DÜNYA

İngiltere’de on binlerce kişi Gazze’de ateşkes için 9’uncu kez sokaklardaydı

İngiltere’nin başkenti Londra’da 14 Ekim’den bu yana Filistin ile dayanışma için her cumartesi sokaklara çıkan on binlerce kişi 9’uncu kez bir araya geldi.

İngiltere Merkez Bankası ve finans kuruluşlarının bulunduğu kentin tarihi merkezi City’deki Bank bölgesinde toplananlar, Gazze’de kalıcı ateşkes talebini dile getirmek ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) ateşkes talep edilen karar tasarısının kabul edilmemesini protesto etmek için parlamento binasına yürüdü.

Birçok STK’nin çağrısıyla yaklaşık 5 kilometrelik güzergahta Filistin’le dayanışma ve ateşkes çağrısı için 9’uncu kez bir araya gelen protestocular İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurması, Filistinlilere uygulanan ayrımcı politikaların son bulması ve Filistinliler için adalet isteğini yineledi.

Göstericiler, İngiltere hükûmeti ve siyasetçilerinden, İsrail’e desteğini sona erdirmesini ve dünyada yapılan ateşkes çağrılarına katılması taleplerini dile getirirken ABD’nin BMGK’de veto oyu, İngiltere’nin ise çekimser oy vermesini protesto etti.

Diğer yandan, Londra Metropolitan Polisi yürüyüş güzergahında yoğun güvenlik önlemi aldı. Polis minibüsleri ilk kez eylemcilerin önünde yürüyüş hızında ilerleyerek güvenliği sağladı.

Eski İçişleri Bakanı tekrar yürüyüşü hedef aldı

Öte yandan İngiltere hükûmetinde Filistin’e destek yürüyüşlerine “Nefret yürüyüşü” dediği için tepki çeken ve geçen ay görevinden alınan eski İçişleri Bakanı Suella Braverman ile düzensiz göç konusunda Ruanda’yla imzalanan yeni anlaşma konusunda fikir ayrılığı yaşadığı için istifa eden eski Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Robert Jenrick ise İngiltere’nin BMGK’deki oylamada çekimser kalmasına tepki gösterdi.

Braverman, bugünkü Filistin’e destek yürüyüşünü de eleştirdiği X paylaşımında, “Londra’da antisemitizmi ve nefreti gördüğümüz yürüyüş bir kez daha gerçekleşirken, demokrasilerin BM’de safça ve ikiyüzlü şekilde ateşkes tasarısı için oy verdiğini görmek üzücü oldu. İsrail’in kendini savunma hakkını desteklediğini için ABD’ye teşekkür ederiz. İngiltere’nin çekimser kalması ise hayal kırıklığı yarattı.” değerlendirmesini yaptı.

Jenrick ise X paylaşımında, “İngiltere’nin dün akşamki BM oylamasında çekimser oy kullanması hayal kırıklığıdır. Müttefiklik önemlidir. Hamas ve terörizme karşı savaşmak önemlidir. İsrail’in yanında durmalıyız.” ifadelerini kullandı.

Ateşkes önergesini İskoçya ve Galler kabul etmiş, İngiltere reddetmişti

Ülkede 14 Ekim’den beri düzenlenen yürüyüşler için “nefret yürüyüşü” ifadesini kullanan eski İçişleri Bakanı Suella Braverman’a tepki gösterilmiş, Braverman, kabine değişikliği kapsamında 13 Kasım’da görevinden alınmıştı.

Braverman, Filistin bayrağı sallamanın ve Filistin’e destek sloganlarının “duruma göre” teröre destek sayılabileceğini de söylemişti. Londra Metropolitan Polisi ise yürüyüşün çoğunlukla barışçıl geçtiğini ve engellemek için yasal bir neden bulunmadığını açıklayarak eski bakanla ters düşmüştü.

Ülkede ayrıca İngiltere Parlamentosu ile Galler ve İskoçya Bölgesel parlamentolarında ateşkes çağrısı içeren önergeler oylanmıştı. İngiltere Parlamentosu önergeyi reddederken İskoç ve Galler Bölgesel parlamentoları kabul etmişti.

Yürüyüşe katılan konuşmacılar ABD ve İngiltere’ye tepki gösterdi

İngiltere’de 9’uncusu düzenlenen Filistin’le dayanışma ve ateşkes eylemine katılan konuşmacılar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) ateşkes talep eden karar tasarısını veto eden ABD ve çekimser oy kullanan İngiltere’ye tepki gösterdi.

Başkent Londra’da İngiltere Merkez Bankası ve finans kuruluşlarının bulunduğu tarihi merkez City’deki Bank bölgesinde başlayan Filistin’le dayanışma yürüyüşü, İngiltere Parlamentosu önünde sona erdi.

