FeaturedKIBRIS

Ne Plan Var Ne Takvim

Bafra’daki turizm arazilerinin birçoğuna Türkiyeli şirketler tarafından yıllardır çivi çakılmaması bir yana devletin yaptığı sözleşmelerde iş planı da yok. Hem turizmciler hem de Kıbrıslı iş insanları bu durumdan rahatsız

KEYFİ DÖNEM: Türkiyeli şirketlere otel yapmaları için tahsis edilen Bafra’daki arazilere çivi bile çakmayan birçok şirketi, devlet ile yapılan sözleşmelerde iş planı olmaması nedeniyle denetlemek de mümkün olmuyor

BİR TEK CTP-ÖRP DÖNEMİNDE DENETLENDİ: 2008 yılında CTP-ÖRP hükümeti döneminde şirketlere tahsis edilen araziler için hükümet ile şirketler arasında yeni bir sözleşme yapılarak tüm takvimlendirme ve iş planı sözleşmeye konulmuştu

TURİZMCİLER DE YERLİ YATIRIMCI DA RAHATSIZ: 13 turizm arazisinin sadece 2 tanesine otel yapılarak hizmete açılması, geriye kalanların ise ya yarım inşaat ya da çivi bile çakılmamış olması hem turizmcileri hem de yerli yatırımcıları rahatsız ediyor

Bafra’daki 13 turizm arazisinin sadece iki tanesine turizm tesisi yapılarak hizmete açılması, geriye kalanların ise ya yarım inşaat olarak durması ya da hiç başlanmaması turizmin ciddi bir yatak sıkıntısına girmesine neden oluyor.

Turizmde yaşanan yatak sıkıntısını aşması için tasarlanmış olan Bafra’daki turizm bölgesi hem devletin arazi tahsis edilen şirketleri yeterince denetleyememesinden hem de turistin daha çok Girne bölgesini tercih etmesi nedeniyle yarım yamalak kalmış durumda.

En son 2008 yılında iş planlı ve takvimlendirilmesi yapılmış bir sözleşme yapılması o dönemden sonra yapılan sözleşmelerde takvimlendirme olmaması nedeniyle turizm arazileri ne iptal edilebiliyor ne de devlet tarafından yeteri kadar denetlenemiyor.

Bafra Turizm bölgesindeki durumu değerlendiren turizmciler, durumdan rahatsız. Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhan Tolun, KKTC’ye gelen turistlerin daha çok Girne bölgesini tercih ettiğini hal böyle iken de Bafra’dan arazi oalan şirketlerin de Bafra’ya yatırım yapmaya korktuklarını söyledi. Tolun, devletin daha turist için tanıtımlar yapması gerektiğini belirtti.

Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı ise bölgede arazi dağıtımında ciddi popülizm yapıldığını ifade ederek arazi tahsisinin ardından ise hiç bir denetim yapılmadığını ifade etti.

Denetleme yok

Devletin turizm tesisi yapılması için Türkiyeli şirketlere verdiği araziler yeterince denetleyememesi ve şirketlerin de tesislerin yapımına başlamaması ülkedeki yatak sayısında sıkıntı yaşanmasına neden oldu. Turizm Bakanlığı’nın arazi sahiplerine bir yazı yazarak niyet belirtmesini istemesi dışında bir icraatta bulunmaması denetlemenin de yapılmadığını gösteriyor.

İş planı yok

Şirketlerle her 5 yılda bir yapılan arazi sözleşmesinin en son 2013 yılında yapılmış olması ve bu sözleşmelerde herhangi bir iş planı veya takvimlendirmenin bulunmaması arazinin tahsis edildiği şirkete keyfi iş yapma imkanı tanıyor. Sözleşmeler sadece otel yapımının bitişl tarihinin belirtilmesi herhangi bir planın olmadığını gösteriyor.

2008’de ciddi denetim gelmişti

Cumhuriyetçi Türk Partisi-Özgürlük ve Reform Partisi hükümeti döneminde 2008 yılında Bafra’daki turizm arazilerinin denetlenmesi için  ciddi adımlar atmıştı. O dönemde kurulan Kamu Yatırımları İzleme Komitesi ile şirketler masaya oturmuş ve yeni sözleşmeler yapmıştı. O sözleşmelerde iş takvimi ve iş planı bulunuyordu. 2009 yılında hükümetin yıkılmasının ardından bu sözleşmelerin nasıl işletildiği merak konusu.

Tolun: Girne daha ağır bastı

Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhan Tolun, Bafra bölgesindeki proje ile yeni bir turizm bölgesi oluşturulmak istendiğini ancak başarılı olunamadığını belirtti. 15 bin yataklı yeni bir turizm bölgesinin yapılması için bir çpok arazi tahsis edildiğini kaydeden Tolun, turistlerşn daha çok Girne bölgesini tercih etmesi nedeniyle Bafra’nın çok da rağbet görmediğini söyledi.

Tolun şöyle devam etti: “Yabancı turist sayısı da az olduğu için Bafra Bölgesi rağbet görmedi. Şirketler oraya yatırım yapmaya cesaret etmedi. Sadece 2 tanesi yaptı. Başlayan şirketler de yarım bıraktı. Gerçekanlamda turizm ve o bölgenin canlanabilmesinin yolu turist sayısının artması ile gerçekleşir.”

“Satmaya çalışan bile var”

Tolun, turizm arazilerini alıp daha sonradan ekonomik durumu bozulan şirketlerin olduğunu ifade ederek bazı şirketlerin ise bu arazileri satmaya çalıştığını belirtti.

Tolun, “O bölge tamamen ülkeye gelen turist profilinden kaynaklı tamamlanamayan bir projedir. Ciddi olarak reklam kampanyaları yapmak gerek. Turizm fonuna gelen para 60 milyon. Tanıtıma verilen para 25 milyon. Yeterli tanıtım yapılmıyor” dedi

Çıralı: Bu işler siyasetin elinden alınmalı

Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, turizm yatırımları ile ilgili devletin bölge ayırmasının normal olduğunu ancak bunun ciddi yatırımcılar ile yapılması gerektiğini söyledi. Çıralı, belli kurallar çerçevesinde bunun yapılmasının doğru olduğunu söyleyerek “Malesef bu bölgelerin dağıtımı ile ilgili popülizm de yapıldı rüşvetler de döndü. Kurallara göre dağıtımlar yapılmadı. Rant sağlamaya çalışıldı. Bunlar bilinen şeyler. Önemli olan bu araziler dağıtılırken siyasilerin de değil YAGA gibi bir kurumun bu yerleri tahsisiniyapması gerekirdi. Siyasilerin elinden yasalarla bu yetkileri almak gerek. Zarar gören sonunda bu devlet bu toplum olur” dedi.


Benzer Haberler

Havai fişek kullanımı mercek altında

TAK

8 kundaklama olayına karışan kişi tutuklandı

TAK

Afrodit yatağıyla ilgili öneri ikinci kez reddedildi

TAK

Kadınlar Konseyi’nin 49’uncu kuruluş yılında “Ayak İzleri” sergisi açıldı

TAK

Döviz piyasalarında son rakamlar

Voice Kıbrıs Haber

Üstel ve Yılmaz’dan Ankara’da narenciye için mutabakat zaptı

TAK