Kişisel Verileri Koruma Kurulu virüs taşıyan kişilerin; kimlik bilgileri ve sağlık verileri, Kişisel Verilerin Korunması Yasası çerçevesinde hassas veri niteliğinde olduğunu, başta Bulaşıcı Hastalıklar Yasası, Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası ve Kişisel Verilerin Korunması Yasası ile kişilerin kimlik verileri ile sağlık verilerinin yasadan yetki almaksızın veya kişinin rızası olmaksızın kaydedilmesi, basın-yayın yoluyla veya sosyal medya aracılığıyla yayılması suç olarak düzenlendiğini duyurdu.
Duyuru’nun tam metni şu şekilde:
“Tüm toplumları tehdit eden Covid 19 yeni corona virüsün pandemi ilan edilmesinin ardından ülkemizde de vaka sayılarının artması, kişilerde haklı bir endişe kaynağı oluşturmuştur. Hızlıca yayılan Covid 19 yeni corona virüs ile mücadelede yetkili makamlarca öngörülen tüm kural ve tedbirlere riayet edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Başta kamu kurumları olmak üzere, tüm kurum, kuruluş ve kişilerin yasal koşullar oluşmadığı sürece virüs ile enfekte olmuş kişilerin kimliklerini ve sağlık bilgilerini koruma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu kişilerin kimlik bilgileri ve sağlık verileri, Kişisel Verilerin Korunması Yasası çerçevesinde hassas veri niteliğindedir. Başta Bulaşıcı Hastalıklar Yasası, Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası ve Kişisel Verilerin Korunması Yasası ile kişilerin kimlik verileri ile sağlık verilerinin yasadan yetki almaksızın veya kişinin rızası olmaksızın kaydedilmesi, basın-yayın yoluyla veya sosyal medya aracılığıyla yayılması suç olarak düzenlenmiştir.
Kişilerin kimlik ve sağlık bilgileri paylaşılması, onların damgalanarak toplumdan dışlanması korkusu yaratacak ve tıbbi yardım almaktan kaçınmaları sonucunu doğurabilecektir. Dolayısıyla bu türden eylemler toplum sağlığını tehlikeye atabilecek sonuçlar doğurabilir.
Bu konuda toplumun tüm kesimlerinin yasal yükümlülüklere riayet etmelerinin yanı sıra toplum sağlığını korumak bakımından sorumlu davranarak gerekli hassasiyeti göstermelerinin önemini vurgular, bu zor dönemin aşılmasında kişisel görüşler çerçevesinde değil öngörülmüş kurallar çerçevesinde hareket edilmesinin her zamankinden daha kıymetli olduğunu hatırlatırız.”
