıyor. Yoğun bakım ünitemiz birkaç ay içerisinde tadilat altına alınacaktır. Dünya standartlarına yakın bir yoğun bakımımız olması için çalışıyoruz. Ancak hekimlerin ve personelin bireysel çabasından öte idarenin ‘Sağlığın ertelenemez olduğunu’ kabullenip her yönüyle sağlığı devlet politikası haline getirmesi gerekmektedir.

Yatak ve personel yeterli mi?

Genel bakım ünitemizde şu an 10 yatağımız var. Bunun yanında nöroloji yoğun bakımın ve kalp ve damar cerrahisinin de yoğun bakımı da var.  Genel yoğun bakımdaki 10 yatak eğer rasyonel bir şekilde kullanılabiliyor ise yeterli oluyor. Personel sayımız eksik ama hemşirelerimizin özverili çalışması ve olağanüstü performansı ile bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Bizim işimiz bir ekip işi ve gerçekten özveriyle çalışan hemşire ekibi var. Dünya standartlarına bakacak olursak mevcut hemşire ve personel sayısıyla toplam 10 yerinde 7 yataklı yoğun bakım servisimizin olması gerekmektedir.”

Yoğun bakım hastalarını taşımak için uygun ambulanslarımız var mı?

“Ambulanslarımız solunum desteğindeki bir hastaya yeterli bir donanıma sahiptir. Elde taşınabilir solunum cihazları mevcuttur gerek hastane içinde gerek hastane dışında hasta taşımada sorun yaşanmıyor.”

Yoğun bakım hakkında yanlış bilinen doğrular nelerdir?

“En doğru bilinen yanlış herhalde hastanın fişi çekildiği yanlışıdır.  Böyle bir durum söz konusu değildir. Uygulanabilir bir şey değildir. Daha doğrusu bizde ve Türkiye’de yasal düzenlemeler olmadığı için söz konusu değildir.

Avrupa’da veya Amerika’da yapılabiliyor.  Gerekçesi de şudur: Yaşam destek sistemlerinin geliştirilmesi yoğun bakımda her ne yapılırsa yapılsın ölecek olan bir kişinin ölüm sürecini uzatıyor. Sürecin uzaması ile şu sorun ortaya çıkıyor. Her şeye rağmen yaşamak mı yoksa kaliteli bir yaşam sürmek mi gerekir? Bu sorudan yola çıkarak Avrupa’da doktorlar hasta yakınına şunu sorabiliyor. ‘Hiçbir tedavi hastanızı iyileştirmeyecektir. Hastanız günün sonunda ölecektir. Tedaviye devam edilsin mi veya son verilsin mi?’ diye soruyorlar. Bezen de ‘Hastanız iyileşmeyecek ama yine de tedavi başlansın mı veya başlanmasın mı?’ diye soruyorlar.  Bunlar iki farklı kavramdır. Bu kavramlar hasta yakınlarına açıklanır ve ortak bir kararla tedavi başlanır veya sonlandırılır. Bizde yasa olmadığı için biz Avrupa’daki uygulamayı yapamıyoruz. Ben, bu yasal düzenlemeler için zamanı geldi diye düşünürüm. Yıl 2018 oldu ve bizde de bu düzenlemelerin yapılması lazım. Ölüm de bir haktır ve biz bunu en konforlu şekilde sağlayabilmeliyiz.” 

Beyin ölümü gerçekleşen hastaya ne olur?

Aslında bu cümlede ince bir nüans var. Beyin ölümü gerçekleşen bir kişi artık hasta değildir, mevtadır. Kısacası beyin ölümü ölümdür. Beyin ölümü tanısı konduktan sonra bu kişi potansiyel donör yani organ vericisi olarak kabul edilir. Hatta beyin ölümü şüphesi varken hasta donör bakım protokolüne alınarak organları korunmaya çalışılır. Beyin ölümü tanısı konulduğu zaman organ nakil komitesi beyin ölümü gerçekleşen kişinin yakınlarından organ bağışı talebinde bulunur. ‘Bağış yapar mısınız?’ diye sorar. Bu bir yasal zorunluluktur. Ülkemizde sadece böbrek nakli yapılmaktadır. Ama karaciğer akciğer kalp gibi organları Türkiye’ye ihtiyacı olan hastalara gönderiyoruz.”

Aile bireylerinizi servisinizde ağırlamak çok zor olmalı.

“Tabi ki kimse ailesini hasta olarak burada görmek istemez. Herkes yakınları yoğun bakımdaysa biraz daha endişeli olur. Kısa bir süre önce babam yoğun bakımdaydı şu anda iyi o süreçte babama babam olarak değil hasta olarak baktım.”

Hiç unutamadığınız olay nedir?

15 Temmuz darbe günü İstanbul’da nöbetçiydim ve birçok yaralı geldi. Uçaklar hastanenin üzerinden uçtu. Darbeci helikopterler hastanenin avlusuna inmek istedi. O gece zor bir geceydi. 5 kişilik anestezi ekibiyle 10 tane ameliyata girdik.

Hekimliğin zor tarafı nedir?

Hekimliğin getirdiği zor tarafları yanında anestezi ve yoğun bakım doktoru olmanın getirdiği zorluklar vardır. Kendi branşımız dışında acil nöbetleri tutuyoruz. Onun dışında ben 365 gün on call olarak çalışırım. Telefonumu asla kapatmıyorum. Yoğun bakım doktoru olmanızın bir diğer getirdiği zorluk ölümle iç içesiniz.”

Dünyaya tekrardan gelmek mümkün olsa doktor olur musunuz?

“Olurum bence. Bugün biri diplomamı elimden alsa ve bu mesleği yapmayacaksın dese ben başka hiçbir iş yapamam. Başka bir şeye yeteneğim yok bu iş için yaratıldım.”

Şükrü Onbaşı konuşurken ölümün kıyısından kurtardığı insanları düşünüyorum sonra “Başka bir şeye yeteneğim yok” derken yüzündeki samimi ifadeye saygıyla gülümsüyorum. Sevdiklerimizi bizden alan ölümün önünde durmaktan daha büyük bir yetenek mi olur? Onları bize sağlıkla kavuşturmaktan daha yüce bir emek mi olur?

Yoğun bakımda geçen sene her 10 hastadan sekizini kurtararak gösterdiği başarıyla gurur, bu kadar başarılı olmasına rağmen mütevazı kişiliğineyse hayranlık duyuyorum. Şükrü Onbaşı ve her cümlesinde övgüyle bahsettiği hemşire ekibine bir kez daha tüm hasta yakınları adına teşekkür ediyorum. İyi ki varlar…

Derya Atamer/Mavifilm Medya


Benzer Haberler

KKTC İzci Liderleri Derneği kuruluşunun 1. yılını “çadırlı kamp” etkinliği ile kutluyor

TAK

Meclis Genel Kurulu sıralarını dolduran çocuklar temsili toplantıda çocuk haklarını konuştu

TAK

Brent petrolün varil fiyatı 83,85 dolar

TAK

Girne Belediyesi’nden İkinci Bahar üyelerine doğum günü ziyareti

TAK

Cumhuriyet Meclisi ve Barolar Birliği futbol takımları dostluk maçı yaptı

Voice Kıbrıs Haber

DAÜ-SEN Genel Kurulu’nda yetkili kurullar belirlendi

TAK