FeaturedTürkiye

Enerjide işbirliği gündemde

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, 2007 yılından bu yana Türkiye ile İsrail arasındaki en üst düzey ziyaret için bugün Ankara’ya geldi. Herzog, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile önce baş başa ardından heyetlerle birlikte görüşme yaptı.

İkili ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basında toplantısında iki liderin enerji konusunda yapılacak işbirliğine öncelik vermesi dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin son yıllarda sahip olduğu ve aslında Doğu Akdeniz’de özellikle de Yunanistan’la gerilim yaşanmasına yol açan sismik araştırma ve sondaj gemilerine değinerek “Bu çalışmaları işbirliğimizle birlikte hayata geçirebiliriz” dedi.

Bu ziyaretin ardından kısa bir süre sonra önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in İsrail’e ziyaret gerçekleştireceğini açıklayan Erdoğan, “Daha önce başlatılmış olan enerji konusundaki işbirliğini yeniden hayata geçirmek için bu bir fırsattır diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı:

“2022 senesinde iki ülke arasındaki ticaret hacmini 10 milyar dolara taşıyacağıma inanıyorum. Enerji ve enerji güvenliği alanlarında yürütülecek projelerde işbirliğine hazır olduğumuzu ifade ettim. Türkiye böylesi projeleri hayata geçirebilecek tecrübe ve kapasiteye sahiptir. Son günlerde bölgemizde yaşanan gelişmeler enerji güvenliğinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Turizm, bilim, ileri teknoloji, tarım, sağlık ve savunma sanayi gibi alanlarda ciddi işbirliği imkanlarına sahibiz.”

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da iki ülkenin uzun vadeli dostluğunu hatırlatarak bölgesel sorunların işbirliğiyle çözülebileceğini ifade etti. Konuşmanının başında Türkçe olarak “eşiyle birlikte Türkiye’ye gelmekten dolayı çok mutlu olduğunu” söyledi; “Bu diyaloğu her alanda hayata geçirmeliyiz. Birlikte daha anlamlı bir yaşam seçiyoruz.” dedi:

“Aramızda iyi bir ortaklık ve komşuluk olması hepimiz için önemlidir. Birlikte daha iyi çalışmayı umut ediyorum.”

İki lider enerji ve ekonomi alanlarında yapılacak işbirliğine vurgu yapsa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Filistin meselesine değinmezlik yapmadı:

“İki devletli çözüm misyonunun muhafazasına verdiğimiz önemi teyit ettim. Filistinlilerin sosyal ve ekonomik şartlarının iyileştirilmesinin ehemmiyetine dikkat çektim. Filistin halkına yönelik insani projeler yürüten TİKA ve Türk Kızılayı gibi kuruluşların faaliyetlerine devam etmesi hususunda İsrailli makamlarının desteğine olan ihtiyacı tekrarladım.”

Erdoğan, bir yandan da anti-Semitizimi eleştirdi, “Türkler ve Museviler yüzyıllar boyunca bir arada yaşamanın güzel örneklerini vermişlerdir” dedi.

Erdoğan’ın ardından konuşan Herzog ise bu konuya isim vererek değinmese de “Her konuda anlaşamayacağımız konusunda peşinen anlaşmak zorundayız.” ifadelerini kullandı:

“Geçmişteki anlaşmazlıklar bir anda ortadan kalkmaz ama biz güven ve saygı yolculuğuna çıkmayı; birlikte ileriye bakmayı seçiyoruz. Her konuda anlaşamayacağımız konusunda peşinen anlaşmak zorundayız. Bizimki gibi zengin bir geçmişe sahip bir ilişkide bu durum doğaldır. Anlaşmazlıkları geleceğe yönelerek çözmeye çalışacağız.”

İki günlük ziyaret, Ukrayna krizi ile eş zamanlı olarak gerçekleşmesi açısından da yakından izleniyor.

İki ülke de, tarafları müzakere masasına oturması noktasında arabuluculuk yapabileceklerini söylüyor.

Herzog, 10 Mart’ta Antalya’da Ukrayna ve Rusya Dışişleri Bakanları Dimitro Kuleba ve Sergey Lavrov’un üçlü görüşmede bir araya gelecek olmasına da değinerek, Türkiye’yi savaşın sonlanması için yaptığı arabuluculuk girişimlerinden dolayı takdir ettiğini söyledi.

Ziyaret nasıl yorumlanıyor?

Görüşmeye ilişkin Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “ikili ilişkiler tüm boyutlarıyla gözden geçirilecek; işbirliğinin geliştirilmesi için atılabilecek adımlar ele alınacaktır” denilmişti.

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog da Türkiye ziyareti öncesi yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki ilişkilerin “hem İsrail, hem Türkiye, hem de bölgenin tamamı için önemli” olduğunu söylemişti.

Times of Israel’in haberine göre Herzog, ziyaret öncesi “Her konuda uzlaşamayacağız, ve geçtiğimiz yıllarda İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerde elbette iniş ve çıkışlar yaşandı, ancak ilişkileri yeniden başlatmak ve orantılı, ihtiyatlı bir yaklaşımla, iki devlet arasında karşılıklı saygı içinde ilişkileri inşa etmek için çabalamalıyız” diye konuştu.

İsrail’de cumhurbaşkanlığı çoğunlukla sembolik bir makam olsa da, ülkenin önde gelen siyasetçilerinden olan Herzog’un, daha yüksek profilli diplomatik bir rol üstlendiği değerlendiriliyor.

