Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs’ın Rum Milli Muhafız Ordusu’nun (RMMO) sahip olduğu füze savunma sistemlerini güçlendirmesi girişimlerinin, barışa hizmet etmediğini ve Doğu Akdeniz’de gerginliğin artmasına sebep olacağı uyarısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Rum tarafının bu adımlarını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak büyük bir rahatsızlık ve endişe ile izlediklerini belirterek, “Biz bir kez daha Rum tarafını sağduyuya çağırıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK), Rum Savunma Bakanlığı’nın RMMO füze savunma sistemini güçlendirmesiyle ilgili Rum basınında çıkan haberleri değerlendirdi.
Tatar, Kıbrıs konusunda bir takım arayışlar devam ederken, Birleşmiş Milletler’in işbirliğinin artarak devamı çağrısında bulunurken, bu şekilde adımlar atılmasının yanlış olduğunu söyledi.
Geçen hafta PKK/PYD’ye Kıbrıs Rum tarafında konuşlanması, faaliyetlerinin yasal hale getirilmesi için izin verilmesinin ardından, şimdi de füze sistemlerinin güçlendirileceği haberlerinin yoğunlaştığına işaret eden Tatar, bunların Doğu Akdeniz’deki gerginliğin daha da artmasına sebep olduğuna vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Biz KKTC olarak bunu büyük bir rahatsızlık ve endişeyle izliyoruz. Bu girişimler barışa hizmet etmez” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin de bu gibi gelişmelere tepkisini koyduğuna işaret eden Tatar, Kıbrıs Rum tarafını sağduyuya çağırdı.
Doğu Akdeniz’deki dengelere dikkat çeken ve geçmişten gelen bir takım anlayışlar ve teammüller olduğunu ifade eden Tatar, şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs’ın garantör ülkesidir. Garantör bir ülke olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin de söyleyecekleri, yapabilecekleri vardır, söz hakkı vardır. Türkiye Cumhuriyeti mutlaka bu konuda da her zaman olduğu gibi Doğu Akdeniz’deki hem Türkiye’nin hem de Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını koruma adına kararlılığını ortaya koyacaktır.
Barışın sürmesi, gerginliğin azalması için yapılan çağrılara rağmen, füze sisteminin güçlendirilmesi; bir takıma ‘savunma ötesinde saldırgan tavır izlemelerinin hiçbir anlamı olmadığını, çünkü karşılarında Türkiye Cumhuriyeti olduğunu unutuyorlar’ diye değerlendiriyorum.”
