DP Milletvekili Dr Koral Çağman BRT’de 14. SAAT programına katılarak son günlerde “ırkçılık” kavramı üzerinden yaşananlara açıklık getirdi.
İşte DP Milletvekili Koral Çağman’ın söylediklerinden öne çıkan başlıklar…
“SERDAR BEYİN FİKİRLERİ BENİMKİNDEN FARKLI DEĞİL”
“POZİSYONUMUZ NEDENİYLE BEN SÖYLEMLERİMDE ÇOK DAHA RAHATIM”
“Serdar beyin fikirleri benimkilerden çok farklı değil. Ama hiçbir zaman Serdar bey ile aramızda bu yüzden ciddi bir tartışma olmadı. Böyle düşünüyorum, böyle yapacağım dediğim zamanda özgürsün dedi her seferinde bana.Yani fikirlerimiz birbirine son derece yakın. Hatta çok aynı bile sayılabilir. Ama onun pozisyonu ile benim pozisyonum aynı değil. O sayın Denktaş bense Doktor Koral. Ben söylemlerimde çok daha rahatım. Herkes benim fikrimi takdir ederken bilsin ki Serdar’ın fikrini de takdir ediyor çünkü aynı….Ben hala kendi özgür irademi kullanarak konuşuyorum.Buna da hiçbir itirazım yoktur”. …
“IRKÇILIĞA ŞİDDETLE KARŞIYIM”
“IRKÇILIK YAPARAK HİÇBİR YERE VARAMAYIZ”
“GENEL KURUL DIŞINDA BERTAN İLE KONUŞTUM”
“Irkçılık kelimesini bir türlü hazmedemiyorum. Bana nasıl yakıştırdı ırkçı söylemi. Bunu çözemedim. Bertan’a sadece Genel Kurul dışında söyledim. Bir başka vekil arkadaş ortalığı karıştırdın dedi ben de ben karıştırmadım Bertan arkadaş karıştırdı. Çünkü ben asla kişisel birşey söylemedim. Bana o beni hayalet milletvekili, ırkçı, çapsız olarak değerlendirdi. Gerçi o da dedi ki “abi çapsız demedim” dedi. Ee çapın kadar konuş dedin bana dedim. Bu idi Bertan ile konuşmamız. Yani Bertan ile Erhan bey ile de bir kavgam yok. Kişisel birşey değil bu”…
“Mademki o Meclis’te o kadar parti var. Her partinin her milletvekilinin görüşü var. Milletvekilinin bir siyasi duruşu var. Buna saygı göstermek zorundayız dedim”.
“EŞİM TÜRKİYELİ…İKİ ÇOCUĞUM TÜRKİYE’DE DOĞDU…ASLA TÜRKİYE KARŞITI DEĞİLİM”
“Beni hayalet milletvekili, çapsız, ırkçı olarak yorumlayan yazılar gördüm ki bu beni üzdü. Irkçılıkla suçlandım öyle bir söylemde sanki Türkiyelilere karşıymışım gibi.. Eşim Türkiyeli bunu belirtmekte fayda var. İki çoçuğum Türkiye’de doğdu. Ve ben asla Türkiye karşıtı değilim. Şuanda yaşanan kutuplaşmayı körükleyecek hiçbirşey yaptığımı hatırlamıyorum”….
