Kıbrıs sorununda uzayan çıkmazın, ön koşullara bağlı olarak iki anahtarla açılmasının mümkün olduğu belirtildi.
Fileleftheros gazetesi, “Kıbrıs İki Çerçevede Bulunmak İstiyor” başlıklı yorumsal haberinde, Kıbrıs sorunundaki çıkmaz kilidinin, ön koşullar altında, iki anahtarla açılabileceğini, AB-Türkiye ile Türk-Yunan ilişkilerinde dinamiklerin yaratabileceğini yazdı.
AB-Türkiye ile Türk-Yunan ilişkilerinde dinamiklerin yaratılması için de gerek siyasi gerekse diplomatik düzeyde birçok hamlenin yapılması gerektiğini yazan gazete, ancak nihayetinde tüm bunların Türkiye’nin de tavrına bağlı olacağını belirtti.
AB-Türkiye gelişmeleri konusunda Almanya’nın gelecek Ekim ayında gelişmelerden söz ettiğini ayrıca Almanya’nın Türkiye ile bazı görüşmelerin başlayacağı görüşüne sahip olduğunu belirten gazete, Türkiye’nin, AB’nin güçlü ortaklarının ticari ve stratejik bir ortağı olmaya da devam ettiğini yazdı.
Gazete, bu bağlamda Güney Kıbrıs’ın, AB-Türkiye görüşmeler sürecine dahil olmaya çalışacağını, bu amaç için Fransa Cumhurbaşkanı Emannuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile iletişim kanalının da bulunduğuna dikkati çekti.
İkinci bir çerçevenin, Türk-Yunan ilişkileri olduğunu yazan gazete, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Kıbrıs sorununun, Türk-Yunan ilişkileri çerçevesinde kalmasını istediğini belirtti.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in bu hafta NATO zirvesi çerçevesinde bir araya geleceğini de anımsattı.
Türkiye’nin stratejik olarak birleşik bir Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile karşı karşıya olduğunu, bu aşamada bir ayrımın olmasını istediğini, bir diğer deyişle Kıbrıs sorununda “aynı havada olmaya” devam ederken açılımlar yapmayı, bazı görüşmelerin başlamasını, belki de güven yaratıcı önlemleri ileriye götürmeyi istediğini yazan gazete, Türkiye’nin, NATO zirvesi kapsamında ele alınacak bir dizi konu çerçevesinde, Güney Kıbrıs’ın NATO operasyonları haritasından çıkarılması konusunu da gündeme getirebileceğinden bahsetti.
Gazete haberi çerçevesinde ayrıca, AB-Türkiye ve Türk Yunan ilişkilerine yönelik bu iki alanda en zayıf halkanın, Güney Kıbrıs olduğunu, Türkiye’nin ise geriye kalan ülkeler tarafından esas oyuncu olarak addedildiğini, buna bağlı olarak Güney Kıbrıs’ın her iki çerçevede yer alması için inisiyatifleri dahil etmesi, Kıbrıs sorununu bu iki sürece dahil edecek ittifakları oluşturması gerektiğini yazdı.
