Yenierenköy Belediye Başkanı Emrah Yeşilırmak sosyal medya hesabından “bölgemizin geleceği için yürüyoruz” başlıklı bir yazı yayımladı.
Karpaz bölgesi olarak hükümetlerin ilgisizliğinden dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını vurgulayan Yesilırmak, 31 Temmuz Çarşamba günü saat 08:00 ‘de bölge halkı ile Karpaz’dan meclise kadar yürüyerek eylem yapılacağını açıkladı.
Yeşilırmak açıklamasında “Bu eylemin süresi ve zamanı yoktur, sonuç alana kadar bu BAŞKALDIRIŞ devam edecektir.” dedi
Yeşilırmak’ın açıklaması şu şekilde:
“Karpaz bölgesi olarak artık bizler hükümetlerin ilgisizliğinden dolayı yok olma tehlikesi ile karşı karşıyayız. Göreve geldiğim günden itibaren bölgemizin ve belediyemizin kalkınması için meclis üyelerim, muhtarlarım, stö ve halkım ile ciddi bir mücadele içerisindeyiz. Ancak bizlerin yapmış olduğu mücadele bölgenin kalkınması için yeterli değildir. Devlete hükmeden siyasilerin de elini taşın altına koyma zamanı gelmiştir, hatta çoktan geçmiştir. Artık kimse bizim SUSMAMIZI ve BEKLEMEMİZİ beklemesin. Karpaz bölgesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kurulduğu günden itibaren üvey evlat muamelesi görmüştür. Hiç bir hükümet bu bölgenin kalkınması için adımlar atmamıştır.
Bizler bölgemizin kalkınması için artık susmaycağız ve hakkımız olanı alacağız. Bunun için kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz. Belediye meclis üyelerim, muhtarlarım, stö ve halkım ile belirlemiş olduğumuz eylemi 31 Temmuz sabah saat 08:00’da Ziyamet/Gelincik dörtyol kavşağında başlatıyoruz.
Bu eylem özel de Karpaz bölgesi, genel de ise KKTC’nin kalkınması için çok önemlidir. Bölge halkımızın talepleri şunlardır;
Karpaz Emirnamesinin değiştirilmesi ve İmar planın yapılması
Emirnameden doğan kayıpların vatandaşlara ve belediyeye ödenmesi
Bölgemize bir üniversitenin yapılması
Bucak ve diğer devlet dairesi hizmetleri
Yol Sorunu
Sağlık Sorunu
Turizm Sorunu
Eşşek Sorunu
Bölgenin Kalkınma Bölgesi ilan edilmesi ve somut adımların atılması
1- 2004 Yılıdan beridir uygulanan Karpaz Emirnamesinin 2 ay içerisinde değiştirilmesi ve devamında 1 yıl içerisinde imar planının yapılması. Neden bunu talep ediyoruz? Çünkü emirname bölgenin geleceğini etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesidir dolasıyla bu talebimiz ile ilgili geri adım atmamız söz konusu değildir.
2- 2004 Yılından beridir yine uygulamada olan Karpaz Emirnamesinden dolayı vatandaşlarımız ve Yenierenköy belediyemiz çok ciddi kayba uğramıştır, hatta emirname ve işsizlik sebebiyle vatandaşlarımız arazi ve arsalarını satmak zorunda kalmıştır. 4 Köyümüzde bu sebepten dolayı genç nüfus kalmamıştır. Vatandaşlarımız kendi arazilerine çoçuklarına bile ev veya yatırım yapamaktadır. Dünyanın bir çok ülkesinde koruma altına alınan ve sit alanı olarak belirlenen bölgeler için vatadaşlarının uğramış oldukları değer kaybını tazmin eder. Bizlerin talebi emirnameden doğan kayıpların belediyemize ve vatandaşlarımıza ödenmesidir. Bu talep aynı zamanda bir çok partinin parti programlarında söz verilmiştir dolasıyla bu konuda taviz vermemiz mümkün değildir. 6 ay içerisinde hükümetimizin bu konuda çalışma yaparak bu farkın belediyeye ve vatandaşlara ödenmesini istiyoruz.
3- Bölgemizde vatandaşlarımızın ve esnafımızın en büyük talebi bölgemize bir üniversitenin yapılmasıdır. Yıllarca bölge bu konuda istismar edilmiş ve kandırılmıştır. En son İstanbul Teknik Üniversitesinin bölgemize geleceği söylenmiş ve insanlar tarafından heycanla karşılanmıştı ancak bir önceki hükümet bu üniversitenin yapılmasını iptal etmiştir. Bölgenin önünü kesen böyle bir kararı kabul etmemiz mümkün değildir. Çok mu zor DAÜ’nün veya bir başka üniversitesinin Tarım Kampüsünü bölgemizde açmak!, Çok mu zor üniversite için yatırım yapmak isteyen işadamlarına Karpaz bölgesini göstermek! ÇOK MU ZOR GERÇEKTEN!!! Güzelyurt/Kalkanlı bölgesinin ne olduğunu, nasıl geliştiğini ve kalkındığını hepimiz bilmekteyiz. Bölgesel kalkınma ve gelişme için bölgemize acilen bir üniversite yapılmasını talep ediyoruz. Hem Emirname uygulanacak, Hem yatırımlara izin vermeyeksin, hem de bölgenin kendiliğinden kalkınmasını bekleyceksiniz!! Ne yapacak bu insanlar? Nasıl hayatlarını idame ettirecekler? Üniversite için arazi sağlanması ve temellerinin atılması için 1 yıl içerisinde adım atılmasını şart koşuyoruz.
