Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, güncel konuşmaların ardından sona erdi.
Genel Kurul, bir sonraki toplantısını, 12 Haziran Pazartesi saat 10.00’da yapacak.
SANER
Genel Kurul’da CTP Milletvekili Asım Akansoy’un ardından eleştirileri yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner, çalışma hayatının düzene konulması için çok büyük sorumlulukları bulunduğunu anımsattı.
Saner, dairelere ait mevcut yasa ve tüzüklerin 1989 yılından beri yenilenmediğini ve o günün şartları ve kurallarına göre 2017’nin düzenlenemeyeceğini söyledi.
İş sağlığı ve güvenliğini düzenleyen ve 1989 yılında yapılan tüzüğün iskelelerle ilgili maddesini okuyan Saner, İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğü’nü hazırlamakla işe başladığını ifade etti.
“İnşaatlarda yapı ile ilgili denetim yapılırsa inşaatlar durur” yönündeki söylemini yineleyen Saner, yapı denetimi yasasının da olmadığını, mimarların ve diğer ilgili kişilerin inşaat alanlarında bulunmadığını belirtti.
“Boşuna konuşuyoruz” diyen Saner, Girne Belediyesi’nin inşaatın fiili mükelleflerinin yerinde olması koşulu getirdiğini, sorumluların artık yerinde ve belli olduğunu kaydetti.
Yapılan denetimlerle ilgili bilgi veren Saner, 6 bin 382 kişinin kayıt altına alındığını ifade etti. Saner, bu durumun Sosyal Sigortaların ayaklarının üzerinde durmasını sağladığına işaret etti.
Sosyal Sigortaların borcunun düzenli ödendiğini, aylık borçlanmadan kurtulunduğunu ve yıllık borçlanmaya geçildiğini söyleyen Saner, son aylarda bankadan borçlanamadan ödeme yapıldığını belirtti.
Saner, İşgücü Anlaşması’na değinerek, şu anki akitle kıyasladı.
Mesleki denetim olmadan iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasının mümkün olamayacağını dile getiren Saner, ilgili tüzüğün hazır olduğunu, savcılık görüşü alıp uygulamaya gireceğini söyledi.
HAMZAOĞULLARI
CTP milletvekili Biray Hamzaoğulları, “İskele-Karpaz’da Asfaltlanması Gereken Yedikonuk Sahil Yolu, Boğaziçi-Kuzucuk, Kaleburnu-Sipahi ve Dipkarpaz köyünden Buruna Kadar Olan Yollar” konulu konuşma yaptı.
İskele Karpaz bölgesinde “talanın” devam ettiğini iddia eden Hamzaoğulları, hükümeti eleştirdi.
Dijital bet ofis kurulması konusunda Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu’nun adının geçtiğini söyleyen Hamzaoğulları, bu konuda bakandan bir açıklama talep etti.
Yedikonuk Sahil Yolu’nun asfaltlanacağının söylendiğini, son durumun ne olduğunu soran Hamzaoğulları, halkın bu yoldan faydalanmak istediğini; bu güzergahtan sahile kolay şekilde ulaşılabileceğini belirtti.
Boğaziçi-Kuzucuk köyüne ilgi gösterilmediğini söyleyen Hamzaoğulları, bu yolun da en kısa sürede bitirilmesi gerektiğini kaydetti.
Kaleburnu-Sipahi Yolu’nun da yarım kaldığını söyleyen Hamzaoğulları, yolun, burada yaşayanların hayatlarını kolaylaştıracağını, bu yolun ihale edilmesini ve bitirilmesini istedi.
Dipkarpaz köyünden buruna kadar olan yolların, “kötü durumda” olduğunu söyleyen Hamzaoğulları, doğaya saygı göstererek yolun onarımının yapılabileceğini belirtti.
DÜRÜST
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, Dipkarpaz yolunun yılların ihmali ile bakımsız kaldığını, bu yolla ilgili çalışmalar yapıldığını Kasım ayına doğru ihaleye çıkmayı planladıklarını kaydetti.
Dürüst, Boğaziçi-Kuzucuk Yolu için tüm çalışmaların yapıldığını, blokesi geldiği anda ihaleye çıkılacağını belirtti.
Yedikonuk Sahil Yolu’nun birçok beldeyi denizle bütünleştirecek bir yol olduğunu, şu anda ihale edilmiş olduğunu söyleyen Dürüst, yolun bölgeye hayat vereceğini ifade etti.
Karayolları Dairesi’nin çok fazla imkanı olmadığını belirten Dürüst, yol yapma için ellerinden geleni yaptıklarını, ancak imkansızlıklar nedeniyle bazı gecikmelerin yaşanabildiğini söyledi.
Kaleburnu-Sipahi Yolu’nda stabilize yapıldığını söyleyen Dürüst, asfalt yapımı için 2018 başının verilebileceğini kaydetti.
Dürüst, Girne Dağyolu’nda en çağdaş şekilde kum havuzu yapılacağını, yolun çift şeritli olacağını vurguladı.
ERTUĞRULOĞLU
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, bir süreden beri bazı medya kuruluşlarının bet ofis konusunu gündeme taşıdıklarına işaret ederek, “kurulmuş düzenlerle rant elde etmeye alışkın kesimlerin bu avantajlarını kaybetme riski karşısında tehlikeli gördükleri kişilere medya üzerinde çamur attıklarını” söyledi.
