Niyazi Kızılyürek’in düzenlediği “Kıbrıslı Türkler Nereye?” adlı Konferans AKEL’in Kıbrıs Sorunu Ofisi Başkanı Tumazos Çelebis’in konuşması ile başladı.
“Kıbrıslı Türkler Nereye?” sorusu Çelebis tarafından şu şekilde cevaplandı:
“Kıbrıslı Türkler Nereye? sorusuna verdiğimiz cevap bölünmeden kurtulmak için ortak bir mücadele bağlamında, Kıbrıslı Türklerin yeri Kıbrıslı Rumların yanında olmalı. Bize uygulanan engellerden sadece birlikte kurtulup, Kıbrıslı Türklerin çıkarlarının Kıbrıslı Rumlar’ınkilerden farklı algılanmayacağı, ne olursa olsun onları üçüncü şahısların çıkarlarına tabi tutmayacağı daha iyi bir gelecek inşa edebiliriz. Bu bizim hayal ettiğimiz Kıbrıs ve bu Kıbrıs için birlikte çalışmak istiyoruz.”
Çelebis, “AKEL olarak, siz, vatandaşlarımızın sosyal varlığı tehlikeleri hakkında ifade ettiği üzüntü çığlığını dinliyor ve endişeleniyoruz ve elbette ki bu, Kıbrıslı Rumların ortak vatanımızdaki varlığı ile de bağlantılı” dedi.
Çelebis AKEL’in, kendi farklı kimliklerini yok sayarak, Kıbrıslı Türkleri her alanda Ankara’nın bir uzantısı haline getirmeyi amaçlayan Türkiye politikalarına karşı çıkanlara desteğini dile getirdi, şöyle devam etti:
“Kıbrıslı Türklerin kendi kültürleri var, kendi eğitimleri var, Anavatan ve yabancı velilere yer yok. Aynı zamanda, ortak mirasımızı oluşturan vatanımızın ortak kaynakları da dahil olmak üzere bizi birleştiren ortak Kıbrıs kültürümüz var.”
“Kıbrıs sorunu devam ettiği halde, bu haktan mahrum edilmeye devam eden hepimiziz.”
Çelebis “Her iki toplumun da ne yazık ki günlük yaşamlarında ve kolektif adımlarında, mevcut kabul edilemez statükonun devam ettiği sürece birçok kısıtlamalar olduğunu vurgulamalıyım. Kıbrıs sorunu devam ettiği halde, bu haktan mahrum edilmeye devam eden hepimiziz” ifadelerini kullandı
“İki lideri tarihi kararlar alarak koşullara ayak uydurmaya çağırıyoruz”
Çelebis anlaşmaya Crans Montana’da çok yaklaşıldığına vurgu yaparak, iki lideri tarihi kararlar alarak koşullara ayak uydurmaya çağırdı şu şekilde devam etti:
“1977’den bu yana, BM kararlarında belirtildiği gibi iki toplumlu iki bölgeli bir federasyondan başka hiçbir şeyden bahsetmiyoruz. Geride kalan tek şey, gerçek siyasi irade ve ortak vatanımızın yeniden birleşmesi vizyonudur.”
Voice of the Island-2019