4- Yıllarca Karpaz Bölgesi devletten uzak kalmıştır ve devletini yanında hissetmemiştir, hatta bölgemizde yer alan karakollar bile kapatılmıştır. Vatandaşlarımız sosyal sigorta, ihtiyat sandığı, vergi ve nufüs işlemleri için Lefkoşa’ya, Mağusa’ya ve İskele’ye gitmek zorunda bırakılmıştır. Yenierenköy ve Dipkarpaz nufüsünü birleştirdiğimizde bir İskele kadar nüfüs yoğunluğuna sahip olmaktadır dolasıyla bölgemizin bucak hizmetlerine ihtiyacı vardır. Bu hizmetleri devlet SAĞLAMAK ve VERMEK ZORUNDADIR. Çok mu zor bölgemizde bir daire açıp Sosyal sigortalar, ihtiyat sandığı, vergi ve nufus hizmetlerini vermek!! Çok mu zor 8 Personel bulmak!! Biz bölge halkı olarak artık 2’ci sınıf hatta 3’cü sınıf vatandaş muamelesi görmek istemiyoruz. Hükümetimize bucak hizmetlerimizin altyapısı kurulması ve hizmetlerin verilmesi için 3 aylık bir süre veriyoruz. Geri adım atmamız söz konusu değildir.
5- Bölgemize olan ilgisizlikten dolayı yollar da nasibini almıştır. Artık yollarımızın da tekrardan yapılıp ve trafik güvenliğinin sağlanmasını talep etmeteyiz. Her yıl bir çok vatandaşımız kötü olan yollarda trafik kazası geçirmekte ve canlarımız gitmektedir. Öncelikle olarak yarım kalan İskele/karpaz anayolunun tamamlanmasını talep ediyoruz. Bununla birlikte Gelincik/Kaleburnu arasındaki yol kullanılmaz hale gelmiştir. Yolların kötü olmasından dolayı araçlarımız çok ciddi zararlar görmektedir. Yollar ile ilgili en geç sene sonuna kadar projelendirilip, ihaleye çıkılmasını talep ediyoruz.
6- Bölgemizin en ciddi sıkıntılarından bir tanesi de sağlık sorunudur. Her konuda mağdur olan Karpaz insanı devletin sağlamak zorunda olduğu sağlık hizmetlerini de alamamaktadır. Bölgemizin içerisinde yer alan sağlık merkezimizde bazı aylarda gece nöbetçi doktorumuz bile yok! Biz bölge halkı olarak artık sağlık ile ilgili PANSUMAN yapılmasından bıktık ve isyan noktasına geldik. Bölgemizde çoçuklarımıza bakacak bir çocuk doktorumuz bile yok! Diş ünitesi yeni geldi ancak diş doktoru yok! Labaratuvar var ama labarant yok! Psikiyatrist yok! Röntgen cihazım yok! Kadın doğum doktorumuz yok! Dietisyen yok! Allah göstermesin vatandaşlarımızdan biri hasta olduğunda en yakın olan Mağusa Hastahanesine götürülmektedir. Bırakın yol olmayan yollarda hastamızı kilometrelerce uzağa götürmek zorunda bırakılıyoruz. Bu araç SU ile gitmemektedir ve işsizlik hat safhada ama sağlık bu insanlar mecburen bir yerden borçlanarak veya bularak gidiyorlar. Tüm bunların üstüne bir de eczane masrafları yani ilaç parası eklenince minumum 150-200TL civarında vatandaşımızın cebinden çıkıyor. Üstelik bu hizmeti devletin sağlaması gerekirken! Dünyanın neresinde böyle bir uygulama var.. Artık SUSMAYCAĞIZ, hakkımız olan Hastahaneyi İSTİYORUZ. Bunun için hükümetimize hastahane temelleri atılması için 1 yıl süre veriyoruz. SAĞLIK HİZMETLERİNİN VERİLMESİ LÜTUF DEĞİL, ZORUNLULUKTUR…
7- Bölgemizde o kadar çok turistik bölge ve yer var ki Dünyadaki bir çok turistik yerden daha güzel ve özel ancak bu turistik yerler yanlış politikalar, ilgisizlik ve bakımsızlıktan dolayı yıkılmaya yüz tutmuştur. Kendi ellerimizle tarihi ve kültürel varklıklarımızı yok ediyoruz. Turizm Bakanlığından, Eski Eserlerden ve yetkililerden artık bu turistik yerlerin restorasyonun yapılmasını ve turizme kazandırılmasını talep ediyoruz. Bu yerler eğer restore edilirse ve turizme kazandırılırsa bölge halkımızda kalkınacaktır. Turistik ve tarihi yerlerin dışında bölgemizde eko-akro turizm modelinin desteklenmesini talep ediyoruz. Devlet tarafından bu turizm modelinin teşvik edilmesini ve finansman konusunda hibe sağlamasını talep ediyoruz. Eğer bu yazılanlar ile ilgili adımlar atılmaz ise Karpaz bölgesinde turizmden bahsetmek mümkün değildir. Bunun en büyük örneği bugün basına düşen Lefkoşa tarihi surlarının yıkılmasıdır. İlgili makamlarla ve belediyemiz çalışma yaparak bu adımı atması gerekmektedir. Bunun için de 1 yıllık çalışma süresi belirlenmiştir.
