AKEL’in Kıbrıs bürosu şefi ve eski müzakere heyeti üyesi Tumazos Çelebis, Nikos Anastasiadis’in kendilerini, federal çözüm istediğine ikna etmediğini söyledi.
Çelebis haftalık Kathimerini’ye verdiği özel röportajda; “Başkan müzakerelere, yani uzlaşılmış çerçeve içerisinde kaldığı ve federal çözüm istediği net hedefiyle dönerse, elbette müzakere heyetine dönmemiz konusunda kapı açıktır, ancak bizi ikna etmesi lazım. Her gün yaptığı açıklamaları ile bizi tam aksine, yani heyetten ayrılmakla doğru yaptığımıza ikna ediyor” dedi.
İKİ DEVLET MESELESİ…
İki devlet çözümü tartışmalarına da değinen Çelebis, “Bunlar basit söylentiler değil, endişe belirtmemiz tesadüf değil. Bilgilerimiz çok yönlüdür ve teyit edilmiştir. Ateşe benzin dökmek istemiyorum. Umarım Başkan ilan edilmiş federasyon hedefinde tutarlı olur da korkular haksız çıkar” ifadelerini kullandı.
Çelebis, Anastasiadis’in çözüm çerçevesinden çıktığı görüşünü de ortaya koydu ve şöyle dedi:
“Sadece Başkan’ın ve Hükümet Sözcüsü’nün açıklamaları takip edildiğinde başka ne sonuç çıkarabilir? Mesela Sözcü’nün federal çözüme 1977’de karar verildi ve o zamandan beri uygulanmadığına göre şimdi başka şeyler düşünebiliriz dediğini işittiğimizde, önerdiği diğer çözümün ne olduğunu sorarız. Şu anda tarihi bir kavşaktayız.”
“ANASTASİADİS YAKINLAŞMADAN CAYIYOR”
Anastasiadis’in son açıklamalarının, siyasi eşitlikten uzaklaştığını gösterdiğine de dikkat çekerek, “Başkan yakınlaşmalardan cayıyor” ifadesini kullanan Çelebis özetle şunları söyledi:
“Başkan Anastasiadis ve Sayın Akıncı, müzakerelere Crans – Montana’da kalınan yerden başlamak istediğini söylüyor. Ancak müzakereler, siyasi eşitlik ve etkin katılım meselelerinin uzlaşıldığı veya bütün ana federal organlarda (yürütme, yasama, yargı erkleri, yarı yargı organları, düzenleme organları, bağımsız yetkililer) neredeyse uzlaşıldığı bir noktada kaldı. Uzlaşılmayan sadece düşük siyasi organlardı. Sayın Akıncı, bütün bu düşük siyasi organlarda oy hakkı istedi ki bu ne bizim ne BM Genel Sekreteri’nin kabul edeceği bir şeydir. Guterres Çerçevesi’nde bu organlarda sadece, hayati çıkarları zarar gördüğünde oy hakları olacağı kaydediliyor. Yürütme organında bir karar alınabilmesi için bir olumlu oyları olacak, bu uzlaşılmış bir şeydir. Başkan Anastasiadis, buna (olumlu oy) sadece hayati öneme sahip konularda izin verirse, basitçe hem müzakerelerin yeniden başlaması söz konusu değil hem de yakında çöker ve kimse bizi haklı görmez. Başkan’ın yaptığı, yakınlaşmadan caymaktır. Basit ve net.”
(TAK)
