Ulusal Birlik Partis Genel Sekreteri Dursun Oğuz, Ulusal Birlik Partisi’nin çözüm karşıtı politika yürüten değil; Kıbrıs Türk halkının menfaat ve çıkarları doğrultusunda, kırmızı çizgileri sınır olacak şekilde Kıbrıs müzakere sürecini desteklediğini ifade etti.
BRT’ye konuşan Dursun Oğuz müzakerelerde gelinen aşamanın UBP’yi hayal kırıklığına uğratmadığını ancak sevinç nağraları atar pozisyonda da olmadıklarını söyledi.
Kıbrıslı Türkleri azınlık olarak değil, eşit şekilde komşu olarak görecek bir zihniyetle biraraya gelinebileceğine dikkati çeken Oğuz, Kıbrıslı Rumların Türkleri azınlık olarak gören zihniyetini artık Birleşmiş Milletler ve dünyanın bilmesi gerektiğini vurguladı.
Dursun Oğuz her görüşmede Türk tarafının fedakarlık yaptığını Rum tarafının ise masadan kazanımla kalktığını anımsattı.
Oğuz “bu kadar fedakarlığa rağmen Rumların hala bizimle bir arada yaşamaya hazır olmadıklarını artık BM’de görmüştür. Bu görüntü artık bizim bazı siyasi partilerimizin beyanatlarında da ortaya çıkmıştır. Ancak daha sonraki açıklamalarda masaya dönülmesi istendi ancak bunun ne şekilde yapılacağının net çizgilerle ortaya konulması lazım. Bu süreç hep Kıbrıslı Türkler açısından kayıp olmuştur, bundan sonrası ile ilgili ise ne kadar süreceğini kimse bilmemektedir’ dedi.
Görüşme masasına yeniden dönülecekse, Kıbrıs Türk tarafının çizgileri belli olan bir masaya oturmak durumunda olduğunu ve şartları belirlemesi gerektiğini kaydeden Dursun Oğuz, Kıbrıslı Türklerin artık kaybedecek zamanı olmadığını, bazı siyasi partilerin de artık 40 yıllık düşüncelerini gözden geçirmeleri ve değiştirmeleri gerektiğin söyledi.
Oğuz “Çünkü federasyon tezi diye diye gördüler ki ne kadar fedakarlık edersek edelim komşularımız dediğimiz kişiler bizi kabul etmiyorlar. Artık sol politikalar da iflas etmiştir. Sol partiler de oturup Kıbrıs Türk halkının iki bölgeli, iki kesimli, eşit şekilde temsil edileceği bir görüş ve politika belirlemelidir. Biz bu konuya varız. Biz her zaman olumlu ve yapıcı politika yürüttük, o yüzden diyoruz biz hayal kırıklığına uğramadık. Hayal kırıklığına uğrayanlar her ne olursa olsun bu masadan kalmayalım diyenler ve iyi niyet ortaya koyanlar günün sonunda en büyük hayal kırıklığını yaşadılar’ dedi.
UBP Genel Sekreteri Oğuz, B planı olarak ise; Ulusal Birlik Partisi’nin 82’nci vilayet olma diye bir düşüncesi bulunmadığının altını çizdi.
Dursun Oğuz, “B Planı olarak KKTC’nin tanıtılması, uluslararası alanda Kıbrıs Türk Devleti olarak temsil edilmesi olabilir, ama şunun altını çizeyim hiç bir zaman 81-82’nci vilayet diye bir düşünce yoktur UBP’de” dedi.
Türkiye’nin de bu yönde bir talebi bulunmadığını kaydeden Oğuz, bununla ilgili bazı çevrelerin provokasyon yaptığını söyledi.
Oğuz, Kuzey Kıbrıs’ın bundan sonra da ya KKTC olarak, ya da Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak devam etmesi ile ilgili Türkiye ile beraber ortak bir yol haritası belirlenmesi gerektiğine dikkati çeketi.
Oğuz ‘Kıbrıs Türk tarafı vereceği kadar verdi, yapacağı kadar fedakarlığı yaptı. Bundan sonra yolumuza Türkiye Cumhuriyeti ile ama aynı zamanda BM ile de görüşerek devam etmek durumundaysa artık bunun adı ne olur bilemeyiz ancak belki de Annan planını tekrar gündeme getirenler Mal Tazmin Komisyonu bugünkü ortamda nasıl ki hukuksal bir varlığı oluyorsa Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak da belki o şekilde de gidebiliriz, belki KKTC şeklinde de olabilir ki sayın Cumhurbaşkanı da ‘KKTC olarak yolumuza devam ederiz’ dedi. O tarihtir, yazılmıştır, onu da kimse silemez. O nedenle biz el birliği ile, ortak bir politika ile yolumuza devam etmek zorundayız. Yani dünyanın sonu değil, yaşıyoruz yaşamaya da devam edeceğiz” dedi.