“HİÇBİR ŞEKİLDE TÜRKİYE İLE ALIP VEREMEDİĞİM YOK”
“Nasıl olur da böyle bir yargı ile bir grup tarafından olsada kutuplaştırılmış bir ülkede böyle bir yargı ile bana “Irkçısın” “Şusun-busun”deniliyor.Benim hayatım boyunca kavramlarımın arasında “ırkçılık” yoktur. Benim yaşam felsefemde ırkçılık diye birşey yoktur. Ben Türkiye düşmanı değilim nerden çıktı bu. Hiçbir şekilde Türkiye ile alıp veremediğim yok. Ha bazı politik görüşleri desteklemiyor olabilirim. Ama bu benim siyasi görüşüm onu değiştirmemi kim isteyebilir ki. Ben nasıl ki diğerlerinin siyasi görüşlerine saygı gösteriyorsam demokratik bir ortamda benim siyasi görüşüme de saygı gösterilmesini beklerim”…
“BENİM KAVGA ÇIKARMAYA NİYETİM YOK”
“Kavga etmek için iki kişi lazımdır. Ben kavga etmedikten sonra kim benle kavga edecek ki. Benim kavga çıkarmaya niyetim yok. İkilem yaratmaya, kutuplaşmaya yol açmak için konuşmuyorum konuştuklarımı. Sadece ülkemin geleceği için olması gerekenleri söylüyorum. Ve ülkenin geleceği için en uygun koşullar hangisi ise onu destekleyeceğimi söylüyorum”…
“GÖRMEYİ BEKLEDİĞİM ŞEY BÜTÜNLEŞMİŞ BİR KKTC TOPLUMUDUR”
“Ben bu ülkenin insanlarının kutuplaştırılmasına karşıyım. Hep de öyle kalacağım. Yani kutuplaşmak; parçalanmak, bölünmek demektir.Ki böyle birşeyi asla isteyemem. Hele ki milletvekili olarak bunu asla isteyemem. Benim görmeyi beklediğim şey bütünleşmiş bir KKTC toplumudur. Yoksa iki farklı kutupta birbirine kılıç sallayan, laf yetiştirmeye çalışan, kızan bir topluluk değil. Eğer kendi ayaklarımız üzerinde durmak istiyorsak birarada yürümek zorundayız”….
“KAYITSIZ ŞARTSIZ PARTİNİN ARKASINDA HER KOŞULU KABUL EDERİM DEMEDİM”
“Açıkca itiraf etmeliyim DP Genel Başkanı bu konuda hiçbir şekilde benimle görüşmedi. Bende gelişmeleri sosyal medyadan öğrendim. Maalesef öncesinde parti içerisinde benimle bir konuşması olmadı. Belki zaten fikirlerimi bildikleri için çok fazla dahil olmadım o görüşmelerine. Zaten ben seçime girerken kayıtsız şartsız partinin arkasında her koşulu kabul ederim demedim”….
“TRİBÜNLERE HİTABEN KONUŞMAK YERİNE FİKİRLERİMİ SAVUNDUM”
“PARMAĞIMIN ARKASINA HİÇ SAKLANMADIM”
“Hayalet milletvekili konusuna gelince; Meclis’te tribünlere hitaben konuşmak yerine kuliste her zaman kendi fikirlerimi savunmuşumdur. Benim ne düşüncede olduğumu, hangi fikirleri savunduğumu herkes bilir. Hiç parmağımın arkasına da saklanmadım. Hiçbir fikrimini de reddetmedim”…
“Çapsızlık konusuna da gelince ben 25 yıl hekim olarak kamu hizmetinde çalıştım.Sanmıyorum ki biri arkamdan yok “işte iyi değildi; işe gelmedi, şunu yapmadı” desin”….
“HAYAL ETTİĞİM SİYASİ ARENA O DEĞİLDİ”
“Ben bu görevi Meclis’te kamuyu, eğitimi, sağlığı nasıl düzeltirizi tartışmak için kabul ettim.Ama orada yaptığımız tartışmaların çoğu bunların dışında oluyor.Ve bir takım yasalarımız olmasına rağmen yeni yeni yasalar maddeler ekliyoruz da denetim konusunda hiçbirşey yapamadıktan sonra koyduğumuz yasaların bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Yani benim hayal ettiğim siyasi arena o değildi. Neyi tartışacaktık. Zaten 3 milletvekili ile Meclis’e girdik. Hiçbir komitede görev almadım. Sadece iki tane Ad-Hoc Komitede görev aldım. Orada da fikirlerimi hep savundum. Ama onun dışında bir vekil olarak Meclis’te görmek istediğim şeyi görmedim. Tabi bir sürü nedenden göremedim…Benim seçim kaygım yok”.
