Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Başkanı Ahmet Varış, hükümetin ek mesailerle ilgili kesintiye gitme kararını eleştirerek “hükümeti bu yasadışı kanun hükmünde kararnameyi geri çekmeye ve çalışan örgütler ile uzlaşı yoluyla çareler ve çözümler üretmeye davet ettiğini kamuoyuna bildiririz” dedi.
Açıklama şu şekilde;
“Ekonomik krizler ülkelerde en çok sabit ve dar gelirli yurttaşların günlük yaşamlarında olumsuzluklar yaratmaktadır. Sadece ekonomik değil aynı zamanda demokratik olarak güçlü olmayan ülkelerde kriz insanların daha çok canını yakmaktadır. Kendi ayakları üzerinde duramayan, ekonomisine yön veremeyen, gelir dağılımın adaletsiz olduğu, üretimden kopuk, demokratik uygulamalarda geri olan bizim gibi ülkelerde krizler çok daha şiddetli hissedilmektedir. Kıbrıs sorununun yıllardır çözüme ulaşamamış olması, uluslararası tanınmamışlık yukarda sayılan nedenlerin belki de en önemlisi hatta sorumlusu halinde karşımızda durmaktadır.
Son günlerde ülkemizin de kullanımında olan türk lirasının ileri derecede değer kaybetmesi, bu durumun nasıl seyredeceğine dair bir öngörünün bulunmaması, herşeyin ötesinde yaşanan süreçte Kıbrıs Türk toplumunun bir etkisinin (özne) olamayacağı gerçeği krizin vehametini daha da artırmaktadır. Ancak Hükümet’in, ülkenin içinde bulunduğu dar boğazdan çıkmak için çalışanların haklarını gasp etme yolunu seçmesi kabul edilebilir değildir.
Ekonomik krizlerde halkın yoksullaşması ile beraber kamusal sağlık hizmetlerine olan ihtiyacın artması sıkça belirtilen doğru bir tespittir. Kamusal sağlık hizmetleri güçlü olan ülkelerde ekonomik krizler sırasında halkın ihtiyaçları daha etkin bir şekilde karşılanmakta, hane halkına düşen sağlık harcaması azalmaktadır. Bunun tersi de ne yazık ki doğrudur. Kamusal sağlık hizmeti zayıf olan ülkelerde halkın ihtiyaçları olması gerektiği gibi karşılanamamakta, cepten yapılan harcamalar artmaktadır.
Hükümet halkın alım gücünü korumaya çalışırken, insanların faydalanacağı, aynı zamanda sosyal devletin gereği de olan kamusal hizmetlerin kalitesini düşürmemek için gayret sarfetmelidir. Üstelik bu gayret şu an içinde bulunduğumuz zamandan çok önce yapılmış olsa idi, bugün birçok hizmetin sunumunda daha az sorun yaşanacaktı. Kamusal sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiğini sendikamız bugün söylemeye başlamadı, yıllardır eksikliklerin tamamlanması ve alt yapı yatırımlarının yapılması için mücadele vermiştir. Sendikamızın görüşleri değerlendirilirken daha önce yapılmış olan mücadelelerin de hatırlanmasında fayda olduğu inancındayız.
