Kıbrıs’ın ilk fantastik Romanı Safir-Müjdelenen Zaman’ın Yazarı Kemal B. Caymaz kitabının İngilizce çevirisini yayımladı. The Promised Time olarak 17 Mart’da Amazon’da satışına başlanan kitap uluslar arası bir ivme kazandı. Çevirisini Ceren Karanar’ın üstlendiği kitap 22 Temmuz 2019 saat 19:00’da EMAA’da yapılacak olan tanıtım gecesinde fantastik roman severleri ile buluşacak. Voice of The İsland olarak sizler için kitabın yazarı Kemal B. Caymaz ve çevirmeni Ceren Karanar ile bir röportaj yaptık.
Yazar kitabını bir film sahnesi zeminine dönüştürüyor ve gerçek hayattaki karakterlere binlerce yıl öncesinin mitolojik varlıklarıyla köprü kuruyor.
KIBRISIN İLK FANTASTİK SERİSİ
Alıntı: Aziz Hilarion Kalesinden Notre Dame katedraline uzanan fantastik bir macera… Seçkin, hepimiz kadar normal bir yaşam sürmekteyken bir gün karşısına ParuParu adında bir cin çıkar. Böylece kendini bir anda cinler, periler ve her türlü sihirli varlığın olduğu bir dünya içinde bulur. Onu bekleyen acayip olaylara gebe bir kaderi vardır ve henüz yolun başındadır….( www.kemalbehcetcaymaz.com
THE PROMISED TIME / MÜJDELENEN ZAMAN
YAZAR KEMAL BEHCET CAYMAZ
‘Farklı ol, ama ulaşılmaz hayaller kurma. Ayakların yere sağlam bassın’
Voice Of The Island: Kıbrıs’ın ilk fantastik romanı Müjdelenen Zaman’ın çeviri serüveni nasıl gelişti?
Kemal B. Caymaz:Benim en büyük hayallerimden birisi kitabımı uluslararası bir zemine taşımaktı. Bunun üzerine kitabın çevirisi ile ilgili öncelikle başka bir arakadaşımla çalışmalara başladık. Fakat yoğun bir dönemde olduğundan kitapla ilgilenemedi. Ben de bir çevirmen arayışı içerisindeyken bir anda kafamda yeşil ışık yandı. Ceren burada yanı başımdaydı. Her zaman kitap çevirmek istediğini söylüyordu. İnsan bazen en yakınındakini göremeyebilir. Şimdi anlıyorum ki Cerenle çalışmak çok iyi bir karar oldu. Şimdi onunla ikinci ve üçüncü kitabın gizlerini paylaşarak çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Voice Of The Island: Diğer kitaplarınızın konusu ne üzerinedir?
Kemal B. Caymaz: Safir Serisi üç kitap boyunca ötekileştirilmeye çalışanları görünür kılma ve onların haklarını desteklemek için kurgulandı. Birinci kitap “Göçmenlik” temasına vurgu yaparken ikinci kitapta, “eşcinsellik” üzerine sorgulatacak, üçüncü kitabın ana unsuru ise “Irkçılık” olacak. 7 farklı ırk birleşerek onlar için kutsal olan Prens Safir için savaşacak.
Voice Of The Island: Röportaj için sizi aradık ve çevirmenimle biz bir takımız dediniz. Paylaşımcı ve alçak gönüllü yapınız ön planda.
Kemal B. Caymaz:Bir kitabın çevirisi söz konusu olduğunda çevirmen de en az yazar kadar önemlidir. Çünkü o kitabı yüceltecek olan kişi çevirmenidir. Bu yüzden Ceren’in katkısı SAFİR serisi için önemli. Genellikle bu detay atlanır.
Voice Of The Island: Kitabın başka dillerde çevirileri olacak mı?
Kemal B. Caymaz: Evet tabi. Maria Siakalli şu an kitabımın Yunanca çevirisini yapıyor. Kitap ayrıca Elvira Hadieva tarafından Rusca’ya da çevrilmeye başlandı. İleride Azerbaycan Türkçesine bir çevirisi de olabilir.
Voice Of The Island:Kahramanlar hep çevrenizdeki arkadaşlarınız oldu. Yoksa Ceren Hanım da kitabınızda ki karaktelerden birisi mi?
Kemal B. Caymaz:Bu kitap değil ama serinin ikinci kitabında Ceren’in iki rolü var. İkinci kitabın açılış sahnesindeki büyücü ve Dragoria Krallığı Prensesi Esmeralda olarak karşımıza çıkıyor.
Voice Of The Island:LefkoşaAnadolu Güzel Sanatlar Lisesine başlamasaydınız kendinizi bu kitabı yazarken bulurmuydunuz?
Kemal B. Caymaz: Ben kendimin orada farkına vardım. Orası benim için bir dönüm noktasıydı. Zaten kitapta ki Seçkin karakteri benim o yıllarda ki halimin bir metaforuydu.
Voice Of The Island:Kitabın içerisinde ki zaman kavramı 2007 yılından bir anda binlerce yıl öncesinde ki hikayelere dayandırılıyor. Bu ciddi bir konsantrasyon işi. Yoksa müjdelenen siz misiniz?
