Videolu: Işığın sesi: Kuzey ışıkları sese dönüştü

“Işığın sesi, nasıl bir sestir?” HUAWEI Mate 20 Pro’nun lansmanı için, sanatçılardan ve yapay zeka uzmanlarından oluşan ekibine, işte bu heyecan verici soruyu yöneltti.

Akıllı telefonun güçlü yapay zekasını sergileyerek, nefes kesen Kuzey Işıklarını, daha önce hiç görülmemiş çok-duyumlu bir senfoni deneyimine dönüştürecek iddialı bir proje olan Sound of Light’ı tasarladılar.

Sound of Light, insanların yapay zekaya görsel okumayı ve yeni ses parçaları üretmeyi öğretebilmesi konusunda sınırları zorlayan, aylar süren bir iş birliği ile hayata geçti. Projeyi gerçekleştiren ekip, Norveç’in Kuzey Işıklarının spesifik özelliklerini yakalayıp müzik unsurlarına dönüştüren ve yalnızca HUAWEI Mate 20 Pro ile çalışan özel üretilmiş bir yapay zeka programı tasarlamakla yükümlüydü. Bu orijinal müzik unsurları, daha sonra HUAWEI Mate 20 Pro ile bir senfoni kompozisyonu yazmak için kullanıldı. Yaratıcı ekibin son görevi ise, daha önce hiç görülmemiş veya duyulmamış bir Kuzey Işıkları diliyle yapay zekadaki yenilikleri yan yana getiren görsel-işitsel bir deneyim yaratmaktı.

Kuzey Işıklarının İlk Çekiminden, Son Performansa Uzanan Yol

Norveç’in Tromsø gece göğünün altında uzanıp giden ovalarda, Aurora takipçisi Kjetil Skogli ve ödüllü besteci Mark Sayfritz, Kuzey Işıklarını bulup filme aldı. Daha sonra, Mark, görüntüleri temel alan bir senfoni oluşturmak için, HUAWEI Mate 20 Pro üzerinde çalışan, özel yapım yapay zeka sistemi ile çalıştı. Müzik parçaları tamamlandıktan sonra, dünyanın en iyi orkestra şeflerinden ve bestecilerinden James Shearman, bu parçaları Işık Sesi senfonisinin Viyana’daki Musikverein’in Brahms Salonundaki orkestra performansı için düzenledi.

James Shearman: “Orkestra şefi olarak rolüm, senfoninin performansını şekillendirmek, onlara ilham vermek ve orkestrayı yönlendirmektir. Ve yapay zeka yardımıyla, bu senfoniye, sanki Kuzey Işıkları bizimle müzik yoluyla konuşuyormuş gibi hissettirmek için yaşam katmaktır.” Bu yolculuk, HUAWEI Mate 20 Pro’nun yapay zeka yeteneklerini, beklentilerin sınırlarını zorlamak için ilham kaynağı olarak kullandı.

Besteci Mark Sayfritz, bu süreci şöyle anlattı: “Müziğime yapay zekayı tanıtmak, yaratıcılık konusunda bana yepyeni imkanlar sağladı. Şimdi Kuzey Işıklarının görüntülerini renk, boyut, şekil ve hız gibi öğeleri analiz eden bir yapay zeka sistemine işletebilirim. Bu sistem, bu verilerde gördüklerine dayanarak müzikal ifadelerimin farklı varyasyonlarını üretir. Böylece yapay zeka, özellikle dramatik bir ışık şovunu tanıdığında, kompozisyondaki bu yoğunluğu yansıtacak şekilde sesleri modüle edebilir. Bu şekilde ortaya çıkan müzik unsurlarını, daha sonra senfoniye dahil edebilirim.”