Bakanlar Kurulu’nun bugün yapmış olduğu kanun hükmünde kararname ile ek mesailerle ilgili kesintiye gidilmiştir. Bugünkü kararın kamu çalışanlarının haklarının budandığı ilk karar olmadığını hatırlatmak isteriz. Ayrıca hatırlatmak istediğimiz diğer bir husus da kamuoyunda özel sektör çalışanı ile kamu çalışanını yapay bir şekilde karşı karşıya getirip emekçiyi emekçiye kırdırma hamlesinden başka bir şey olmadığıdır. Gelen geçen hükümetler her dar boğazda çeşitli yasal düzenlemelerle emekçilerin emeklerini sömürmüşler, bunu da doktoru öğretmene, memuru işçiye, kamu çalışanını özel sektör çalışanına vb. kırdırarak başarmışlardır. 2008 Sosyal Güvenlik Yasası, 2010 “Göç Yasası”, mali protokoller tahtında istihdam politikaları ile kamu çalışanlarının hakları kısıtlanmış, çalışma koşulları ağırlaştırılmıştır. Hükümetlerin argümanları her defasında benzerdir, kamudan kısılacak özel sektörün refahı artırılacak. Ne acıdır ki, kamu çalışanları kaybederken özel sektör çalışanları da kaybetmeye devam etmiştir. Kamu çalışanları üzerlerine düşen özveriyi bu yasalar altında çalışmaya devam ederek yerine getirmişlerdir. 1995 yılında çıkan talihsiz yangından sonra dönemin hükümeti ile sendikalar görüşmüş ve kamu görevlilerinden kesinti yapılması konusunda irade ortaya konmuştur. Ancak bugün karşı karşıya kalınan durum Hükümet’in hiç bir şekilde görüşme yapmadan dayatma yoluna gitmesidir. Üstelik Sn Maliye Bakanı’nın da teyid ettiği üzere özlük hakları ile ilgili yapılmış olan Kanun Hükmünde Kararmane Anayasa’nın 121. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Hükümeti Anayasa’ya aykırı kararlar almamaları gerektiği hususunda uyarır, hukuki süreç başlatacağımızı bildirmek isteriz.
Sn Maliye Bakanı’nın ek mesailerde kesintiye gitme çalışmaları yeni değildir. Her hükümet döneminde Maliye Bakanlığı tarafından dillendirilmektedir. Ek mesailerin denetlenmesi, gereksiz olanların kısıtlanması başka birşeydir –ki bu anlaşılabilir bir tedbirdir- hizmet verildiği halde kesinti yapılması başka bir şeydir. Sağlık hizmetlerinde nöbet (ek mesai) çalışanların isteği değil, verilen hizmetin özelliği bakımından bir zorunluluktur. Sağlık çalışanlarının aylarca nöbet ücretlerinin yatırılmadığı, ek mesai saatleri dolduğu halde hizmetlerin aksamaması için karşılıksız (angarya) çalışmak zorunda kaldıkları tarafımızdan kamuoyunun bilgisine neredeyse hiç getirilmemiştir. Sağlık çalışanları gece, haftasonu ve idari izinlerin tümünde, aralıksız ve istisnasız olarak çalışmaya devam etmişlerdir. Çünkü sağlık hizmetinin diğer hizmetlerden farklılığı insan hayatına dair olmasıdır. Mesai kavramı olmadan 24 saat kesintisiz kendi ritminde, azalmadan, ertelenemeden devam etme gerekliliğidir. Bugün Bakanlar Kurulu tarafından alınan karar, sağlık çalışanlarına gündüz-gece, haftaiçi-haftasonu farkı olmaksızın, hakların budanmasını emretmektedir. Dünyanın hiç bir demokratik ülkesinde mesai saati ile dinlenme saatinde verilen emeğin değeri eşit olamaz. Kamu hekimleri olarak mesleğimizi yaparken özveri ile çalışmış olmaktan büyük onur duyuyoruz. Her türlü zorluğa, eksikliğe, yokluğa göğüs gerdik, hastalıklarla savaştık. Şimdi bizden istenen her çalışanın hakkı olan dinlenme saatlerinde çalışmaya devam ederek verdiğimiz emeğin karşılığını talep etmemek, özveride bulunmamızdır. Endişemiz ve inancımız ülke her dar boğaza girdiğinde emekçilerin haklarını budayarak bir başarıya ulaşılamayacağıdır. Yaşanılanlar bunu bize göstermiştir.
Sendikamızın hükümeti bu yasadışı kanun hükmünde kararnameyi geri çekmeye ve çalışan örgütler ile uzlaşı yoluyla çareler ve çözümler üretmeye davet ettiğini kamuoyuna bildiririz.
Dr. Ahmet Varış
Başkan
