Uzman Klinik Psikolog/ Psikoterapist Bahar Dayan Covid-19 salgını döneminde psikolojimizi korumak için tavsiyelerde bulundu.
Dayan’ın açıklamaları şu şekilde:
“Tüm dünyada ve ülkemizde küresel bir etki oluşturan Koronavirus salgını ve vaka sayılarının hızla arttığı bu süreçte, bireylerde, korku ve panik, kaygı ve olumsuz duygu durumlar oluşturmakta ve süreç kaygılı geçmektedir. Adrenalin seviyemiz hızla artarken, belli bir miktar kaygı normal ve koruyucu olsa da bu süreçte zihinsel sınırlamaya ihtiyacımız var. Bu süreçte insanlara sadece sakin kalmalarını söylemek yeterli değil, bunun yanı sıra profesyonel bir uzman desteğe de ihtiyaç var. Eğer Covid sebebiyle, zihinsel veya sosyal performansınızda bir düşme varsa şuan ve gelecek ilgili olumsuzlar düşünceler varsa bir Klinik Psikolog tarafından yardım almanız oldukça faydalı olacaktır.
Koronavirus konusuyla ilgili söylentiler, yanlış bilgiler yayılmaya devam ediyor ve insanlar üzerinde panik ve korkuya sebep oluyor. Bu tür dünya çapındaki olaylarda insanlar farklı tepkiler verebilir. Kimi suçlama, sözel veya fiziksel saldırı, etiketleme gibi davranışlar gösterirken; kimileri empati, şefkat ve destek verir. Bazı insanlar zihinsel doygunluk ve aşırı yüklemeye sebep olabilecek saplantılar, takıntılar geliştirir. Sürecin belirsizliği ile kaygı düzeyleri yükselmeye başladığı bu dönemde sağlıklı düşünmek ve anlamlandırmak süreç boyunca oldukça kıymetli, yaşanılan bu salgın sürecinde kişilerin günlük işlevselliklerini, duygu ve düşüncelerini ve uykularını olumsuz etkileyebilir. Koronavirüs salgınına karşı panik yapmak yerine olan mevcut durumu kabullenmeli ve sağlıklı yönde bilinçlenmeliyiz. Bilgi kirliliğinin kişilerde daha fazla korku yarattığı biliniyor. Bu sebeple koronavirüs hakkında doğru bilgilenmek için Sağlık Bakanlığı web sitesini ziyaret etmeliyiz. Sağlığımıza ve kişisel hijyenimize dikkat etmeliyiz.
Yaşanılan süreçte sessizleşmemek ve süreci anlamlandırmak sevdiklerimizle aile üyeleriyle iletişimi kesmemek oldukça önemli, evde kalma süreçlerinde sosyal teması kamera veya internet üzerinde sevdiklerimizle iletişime geçmek, beslenme, aktivite, egzersiz vb. etkinlikler yapmak oldukça önemlidir. Son yapılan değerlendirmelere baktığımızda ani bir pik yapan koronavirüs sürecinde bireylerde yalnızlaşmanın fazlaca olduğu, sessizlik, içe kapanma, karamsarlık gibi olumsuz duyguların bu süreçte oluşabildiğidir. Bu olumsuz duyguların, Depresyon hastalığına etken eden durumlar olduğudur. Bu anlamda oluşan süreçte Obsesif Kompulsif bozukluk, Panik Atak, Anksiyete (kaygı) bozukluğu olarak karşımıza çıkması kaçılmaz olarak görülmektedir. Sonrasında ağır bir örüntü olan, Travma Sonrası Stres bozukluğu geliştirmemiz kaçınılmaz olduğudur. Karşımızdaki kişi ya da kişiler ile iletişim kurmak, süreç boyunca olumlu bir şekilde bilinçlenmek koronaviris’un psikolojik olarak iyilik halini olumlu yönde etki sağlar. Bilinçlenmek, olay veya duygularımızı aktarmamızı mümkün kılar.
Koronavirüs’ün yaşamlarını derinden etkilediği şu zamanlarda aile içerisinde paylaşımlar yapmak, iletişimde olmak, çocuklar ve aile üyeleriyle yapılan etkinlikler duygularımızı paylaşmak bizleri rahatlatacaktır.”
(Voice of the Island)