Ertuğruloğlu, bu odakları onaylamadığını, buna duyduğu tepkiden dolayı iddiaları yanıtlamadığını, maddi manevi çıkar uğruna atılan her iftiraya cevap vermesine gerek olmadığını, bakan ve milletvekillerinin daha önemli işleri olduğunu belirtti.
Bet ofisinin gizli ortağı olduğuna ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını dile getiren Ertuğruloğlu, siyasetçiye duyulan güvenin zedelenmesi nedeniyle halkın iddialara daha kolay inandığını söyledi.
Ertuğruloğlu, “İnsanları şaibelendirme, medyayı sorumsuzca kullanma bu kadar kolay ve bedelsiz olmamalı” dedi.
Bakanlar Kurulu’ndan bir vatandaşın izin aldığını, bu konuya kimsenin ilgi göstermediğini söyleyen Ertuğruloğlu, bu izin alındıktan sonra bu kişinin “benden başka kimse bu izini alamaz” dediğini, bu izini almak isteyen ve endişe duyan bir kişinin kendinden yardım istediğini söyledi.
Bu iddiayı ciddiye aldığını belirten Ertuğruloğlu, ilk izin alan kişinin “benden başka kimse bu izini alamaz” iddiasının Bakanlar Kurulu’nu şaibe altında bırakacağından kendisinin, izin almak isteyen ikinci kişiye izin alınması konusunda yardım ettiğini kaydetti.
Ertuğruloğlu, daha sonra ilk izni alan kişinin başka kimsenin izin almaması için çalıştığını ve bu nedenle kendisinin ortak olduğu yönünde iddialar ortaya attığını söyledi.
ANGOLEMLİ
TDP milletvekili Hüseyin Angolemli, “eşdeğer mal sahiplerinin önceliği” konusunda konuşma yaptı.
Angolemli, Meclis’te hükümet kanadından sorulara cevap verecek bakan bulunmadığını söyleyerek, bunu eleştirdi.
Angolemli, sorulan sorulara yanıt alınamadığını belirtti.
Mahkeme kararlarının uygulanmamasının doğru olmadığını, “kaos yarattığını” söyleyen Angolemli, Kamu Hizmeti Komisyonu’nun da tarafsız olması gerektiğini kaydetti.
Terk edilmiş tapulu Rum mallarının eşdeğere verilebileceği yönünde düzenleme olduğunu söyleyen Angolemli, hala daha elinde 5-6 milyar puan tutan bir kesimin mal alamadığını belirtti.
Angolemli, hakların yenmesinin önlenmesi adına Anayasa’da eşdeğercilerin öncelikli olduğuna yönelik madde bulunduğunu dile getirerek, devletin Anayasanın emrettiği kararı uygulamadığını ifade etti.
Angolemli, “Nasıl olur da biz Anayasa’nın emrini yerine getiremedik. Anayasa’da bu eşdeğer işlemlerinin beş yılda tamamlanması öngörülüyordu. Bu beş yıl 1990 yılında sona erdi ama hala hakkını alamayanlar var” dedi.
Angolemli, mağdur olanların Anayasa’daki haklarının korunması ve en kısa sürede mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini söyledi.
ULUÇAY
CTP milletvekili Teberrüken Uluçay, “hükümetin arazi politikaları” konusunda konuştu.
Uluçay, eşdeğercilerin sorunlarına değinerek, Anayasa’daki haklarının henüz verilmediğini belirtti.
Terk edilmiş Rum tapulu taşınmaz malların ancak kamu yararı varsa eşdeğerciler haricinde kullanıma verilebileceğini söyleyen Uluçay, bu malların eşdeğercilerin sorunlarına yönelik kullanılması gerektiğini vurguladı.
Uluçay, yasa ve Anayasa’ya göre alınması gereken tutumun devlet politikası haline dönüştürülemediğini; eşdeğerciler ve kamu yararına kullanmak yerine, bu arazilerin kişilerin yararına kullandırıldığını belirtti.
Eşdeğer konusunda devlet politikası oluşturulması gerektiğine vurgu yapan Uluçay, bakanlığı döneminde bu statüdeki malların kamu yararı dışında kullandırılmamasına yönelik bir tutum benimsediğini ancak değişen yönetimlerle bu tutumun da değiştiğini savundu.
Askeri bölge olarak nitelendirilen yerlerin de özel yatırımların kullanılması anlamında kullanıldığını belirten Uluçay, Gazimağusa’da bir dönem askerin kullandığı bir apartmanın da bir süre önce bir şirkete kiralandığını ve bir üniversite yatırımının yapılacağının gündeme geldiğini aktardı.
Askeri bölgelerle ilgili envanter çalışması yapılması gerektiğini söyleyen Uluçay, askerin artık kullanmayacağı arazileri devlete aktarması ve bir envanterinin çıkarılması gerektiğini belirtti.
Uluçay, bu çalışma yapılmazsa, askerin kullanmadığı ama askere ait durmaya devam eden bina ve arazilerin kişisel ve makamsal ilişkiler çerçevesinde değerlendirilebileceğini kaydetti.
Uluçay, bu tarz, artık kullanılmayan askeri mal ve arazilerin kamu yararına ve eşdeğercilerin sorunlarının çözümüne yönelik kullanılması gerektiğini vurguladı.
Kırsal kesim arsalarına da değinen Uluçay, dağıtımların yasaya ve amaca uygun yapılması gerektiğini belirtti.
Kaynak: TAK