Burada kurulan sahneden göstericilere seslenen ana muhalefetteki İşçi Partisinin eski lideri Jeremy Corbyn, BMGK’deki oylamada ateşkes kararı çıkmamasını, “utanç verici” olarak nitelendirdi.

Corbyn, Gazze’de yaşamın sürdürülemez hale geldiğinin altını çizerek, “Utanç verici bir küresel konuyla karşı karşıyayız. Birinci dünya ülkelerinin silahlarının, onuru ve hayatta kalmaktan başka arzusu olmayan insanları öldürmesini televizyondan izliyoruz. Tek görevimiz Filistinliler işgal altındayken ve böylesine bir baskıyla karşı karşıyayken onlarla dayanışma göstermektir.” diye konuştu.

Gazzelilerin İsrail’in kuruluşundan beri sürgün edildiğini ve şimdi Sina Çölü’ne sürülmek istendiğini söyleyen Corbyn, Batı ülkelerinin ise İsrail’e silah sağlayıp ateşkes çağrısı yapmayarak bu katliama ortak olduklarını vurguladı.

Corbyn, İngiltere Parlamentosu milletvekillerine de seslenerek, “Sizden utanıyoruz. Ateşkesten yana oy kullanmadığınız, bu savaşı daha da körükleyen silah satışlarına karşı hiçbir şey yapmadığınız için sizden utanıyoruz.” dedi.

“Yalnız değilsiniz, aileniz artık biziz”

İşçi Partisi Milletvekili John McDonnell, konuşmasında Gazzeli çocuklara seslenerek, şunları söyledi:

“Acı çektiğinizi, İsrail bombardımanından korkan yüz ifadelerinizi, yaralandığınızı, aile üyelerinizin ölümüyle çaresizlik içinde kaldığınızı gördük. Bombalanan evlerinizin enkazından çıkarılan bedenlerinizi gördük. Bilmenizi isterim ki yalnız değilsiniz, aileniz artık biziz. Sizi bu vahşetten korumaya çalışıyoruz. Size karşı işlenen suçları durdurmaya çalışıyoruz. Kalbimizdesiniz ve güvenliğiniz sağlanana, evlerinize ulaşana ve geleceğinizi kurtarana kadar bu sözümüzden vazgeçmeyeceğiz.”

“Seçimler geldiğinde oy pusulasında Filistin yer alacak”

Savaşı Durdur Koalisyonu Başkanı Lindsey German da konuşmasında ABD ve İngiltere’ye tepki göstererek, İngiliz siyasetçilere ateşkes çağrısı yapmadıkları sürece seçimlerde destek vermeyeceklerini söyledi.

Güney Afrika’daki apartheid rejimin sona ermesi için BMGK’ye getirilen tüm karar tasarılarının İngiltere tarafından veto edildiğini, ABD’nin de buna destek verdiğini hatırlatan German, “Bu apartheid yönetiminde de bu soykırımda da Filistinlilere karşı bu adaletsiz uygulamalara karşı da aynısı yaşanıyor.” ifadelerini kullandı.

Yıkılan bina, öldürülen gazeteci ve öldürülen çocuk sayılarının savaş suçu sayılan 2. Dünya Savaşı’nda Amerikan ve İngiliz uçaklarının gerçekleştirdiği Dresden bombardımanındakileri geçtiğinin altını çizen German, “Gazze’de yaşananlar da savaş suçudur.” dedi.

German, İngiliz siyasetçilere de “Ateşkes çağrısı yapmayanlar bizden destek istemesin. Seçimler geldiğinde oy pusulasında Filistin yer alacak. Ateşkese oy vermeyen politikacılara oy yok.” diye seslendi.

İngiltere’de Filistin’e destek vermek isteyenlerin de baskıyla karşılaştığını kaydeden German, “Okul çocuklarının destek eylemi engellendi. Filistin’e destek verdikleri için öğrenci birliğindeki işlerinden olan King’s College London’da okuyan öğrencilerle görüştüm. Ülkemizde ifade özgürlüğü var deniyor ancak konu Filistinliler olunca ifade özgürlüğü yok.” değerlendirmesini yaptı.


Benzer Haberler

Atlantik’te facia: 51 göçmen kayıp

AA

Josep Borrell “Pek çok AB ülkesinin Filistin devletini tanıması bekleniyor”

TRT

Filipinler’de rekor sıcaklık uzaktan eğitim kararı aldırdı

AA

Netanyahu hakkında bu hafta tutuklama kararı çıkabilir

NTV

ABD’de hava yolu şirketi 101 yaşındaki kadını uçuşa bebek olarak kaydetti

TAK

Küresel piyasalar Fed haftasına pozitif seyirle başladı

Voice Kıbrıs Haber