FeaturedKIBRIS

Çavuşoğlu “Kıbrıs ile ilgili gizli bir gündemimiz yok”

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Japon Nikkei Asia gazetesine verdiği röportajda, gündeme ve dış politika meselelerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, Türkiye’nin Afganistan’daki pozisyonu, Kıbrıs meselesi, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması konusundaki tutumu, Körfez ve Ortadoğu ülkeleri ile ilişkileri gibi gündemdeki konulara değindi. Söz konusu röportajdan öne çıkanları Medyascope sizin için çevirdi.

Japonya’nın Kabil Büyükelçiliği ile ilgili soruyu cevaplayan Çavuşoğlu, son günlerde dünya gündemine oturan Afganistan ve Taliban meselesi, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile göç konusundaki işbirliği, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı onaylayıp onaylamayacağı, Kıbrıs meselesindeki güncel gelişmeler, Türkiye-Japonya ilişkileri, Körfez ve Arap ülkeleriyle olan ikili ilişkiler hakkındaki soruları yanıtladı.

Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı

Röportajın yazılı bölümünde Çavuşoğlu’na öncelikle Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı ile ilgili sorular yöneltildi. Çavuşoğlu ayrıca röportajın devamında Kıbrıs meselesi ile Türkiye’nin Körfez ve Ortadoğu ülkeleri ile olan ilişkilerine dair açıklamalarda bulundu:

Bu yaz Türkiye deniz salyalarının yanı sıra orman yangınları ve sel sorunlarıyla boğuştu, hepsi de iklim değişikliğinin göze çarpan etkilerinden. Ancak Türkiye, Paris Anlaşması’nı onaylamayan tek G-20 ülkesi. Türkiye bunu yeniden düşünecek mi?

İklim değişikliği, etkili bir uluslararası müdahale gerektiren küresel bir sorundur. Bu konuda hiç şüphe yok. Birçok ülke şu anda iklim ve çevre ile ilgili benzeri görülmemiş sorunlar yaşıyor.

Kıbrıs meselesi

Kıbrıs meselesinde AB ile son dönemde yaşanan gerginlikler üzerine sorulan soruları yanıtlayan Çavuşoğlu, Kıbrıs’ta artık bir federasyon temelinde çözüm imkanının kalmadığını ve Türkiye’nin ada üzerinde eşit egemenlik ilkesine dayanan iki devletli bir çözümden yana olduğunu belirtti.

Türkiye Kıbrıs’ta iki devletli bir çözümü savunurken, Kıbrıslı Rumlar ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen bunun başarısız, umutsuz bir girişim olduğunu söylüyor. Müzakerelerin tekrar başarısız olması durumunda, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) nihai olarak ilhak etmesi veya kendi topraklarına katması riski var mı?

Başından beri Kıbrıs sorununun adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümünü savunuyoruz. Türkiye, Kıbrıslı Türkler ile birlikte bu amaçla yürütülen uluslararası çabalara katkıda bulunmuştur. Yapıcıyız ama aynı zamanda sonuçları da görmek istiyoruz. Ancak Kıbrıslı Rumlar iktidar ve serveti Kıbrıslı Türkler ile paylaşmak istemediği için onlarca yıllık müzakereler hiçbir yere gitmedi. Aynı yolu binlerce kez denesen de sonucu değiştiremezsin.

Kıbrıslı Türkler adanın müşterek sahipleridir. Kıbrıs onların da vatanıdır. İlerlemek için bu basit gerçeğin kabul edilmesi gerekir. Ancak Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türkler’i müşterek sahip olarak görmemektedir. 50 yılı aşkın bir süredir bu zihniyet yüzünden adada ortaklık kurmak mümkün olmadı. Aslında bu zihniyet 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1963’te çöküşüne neden oldu. Kıbrıs Rum tarafı 2004’te Annan Planı’nı reddetti. Aynı uzlaşmazlığı 2017’de Crans-Montana’da da sergilediler. Bu nedenle, iki toplumlu ve iki bölgeli bir federal model Kıbrıs’ta ne uygulanabilir ne de sürdürülebilir.

Egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm, ilerleme kaydetmenin tek makul yoludur. Kıbrıslı Türkler, adanın gerçeklerine dayanan ve her iki taraf için de kazan-kazan olabilecek bir çözüm önerdi. Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve devlet vardır. Bu bir gerçek. Kıbrıslı Türkler, iki devlet arasında işbirliğine dayalı bir ilişki modelini müzakere etmeye hazır.

Bununla birlikte, herhangi bir müzakere sürecinin başarısı için Kıbrıslı Türkler’in doğal egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün önceden güvence altına alınması gerekir. Bu, başka bir başarısızlık durumunda Kıbrıs Türk halkının statüsünün belirsiz kalmaması için gereklidir.

Önerilen iki devletli çözüm, hem Kıbrıs’ta hem de bölgede sürdürülebilir barış, istikrar ve işbirliğini mümkün kılacaktır. Bu vizyonu “başarısız” olarak etiketlemek, olası başarısızlıkların tarifidir. Kıbrıslı Türkler’in vizyonunu tam olarak destekliyoruz ve herhangi bir gizli gündemimiz yok. Biz, geçmişte olduğu gibi, haklı davasında her zaman Kıbrıs Türk halkının ve KKTC’nin yanında olmaya devam edeceğiz.

Medyascope


Benzer Haberler

Girne’deki bir evden 47 bin TL’lik hırsızlık!

Voice Kıbrıs Haber

Süper Lig’de sona doğru

BRT

Uyuşturucuyu iç çamaşırına ve çoraba sakladılar

Voice Kıbrıs Haber

‘Herse ve Lokma Günü’ etkinliği yoğun katılım ile tamamlandı

Voice Kıbrıs Haber

Dışişleri Bakanlığı “Kıbrıs Rum liderliğinin basına yalan ve yanlış haber düzenlettiği aşikardır”

TAK

Önce ağaca ardından toprak sete çarpıp durabildi, 3 kişi yaralandı!

Voice Kıbrıs Haber