DÜNYAFeatured

Avrupa’da kuraklığın ortaya çıkardığı “batık hazineler”

Avrupa’da haftalardır süren sıcak hava dalgaları ve kuraklık, sadece ölümlere ve tahliyelere neden olmadı.

Nehirlerin ve göllerin kuruma gemi taşımacılığını aksattı, canlıların yaşamını tehdit etti ve tüm bunların yanında, suya gömüşmüş bazı “hazinelerin” su yüzüne çıkmasını sağladı.

Ama yeniden görünür hale gelen bu hazinelerden bazıları, iyi haberci değil.

Açlık kayaları gibi…

Bu kayalar, nehirlerde su seviyesinin tehlikeli düzeye düştüğünün habercisi ve bu taşlarda gelecek kuşaklara “uyarı” olarak taşların üzerine kazınmış yazılar bulunuyor.

“Beni görüyorsan ağla”

Çekya ve Almanya arasında akan Elbe Nehri’nde çok sayıda böyle kaya ortaya çıktı.

Bu kayalardan birinin tarihi 15. yüzyıla kadar gidiyor. 16. yüzyılda yeniden su yüzüne çıkan bu kayaya “Beni görüyorsan ağla” yazısı kazınmış.

Sırbistan’da Tuna Nehri’nin su seviyesinin düşmesiye de 2. Dünya Savaşı’ndan kalma ve içinde hâlâ patlayıcılar bulunan batık gemiler ortaya çıktı.

Prahovo kenti yakınlarında ortaya çıkan gemiler, 1944’te batan Nazi filosuna ait. Sular çekildikçe daha çok geminin su yüzüne çıkacağı tahmin ediliyor.

İtalya’daki Po Nehri’nde ise Temmuz ayında patlamamış mühimmat ortaya çıktı.

Yakınlardaki Mantua kasabasında yaşayan yaklaşık 3 bin kişi tahliye edilmek zorunda kaldı. Uzmanlar 2. Dünya Savaşı’ndan kalan patlamamış bombayı güvenli bir yere naklederek kontrollü şekilde patlattı.

Yine Po Nehri’nde Almanlara ait olan ve 1943’te batan bir mavna (gemilere ve yakın kıyılara yük taşıyan, güvertesiz büyük tekne) da su yüzüne çıkanlar arasında.

İlk kez birkaç ay önce kedini au altından belli eden Zibello mavnası, sular çekildikçe daha belirgin hale geliyor.

Roma’daki Tiber Nehri’nde suların çekilmesi ise tarihi bir köprünün kalıntılarını ortaya çıkardı. Köprünün M.S. 50’li yıllarda İmparator Nero tarafından inşa ettirilmiş olduğu tahmin ediliyor.

Geçmişte de köprünün bazı bölümlerini su altında görmek mümkündü ancak yapı şu an açık şekilde görülebiliyor.

Tarihi köprü, Vittorio Emanuele II Köprüsü’nün altında bulunuyor.

İspanya’da ise Valdecanas havzasında M.Ö. 5000’li yıllardan kalma dikili taşlar, kuraklık sonucu daha da görünür oldu.

Guadalperal Dolmenleri (taş gömüt) çember şeklinde yerleştirilmiş taşlardan oluşuyor.

Taşlar 1926 yılında keşfedilmişti ancak burası bir bölgesel kalkınma projesi ile 1963 yılında su altında kalmıştı. O günden bu yana taşlar sadece 4 kez su üstüne çıktı.

İspanya’nın Galicia bölgesinde, Portekiz sınırında da birkaç ay önce bir havzanın sularının çekilmesiyle ortaya bir “hayalet köy” çıkmıştı.

Aceredo kasabası 1992 yılında, baraj için su altında bırakılmıştı. Buranın bazı eski sakinleri, bölgeye giderek eski evlerini yeniden gördü.

İngiltere’de de Derbyshire bölgesindeki Derwent’te eski bir kiliseye ait olduğu düşünülen kalıntılar ortaya çıktı.

Burası da 1940’larda Ladybower barajının yapımında su altında bırakılmıştı.

İngiltere’nin güneybatısındaki Cornwall’da da Colliford Gölü havzasında eski ağaç kalıntıları görülür hale geldi.

Bölge 1980’lerde su altında bırakılmıştı.

Yine İngiltere’nin güneybatısında Swindon’da Lydiard Park’ta da, sıcak havanın toprak üstündeki çimleri öldürmesiyle, 17. yüzyıldan kalma bahçelerin izleri ortaya çıktı.


Benzer Haberler

Sefa Karahasan: “İsteseydim bir günde de diploma alabilirdim”

Voice Kıbrıs Haber

KSTU’da yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Remziye Seven teminatla serbest bırakıldı

TAK

Hayvanlarını başkasının tarlasında otlatan şahsa yasal işlem!

Voice Kıbrıs Haber

Girne’de sahtekarlıkla para temini ve büyücülük!

Voice Kıbrıs Haber

Girne’de markette hırsızlık!

Voice Kıbrıs Haber

3 alkollü sürücü kaza yaptı

Voice Kıbrıs Haber