Kemal B. Caymaz:Ben mucize çocuğum. J Annem ve babamın kucağına almak için yıllarca bekledikleri müjdelenenim. Günlük hayatmın içinde sürekli kafamda yeni hikayeler yazıyorum. Bu bir lütuf ya da lanet de olabilir. Çünkü hayatımın her saniyesi kitabı düşünerek kurgular yapıyorum. Seriyi tamamladığımda bir boşluk yaşayabilirim. Safir serisi Hiç bitmeyecek galiba.
Voice Of The Island: Daha önceki sohbetlerimizde fantastik film çekmek isteyen bir prodüksüyon şirketinden Safir serisine teklif gelmişti. Kararınız ne oldu?
Kemal B. Caymaz: Bir Kıbrıs aşığıyım. Bu bir Kıbrıs fantazyası ve bu hikayeadamızda geçtiği için oyuncuların Kıbrıslı olması konusunda direttim ve konu öylece kaldı. Bunun yanında fantastik bir film çekilebilmesi için hem ülkemizde hem de Türkiye’de ki alt yapı henuz yetkin değil. Bu hala benim bu projemle ilgili olarak en çok istediğim şeydir.
Kitapta göçmen oluşa vurgu
Voice Of The Island: Paru Paru ?
Kemal B. Caymaz:ParuParu ve ailesi bir metafor. Göçmen olan Kıbrıs halkını temsil ediyor. Rahmetli dedem Limasolda’ki evinin özlemiyle yaşıyordu. Kapılar açıldığında ise Dedem vefat etmişti. Bundan esinlenerek Paru Paru’yu ve ailesini yarattım. Bu kitap bütün Kıbrıs’ın ve Paru Paru’nun özlediği kırallığın hikayesidir esasında.
Voice Of The Island: Başka kimlerle çalıştınız?
Kemal B. Caymaz: Kitabın türkçe ve İngilizce özel basım tasarımında Gökçe Keçeci, İngilizce basımında ise Raif M. Kızıl ile çalıştık. Namık Çavuş da üçüncü bir göz ve fanstastik roman yazarı olarak İngilizce çeviriyi okuyup değerlendirdi.Kitabın çevrilmesine Kültür Dairesinin koyduğu katkıya ve Voice Of The Island’a röportaj için teşekkür ederim.
ÇEVİRMEN CEREN KARANAR
Voice Of The İsland: Bize Kendinizi tanıtır mısınız?
Ceren Karanar :Güzelyurt’da yaşıyorum.Yakın Doğu Üniversitesi’nde İngilizce Öğretmenliği’ni bitirdim. Öğretmenlik yerine çevirmenliğe devam ettim. Bir çok farklı alanlarda ufak tefek çeviriler yanında, online dizi/film sitelerinde altyazı çevirmenliği deneyimlerim oldu. Kitap okumayı, özellikle film izlemeyi seviyorum. En çok istediğim şeylerden birisi kitap çevirmenliği yapmaktı.
Voice Of The Island: Kemal.B.Caymaz’la yollarınız nasıl kesişti?
Ceren Karanar: Kemal’le universite yıllarımızdan ortak arkadaşlarımız vasıtasıyla tanıştık. O bana hep hayallerini anlatırdı ben de onun bu uçuk hayalleri üzerine Kemal’a şakalar yapardım.
Voice Of The Island: Çevirmenlik yapmaya nasıl karar verdiniz?
Ceren Karanar: Kitaplara ve İngilizceye olan ilgimden dolayı çevirmenliğe yöneldim.
Voice Of The Island:Çeviriyi yaparken kendi üslubunuzu katarak mı yazdınız?Nelere dikkat ettiniz?
Ceren Karanar:: Kitabı açıp okuduğumuzda yazarın kendi konuşma uslubunu satırlarda yoğun olarak hissediyoruz. Sanki Kemal konuşuyor. Çeviriyi yaparken orjinal kitabın bu özelliğini, yazarın özünü korumaya çalıştım. Mesela çeviriyi yaparken kitapta bulunan ‘Cazzude’ kelimesini olduğu gibi bıraktık. Bu çeviriler için Kemal ile çok sıkı bir iletişim içerisindeydik. Yazarla bağ kurabilmek onu anlayabilmek aynı dili konuşmak çevirmenlik açısından en en kritik nokta. Kemal’i yakından tanıyıp kitabın tüm sürecini bilmek bir avantajdı. Kitabın editörünün ısrarlarına rağmen biz o samimiyeti korumayı seçtik.
Voice Of The Island: Kitapta en sevdiğiniz kahraman ve bölüm hangisi oldu?
Ceren Karanar:Kitabın en sevdiğim kısımları mitolojik unsurlar barındıran bölümler oldu çünkü oralarda fantastik bir kitabı çevirmenin hazzını daha çok yaşadım. Sahra bana en gizemli gelen karakter oldu.
Voice Of The Island: Sizin bu yolda ki en büyük destekçiniz kimdi?
Nişanlım Buğra Beyaz bu yolda en büyük destekçim oldu. Kitabın ismi konusunda bana değerli fikirler verdi. Ve son olarak, Kemal ‘Biz bir takımız’ diyerek, benimle uyum içerisinde çalışarak ve kitabını bana büyük bir güven içerisinde emanet ederek beni çok gururlandırdı. Voice Of the Island’a bu sıcak ve samimi röportaj için teşekkür ediyorum.
Röportaj: Şirin Gazi
Voice of the Island 2019