FeaturedKIBRIS

Hristodoulidis “AB katılımı, yeniden birleşme için katalizör olabilir”

Kıbrıslı Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodoulidis, Avrupa Birliği’nin (AB) Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik Cenevre’de yer alacak gayrı resmi toplantıya katılımının, nihai yeniden birleşme hedefine ulaşmada bir katalizör olabileceğini söyledi.

RIK’te yer alan habere göre Hristodoulidis, sözkonusu açıklamayı Avrupa Bilgi Ağı (Euractiv) çerçevesinde yer alan bilgilendirme etkinliğinde yaptı

“ BARIŞ GETİREBİLECEK BİR PLAN”

Hristodoulidis, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelerde, Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde aktif katılım göstermesi gerektiğini belirtti.

Hristodoulidis, AB’nin gayri resmi konferansa katılımının, nihai yeniden birleşme hedefine ulaşmada bir katalizör olabileceğini öne sürerek, “ Bu, “aile” içinde ve ötesinde barış getirebilecek bir plan olduğunu kanıtlıyor” dedi.

“KIBRIS SORUNU, AVRUPA’NIN SORUNU OLDU”

Hristodulidis, AB’nin bir aktör olduğunu ve bu nedenle müzakere masasında bir sandalyeye sahip olması gerektiğini anlamanın kritik önem taşıdığını belirtti .

Kıbrıs’ın AB üye devleti statüsü gözönüne alındığında, durumun kendi kendini açıklayıcı nitelikte olduğunu ifade eden Hristodulidis , “Ancak, Türkiye ve diğerleri tarafından direniş söz konusudur. Kıbrıs, AB’ye 2004 yılında katıldı ve AB müktesebatı, Hükümetin “Türk işgali” nedeniyle etkin kontrol uygulayamadığı alanlarda Ada’nın yeniden birleşmesine kadar geçici olarak askıya alındı. O anda Kıbrıs sorunu , bir Avrupa sorunu haline geldi. İlk defa, kapsamlı bir çözüme ulaşma çabalarında,belirleyici bir etkiye sahip oldu…Kıbrıs, bir AB üye ülkesidir ve yeniden birleşmenin ardından, AB üyesi olmaya devam edecektir. Kıbrıs sorunun çözümü AB müktesebatına, değerlerine ve ilkelerine uygun olmalıdır çünkü yeniden birleşmiş Kıbrıs, AB’nin yaşayabilir ve işlevsel bir üye devleti olmalıdır…”ifadelerine yer verdi.

“AB ÖNCEKİ MÜZAKERELERDE KATKI YAPTI”

Hristodulidis AB’nin BM himayesinde müzakere masasında yer alması gerektiğini vurgulayarak, AB’nin önceki müzakerelerde boşlukları doldurma rolünü yerine getirdiğini ve bunu AB hukukuna uygun ve işlevselliği sağlayan bir şekilde yaptığını kanıtladığını aktardı .

Hristodulidis AB’nin , mülkiyet sorunundan çözümün anayasal yönlerine, AB hukuku, Antlaşmalar’da yer alan değerler ve ilkelere kadar uzanan bir alana katkı koyduğu örneğini verdi.

“GENEL SEKRETERİN ÇABASI, TÜRKİYE’NİN AB İLE İLİŞKİSİNİ DÜZELTME ARZUSUYLA ÖRTÜŞÜYOR”

Hristodulidis, BMGS’nin bu yeni çabasının Türkiye’nin sarsılan AB ile ilişkilerini düzeltme arzusu ve bölgesel olarak oynadığı rol ile örtüşmekte olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti

“ AB’nin bir ortağı olarak hareket etmiyor ve aktif olarak AB çıkarlarını baltalıyor. Türkiye’nin hem denizde hem de karada (Varoşa /Kapalı Maraş) devam eden gerilimi henüz azalttığını görmemiş olsak da, Türkiye, AB ile olumlu bir gündem için baskı yapıyor. Türkiye’nin AB ile ilişkileri düzeltme isteği konusundaki söylemi ciddiye alınacaksa, AB’nin BM himayesindeki müzakerelere katılmaması konusunda ısrar etmesi çelişkili olacaktır. Türkiye, Kıbrıs sorununun çözümü için müzakerelerin yeniden başlatılması için AB’nin mevcut çabalara katılımına itiraz ediyorsa nasıl AB ile olumlu bir gündemde ısrar edebilir ?”

Voice Kıbrıs Haber



Benzer Haberler

Önümüzdeki hafta bulutlu olacak

Voice Kıbrıs Haber

Hristodulidis’ten “çocuk yapmak için çalışmaya başlayalım” çağrısı

TAK

Bilim Şenliği başladı

TAK

İsrail’den ilk açıklama: “Reisi’nin öldüğü kazayla bir ilgimiz yok”

Voice Kıbrıs Haber

Güney Kıbrıs, LGBTİ bireylere yönelik ayrımcılıkta AB birincisi

Voice Kıbrıs Haber

Eylemciler Meclis önünde!

Voice Kıbrıs Haber