“OY HEVESİ İLE KİTLEYE ŞİRİN GÖRÜNME BEKLEDİĞİM SİYASİ ORTAM DEĞİL”
“Doğrudur Meclis kürsüsünden söylemedim hiç bir zaman. Düzeltmemiz gereken konular kamu, sağlık, eğitimdeki sorunlarken biz başka başka oy hevesi ile hitap ettiğimiz kitleye şirin görünmek için birtakım şeyler yapmamız bekleniyor ki bu benim beklediğim siyasi ortam değil. O yüzden bir daha aday olmadığımı söylüyorum.
“EL BİRLİĞİ İLE BOZDUĞUMUZ DÜZENİMİZ VAR”
“BEN ARTIK ADAY OLMAK İSTEMİYORUM”
Bildiğimiz bu gerçeklere tüm partilerden bütün arkadaşlarım sadece bir ikisi değil muhalefette iktidar da herkes katılıyor ama nedense düzeltemiyoruz. Çünkü el birliği ile maalesef bozduğumuz bir düzenimiz var. Bu nedenle ben artık aday olmak istemiyorum”….
“ADIMIN ÖNÜNDE CTP VEYA TDP OLSAYDI FARKLI MI KONUŞACAĞIMI DÜŞÜNÜYORLARDI”
“PARTİ İÇİN GÖRÜŞLERİMİ DEĞİŞTİRMEM”
“Bir partiye ait olmak demek kayıtsız şartsız herşeyi kabul etmek demek değildir. Vekil olarak ben halkın vekiliyim. Bir partinin vekili değil. Beni halk seçti, doğruları, ideallerimi tabi ki söylemek zorundayım. Adımın önünde TDP veya CTP olsaydı farklı mı konuşacağımı düşünüyorlardı. HAYIR..Bunlar benim görüşlerim. Ben bu siyasi arenaya biraz da zoraki olarak girdiysem sadece kendi görüşlerim yüzünden saygı gördüğüm için girdim. Görüşlerimi herhangi birisi için ne DP için ne CTP için ne TDP veya bir başka parti için görüşlerimi değiştirmem. Aksini düşünemem. Onun için yerim TDP’nin yada CTP’nin yanıdır gibi algılanmasın olay. Ben asla parti değiştirecek biri değilim. Diğer partilere sizde destekliyorsanız o zaman sizde konuşun dedim. Siz de benim konuştuklarımı konuşun dedim. Konuştuğunu duydunuz mu herhangi birinin. YOK. Karşilikli eleştiriler, karşılıklı açık yakalamalar bir tartışmadır gidiyor. Esas konumuza bir türlü gelemiyoruz”….
“DP’DE ŞUAN KAOS VAR”
“PARTİLİLER, MYK ARASINDA KIRGINLIK YAŞANIYOR”
“DP’de maalesef şuan bir kaos yaşıyoruz. Şuanda bir karmaşa, kaos var. Fikri bey toparlamaya çalışıyor. Serdar bey daha sessiz. Gidişat biraz karışık. Parti içerisinde bir değişim gerekli ve şart. Toparlanma olmalı.. Serdar Beyin aldığı oy oranı yüzünden dolayısıyla biraz kırgınlıklar yaşandı. Partililer, MYK içinde. Dolayısıyla biraz zamana bıraktık. Sayın Ataoğlu oldukça hevesli bir şeyler yapmak istiyor. Göreceğiz nereye varacağını.
“SİYASETTE FARKLI BİR OLUŞUM OLABİLİR Mİ?”
“Dedikodu aşamasında tabi ki yeni bir yapılanma konuşuluyor. Farklı isimler söyleniyor. Sonunda da oraya varacak gibi görünüyor. Yani yeni bir siyasi oluşum, toparlanma birşeyler olacak. “Toparlanıyoruz” değil. Söz konusu yeni oluşumda aday olarak değil destek olarak ama benim fikirlerime uygun ise”…..
Voice of the Island