Erdoğan ve Herzog arasında yapılacak görüşmede, Doğu Akdeniz konusunun önemli başlıklardan biri olacağı öngörülüyor.

Bu bölgede birkaç yıldır süren gerginliğin kaynağında, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının boru hattıyla Avrupa pazarlarına taşınması için başlatılan ve İsrail’in önemli bir aktör olduğu East Med Forum’un araştırmaları yatıyor.

Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin İsrail, Mısır, Filistin, Ürdün, Fransa ve İtalya’nın olduğu bu forumda Türkiye yok.

Ankara ise “bölgedeki enerji oyununda dışlanamayacağı”, “Türkiyesiz projelerin işlemeyeceği” iradesiyle politika yürütüyordu.

Son dönemdeki yakınlaşmanın kaynağında ise, öncelikle bu doğal gazın Kıbrıs üzerinden Avrupa’ya taşınmasının yüksek maliyetli oluşu; ABD’nin projeden desteğini çekmesi sonrası İsrail ile Türkiye arasında bir yakınlaşma başladı. Aynı sıralarda Erdoğan’ın karşılıklı çok sert açıklamalarda bulunduğu İsrail hükümeti seçimi kaybetti daha Türkiye’ye karşı bu kadar sert bir geçmişi ve tutumu olmayan yeni bir hükümet göreve geldi.

Türkiye’nin de aynı dönemde Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yunanistan dahil bölge ülkeleriyle gerilimi azaltma kararı alması ve somut adımlar atması; İsrail’le yakınlaşmayı da beraberinde getirdi.

AFP haber ajansının aktardığına göre, İsrailli yetkililer, Erdoğan’ın, İsrail gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıma konusunu gündeme getirebileceğini değerlendiriyor.

Ukrayna krizi, Rusya’nın enerji kaynaklarına bağımlılığı konusunu Avrupa’da büyük tartışma unsuru yaptı.

İki ülke ilişkileri 2010’dan bu yana nasıl değişti?

Gazze’ye doğru giden Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010’da uluslararası sularda İsrail’in düzenlediği ve dokuz Türk’ün ölümüyle sonuçlanan saldırıdan sonra Ankara-Tel Aviv ilişkileri kopma noktasına geldi.

Büyükelçiler geri çekildi, Türkiye normalleşme için tazminat, özür ve Gazze’ye uygulanan ablukanın kaldırılması şartlarını sundu.

Zaman zaman duran ve yıllar süren görüşmelerin sonucunda, önce Mart 2013’te dönemin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, o dönem Başbakan olan Erdoğan’ı arayarak özür diledi. Ardından Haziran 2016’da iki ülke tazminat ve Gazze’ye insani yardım konularında da anlaştı ve yeni atanan büyükelçiler Tel Aviv ve Ankara’da altı yıl sonra, 2016 sonunda göreve başladı.

Mavi Marmara’da yaralananlar veya hayatını kaybedenlerin yakınları anlaşmaya tepki gösterdi. İsrail-Türkiye arasındaki ‘Mavi Marmara anlaşmasının’ gizli ek maddeleri olduğu iddia edildi.

Ancak Aralık 2017’de ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını ilan etmesi ve ABD Büyükelçiliği’nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma planı, Türkiye’nin tepkisini çekti.

İsrail’de, büyükelçiliğin açılacağı tarih olan Mayıs 2018’de Filistinlilerin karar tepki için düzenlediği protesto gösterilerinde polis müdahalesi sonucu 60’tan fazla kişi hayatını kaybetti. Türkiye, bu aşamada Tel Aviv’deki büyükelçisi Kemal Ökem’i geri çekti ve bir süre sonra başka bir görev verdi.

İsrail’in de merkeze çağırdığı Ankara Büyükelçisi Eithan Naeh’in bir süre sonra görev süresi doldu. Şu an İsrail’in, sadece titr olarak kalsa bile Ankara Büyükelçisi olarak atadığı bir isim yok.

Son olarak Herzog’un cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası Erdoğan ve Herzog arasında birkaç telefon görüşmesi gerçekleşti. Bunların en önemlileri, Kasım ayında İsrailli bir çiftin “casusluk” iddiasıyla gözaltına alındıktan bir süre sonra serbest bırakılması üzerine gerçekleşti.

18 Kasım’daki görüşmede Erdoğan, Türkiye-İsrail ilişkilerinin Orta Doğu’nun güvenlik ve istikrarı bakımından da önem taşıdığını belirterek gerek ikili, gerek bölgesel konularda karşılıklı anlayış içerisinde hareket edildiği takdirde görüş ayrılıklarının da asgariye inebileceğini ifade etti.

Herzog’un da Türkiye ve İsrail’in bölge barışına ilişkin ikili ve bölgesel konularda kapsamlı diyalog içinde olma arzularından memnuniyet duyduğu kaydedildi.

Ocak ayında da Herzog’un annesinin vefatı üzerine Erdoğan, İsrailli mevkidaşını arayarak başsağlığı diledi.


Benzer Haberler

Borsa günü düşüşle tamamladı

AA

Sefa Karahasan’ın ifadesinde dikkat çeken detaylar

Voice Kıbrıs Haber

Barçın “Dağ fare doğurdu”

TAK

Hamas ateşkes teklifini kabul etti!

NTV

Türkiye’de katliam gibi kaza!

NTV

“Kıb-Tek’in özerkleştirilmesi konusunda çalışmalar yapmak üzere ortak komite kurulacak”

TAK