8- Öncelerde sadece Dipkarpaz’ın sorunu olan şimdilerde ise tüm Karpaz bölgesinin sorunu haline gelen eşşeklerdir. Eşşeklerin artık doğru hamlelerle toplanması ve koruma altına alınması gerekmektedir. Göreve geldiğimiz günden itibaren sürekli belediyemize eşşekler tarafından verilen zararlar hakkında şikayet almaktayız. İşsizlik ile birlikte insanlar geçimini sağlamak için tarım ile uğraşmaktadır ancak insanlarımız ektikleri ürünlerini kaybetmenin sıkıntısını yaşamaktadır. Bölge halkı hangi ürünü ekerse eksin eşşekler tarafından zarara uğratılmaktadır. Bu zararların dışında da 2 vatandaşımızı eşşeklerin yola çıkmasıyla trafik kazasında kaybettik ve sayısız vatandaşımız trafik kazası geçirmiştir. Eşşekleri koruma ve toplama ile ilgiliş görevlendirilen çevre dairesi personelleri büyük çaba göstermektedir ancak onların yaptığı mücadele yetersizdir. Artık bu hükümetten bu sorunla ilgili ciddi adımlar beklemekteyiz. Eşşekler Kumyalı köyümüze kadar ulaştı! Eğer tedbir alınmazsa çok daha büyük felaketler ortaya çıkabilir. Beklentimiz doğru projeler ile eşşeklerin toplanması ve korunmasıdır.
9- Karpaz bölesinin öncelikli kalkınma bölgesi ilan edilmesi ve somut adımlarla desteklenmesi gerekmektedir. Tüm bu sorunların dışında önceki hükümetin ilan etmiş olduğu ‘’ öncelikli kalkınma bölgesinin’’ artık somut adımlarla desteklenmesi gerekmektedir. Lafta bizde KKTC’nin Avrupa’nın bir ülkesi ilan edebiliriz ancak gerçekler söylemler üzeriden değil icraatlar üzerinden hayat bulur dolasıyla bölgemizde yıllarca devlet tarafından yatırımcılara verilen arazilere bir an önce YATIRIM ZORUNLULUĞU getirmesi gerekir. Eğer yatırım yapılmazsa ellerinden alınarak Eko-Akro turizm için vatandaşlara verilmesi gerekmektedir. Bölge halkı DEVLETİNDEN YATIRIM ve İLGİ beklemektedir. Sene sonuna kadar bölgemize yatırım yapılmasını talep etmekteyiz. Yatırım eşittir istihdam dolasıyla bu talep bizim için çok önemli ve elzemdir.
Değerli hükümet mensupları,
Özetle bu eylem Karpaz Bölgesinin BAŞKALDIRIŞIDIR. Bu başkaldırış Devletimizin varlığına, birliğine ve bütünlüğüne yapılan bir başkaldırış değildir. Bu başkaldırış hakkımızı istemektir, Bu başkaldırış Karpaz Bölgesinin yok olmamasıdır, bu başkaldırış bizim geleceğimizdir.
Artık sabrımız kalmadı cek-cak’lardan bıkmış bir Karpaz halkı var. Bizler sizlerden sadaka değil, görevinizi yapmanızı istiyoruz. Bunun için 31 Temmuz sabahı bölge halkı ile yollara döküleceğiz ve sesimizi duyurmak için Karpazdan meclise kadar yürüyeceğiz. Bölgemizin ve çoçuklarımızın geleceği olan bu eyleme tüm bölge halkını davet ediyorum. Bu eylemin süresi ve zamanı yoktur, sonuç alana kadar bu BAŞKALDIRIŞ devam edecektir. Böyle bir günde tüm Karpaz halkının birlik olmasın ve kenetlenmesini bölgenin mülkü idare amiri olarak talep ve rica ediyorum.
31 Temmuz Çarşamba günü saat 08:00 ‘de BİRLİK OLMA, TEK SES OLMA VE HAKKIMIZ OLANI ALMA ZAMANIDIR.
Bölgemizdeki vatandaşlarımızı, meclis üyelerimizi, muhtarlarımızı ve sivil toplum örgütlerinini bu onurlu duruş için şimdiden çok teşekkür ederim.”
