“Kontrolsüz ve karantinasız açılımla birlikte yeni vakalar ortaya çıkarken özellikle son günlerde yerel vakalarda ciddi artış görülmekte. Dönem birbirimizi suçlama dönemi değildir ancak şu da çok iyi bilinmelidir ki, artık hata yapma lüksümüz kalmadı. Hükümet gerekli kararları zamanında almalı, halkımız da maske-mesafe-hijyen başta olmak üzere kurallara sıkı sıkıya uymalı”
Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Köprülü, İncirli ve Çayönü’yü ziyaret ederek yurttaşlara görüş ve düşüncelerini aktardı, yurttaşların çeşitli konulardaki değerlendirmelerini alarak sorularını yanıtladı.
Pandemi konusunda sürecin iyi yönetilememesi nedeniyle yeni vakaların ortaya çıktığını, özellikle son günlerde yerel vaka ve temaslılarında ciddi bir artış gözlemlendiğini belirten Akıncı, “Bu işin şakası yok. Artık hata yapma lüksümüz kalmadı. Dönem birbirimizi suçlama dönemi değildir, ancak Hükümet alınması gerekli kararları zamanında almalı; çünkü zamanında alınmayan kararların bedeli ağır olabiliyor. Halkımız da özellikle maske-mesafe-hijyen kurullarına sıkı sıkıya uymalı” dedi.
Kendisi dahil özellikle sağlık uzmanlarının karantina uygulaması konusunda yaptıkları uyarı ve önerilerin hükümet tarafından göz ardı edilmesi nedeniyle güvenli ortamdan yine riskli bir döneme girildiğini kaydeden Akıncı, “Adaya gelenler en azından test sonuçları çıkana kadar kontrol edilebilmeliydi. Bu yapılmadı ve sonuçlarını bugün hep birlikte yaşıyoruz. Şimdi de “3 gün için gelenler” diyerek geç olsa da alınan karantina kararı sulandırılmamalıdır dedi.
“ÖNERİM KABUL EDİLSEYDİ, SEÇİM YAPILMIŞ OLACAKTI”
Haziran ayı başlarında Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Narin Şefik ile yaptığı görüşme ve olumlu yaklaşımı sonrası Meclis’teki siyasi partilere seçim tarihinin erkene alınması yönünde yaptığı teklif hükümet ve ana muhalafet tarafından kabul edilmiş olsaydı, seçimlerin Ağustos ortasında yapılarak gündemden kalkacağını anımsatan Akıncı, “Daha az riskli koşullarda Ağustos ayı içerisinde seçimleri yapabilirdik. Şimdi sağlık açısından daha zor koşulllarda seçimleri gerçekleştireceğiz” dedi.
Yüksek Seçim Kurulu’nun önlemler aldığını, almaya da devam edeceğini, seçim gününe yönelik de gerekli tedbirlerin alınacağını belirten Akıncı, “Tehlike oy verme gününde değil, onun dışındaki zamanlardadır, toplu alanlardadır, gerekli önlemlerin alınmadığı yerlerdedir. Bu nedenle herkes “bana birşey olmaz” yanlışına düşmeden gerekli tedbirleri almalıdır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Başbakan ile Başbakan yardımcısının da aday olduğunu anımsatan ve seçim ortamının hükümetin icraatlarını da olumsuz etkilediğini, hükümetin kendi içinde de rekabetçi bir hava oluştuğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “ Maraş konusunda bile bu havayı görmek mümkün” diye konuştu. Akıncı, seçimlerin yapılmasının bu açıdan da faydalı olacağını, çünkü süreç ne kadar uzarsa bu çatışmanın da süreceğini kaydetti.
BÜYÜK ÇOĞUNLUK “KENDİ AKLIM VE VİCDANIMLA OY VERECEĞİM” DİYOR
Bir soru üzerine, halkın Cumhurbaşkanlığı seçimlerini parti seçiminden ayrı olarak gördüğünü ve bu konunun çok net olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı “ Muhtar, Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı seçimleri çok farklıdır. Yurttaşlarımız genelde belli bir partiye oy verseler ya da sempati de duysalar, büyük çoğunlukla bu seçimlerde kendilerini parti kararı ile bağlı görmüyorlar. Biz kendi akıl ve vicdanımızla oy vereceğiz diyorlar” şeklinde konuştu. Bu oranın araştırmalara göre yüzde 70-80’lerde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, bu geniş kitlenin kendisine ciddi destek vermekte olduğunu da sözlerine ekledi.
“GASPEDİLMİŞ HAKLARIMIZI ELDE ETMEK İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
Bir yurttaşın Kıbrıs sorunu hakkındaki sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Cumhuriyetindeki gasp edilmiş haklarından örnekler vererek, müzakere masasında eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaşanacak federal bir Kıbrıs yaratmak için mücadele ettiklerini söyledi. BM Genel Sekreteri Guterres’in seçimlerimizden sonra gayrı resmi beşli bir konferans için uygun bir zamanlamayla harekete geçeceğini belirten Cumhurbaşkanı “Haklarımızı elde ederek uluslararası hukuk içinde hakkımız olan yeri almak için uğraşlarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Voice of the Island/Akıncı Basın Bürosu
